Cumhurbaşkanlığı adaylığı için 10 günlük süreç dün başladı.
Başbakan
Tayyip Erdoğan bugün Anavatan lideri
Erkan Mumcu ve DYP lideri
Mehmet Ağar'ın kapısını çalacak.
Erdoğan ziyaretinin nedenini,
"demokratik süreci konuşacağız" diye açıkladı.
Siyasi kulislere bakılırsa esas neden,
"367'yi sorunsuz aşmak..." Yani, her iki partinin de Cumhurbaşkanlığı seçiminde Meclis'te bulunmasını ve sürece katkı vermesini istemek.
Görüşmeye 24 saat kala, iki lidere
"Erdoğan'a ne yanıt vereceksiniz?" diye sordum.
Ağar'ın karşılığı şöyle oldu:
"Erdoğan'ın ne diyeceğini, ne önereceğini bilmiyorum; bir şey söylemem doğru olmaz..." Meclis'te toplantı yeter sayısı için 184 milletvekilinin bulunmasının yeterli olduğunu, 367 şartının aranmaması gerektiğini öteden beri söyleyen Ağar'a şu soruyu yönelttim:
"Siz oylama sırasında Meclis'te olacak mısınız?" Ağar, bir noktanın altını çizerek yanıt vermeye başladı:
"Biz muhalefet adabını bilen insanlarız. Tabii ki demokrasi ve hukukun içinde bir seçim yapılacak; ama siyasi bir karar da verilecek. O nedenle aday belli olmadan siyasi kararı veremeyiz..." Ardından sorunun ana noktasına geldi:
"Meclis 184 ile toplanır. Ama karar yeter için gerekli 367 şartı ilk turda aranır mı, aranmaz mı? Çünkü hukukçuların farklı görüşleri var. Ana muhalefet de Anayasa Mahkemesi'ne götüreceğini söylüyor. Anayasa Mahkemesi nasıl bir karar verecek bilmiyoruz..." Ve Ağar'dan son cümle:
"Daha adayın ismi belli olmadan toplantıya katılırız veya katılmayız diye bir şey söyleyemeyiz. Aday belli olur, biz de ona göre kararımızı yetkili kurulumuzda alırız." Ağar, bunları söylese de DYP'nin önceki gün Antalya'daki belediye başkanları toplantısı sırasında, bazı Genel İdare Kurulu üyeleri ve milletvekilleriyle yaptığı toplantıda ortaya çıkan görüş şöyle:
"Başka konularda 4,5 yıldır kapımızı çalmadılar; şimdi 367'yi bulmak için mi destek arıyorlar? Biz '184 ile Meclis açılır' dedik; gerisi onlara kalmış..." Mumcu'nun beklentisi Anavatan lideri
Erkan Mumcu'nun görüşü de farklı değil.
"Ne diyeceğini, nasıl bir öneri ile geleceğini görmeden, duymadan bir şey söylemem. Daha aday belli değil ki biz bir şey söyleyelim..." Erkan Mumcu da 367 şartına inanmadığını,
"184 milletvekili ile toplantı açılabilir" görüşünü savunduğunu anımsattı.
"Ancak" deyip ekledi:
"Cumhurbaşkanı'nın halk tarafından seçilmesi gerektiğine inanıyoruz. Hala bir maddelik Anayasa değişikliği için zaman geçmiş değil. Getirsinler bir maddelik değişiklik, bu iş kaosa gitmeden çözülsün..." Anavatan'daki genel eğilim ise şöyle:
"AK Parti'nin yeterli çoğunluğu var; bize ihtiyacı yok." Erbakan'ın sözleri Erdoğan'ın iki ziyareti öncesi dün bir belge elden ele dolaşıyordu.
Belge, merhum Cumhurbaşkanı
Turgut Özal'ın seçimi öncesi, dönemin RP lideri
Necmettin Erbakan'ın, 27 Ekim 1989'da Milli Gazete'de yer alan demeci...
Erbakan demecinde,
"Meclis'in üçte iki çoğunlukla toplanması gerektiğini" söylemiş.
CHP'nin bugün ortaya koyduğu görüşleri bire bir tekrar etmiş.
Erbakan bugün de kurmaylarına
"367'yi ciddiye alın" diyormuş...
Kim bilir belki bir bildiği vardır.
Yayın tarihi: 17 Nisan 2007, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/04/17//haber,53858E780BAC4BE5AE77E801A4233399.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.