Maça taraftarının 'şampiyon' tezahüratlarıyla başlayan F.Bahçe'yi Vestel Manisaspor'un etten duvarı bekliyordu. Giray Bulak, Zelenka dışında tüm takımı adam markajıyla oynattı. F.Bahçe'nin iki beki; Ümit ve Serkan'ın başında bile Okan ile Holosko bekliyordu. Oyunu kilitleyen rakibi karşısında F.Bahçe bir türlü dikine oynayamadı. Yan toplarda başarılı olamıyor, duran toplarda pozisyon alamıyor, rakibin kademeli savunmasında adam eksiltemiyor, şut çekemiyorlardı.
Oysa, herkesin beklediği, istediği 11 uzun haftalar sonra sahadaydı. Appiah göbekte, Yozgatlı sağ kulvarda idi. Ancak bu düzen Ümit Bozkurt'un kontrolünde yok olan, maçtan da kopan Alex'in yaratıcılığına kavuşamadı. Kezman istekli ama yine yalnızdı. "F.Bahçe'ye penaltı çalınmaz" kuralı da devam ediyordu. Tuncay'ın gol vuruşu yapacağı sırada Uğur'un yaptığı hamleyle ıska geçmesinin karşılığı penaltı olmalıydı.
İkinci yarıya da aynı kadro ve taktikle başladılar. Zico, Deivid'i ikinci forvet yapıp, daha sonra Tümer ve Semih'le hücum aksiyonlarını güçlendirmek istedi. Manisa, Baobiconi ile defansını 6'ladı. Son 10 dakikada gerilim iyice arttı. Baskı paniği, panik de hataları getiriyordu. Yine de ayağa top oynamaya çalışıp, sabırla hücumu deneyen F.Bahçe karşısında disiplininden ve mücadelesinden ödün vermeyen Manisa vardı. Can pazarında iki taraf da elindeki kozları en iyi şekilde oynamaya çalıştı.

ŞAŞIRT BİZİ ARTIK ZİCO!
Manisa'nın F.Bahçe'yi durdurmayı başarmasına karşılık 90 dakika boyunca F.Bahçe'nin bu çabayı bertaraf edecek taktik ve bireysel hamleleri yapamaması kaçan büyük fırsatın ana nedeni. Zico'nun bir gün herkesi şaşırtarak rakibi önceden çözüp hamle yapmasını daha çok bekleyeceğiz. 65 dakika forvet sayısını çoğaltmak için beklerken son 20 dakikayı neredeyse orta sahasız oynamayı tercih etmek kadar gözünü karartıyor.
Şampiyon olacak takımın kırılma noktalarından kayıpsız çıkması önemli. Yine de F.Bahçeliler sabırla, telaşsız beklesinler. Bu sezon böyle maçları daha önce de yaşadılar, kalan haftalarda da yaşayacaklar.