- Muhtar, maaşın ne kadar?
- Ayda 285 YTL muhtar maaşı alırım... Ama sor Bağ-Kur primi ne kadar?
- Ne kadar?
- 303 YTL... Haydi çık işin içinden.
- Muhtar dükkanda durum ne?
- İnşallah iyi olacak... Memleket bizim... İşler kesat diye küsecek halimiz yok.
- Bugün ne kadarlık iş yaptınız?
- Yalan günahtır... Topu topu 15 YTL'lik alışveriş oldu... Hörgüçten yiyoruz.
- Ne demek o?
- Devenin hörgücü var ya... O misal... Hazırdan yiyoruz senin anlayacağın.
Biz yaklaşırken Turgut Duran "diğer esnaflarla sohbet ediyordu."
- Ne konuşuyordunuz?.. Siyaset mi?
- Siyaset neyimize?.. Elektrik, su, vergi hesabı yapıyoruz... Aybaşı geliyor biz ay sonu hesabıyla uğraşıyoruz.
- Turgut bey... Çankaya seçimi ne olacak?
- Onu Ankara' dakiler bilir.
- Ya Konyadakiler?... Siz bir şey bilmiyor musunuz?
- Biliyoruz da bize soran kim?
- İşte geldik, soruyoruz.
- Sağ olun, Allah razı olsun... Fakat asıl sorması gerekenler nerede?.. Gelsinler halimizi görsünler... Fikrimizi alsınlar.
Esnafın işi "ölü."
Ama esnaf "etli pide yedirmeden bırakmayız" ısrarında.
"İşimiz var, başka zaman yeriz" diyoruz.
Bu defa da "çay içmeden yollamayız" ısrarı başlıyor.
Çarşı pazarda, cami avlusunda, parkta "kaç çay içtik" bilemiyoruz.
Muhtar Turgut Duran "çay iç, sana önemli bir şey söyleyeceğim" dedi.
Vedalaşırken "fikrini" söyledi:
- Tayyip beyi Başbakan olarak görmek istiyorum... Yaşı genç... Biraz daha siyaset yapsın.
Yayın tarihi: 16 Nisan 2007, Pazartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/04/16//haber,E27B31998E454F8E98014DA96862A5E6.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.