Yaklaşık bir yıl önceden finansal piyasaların ve ekonominin gündemine giren cumhurbaşkanlığı seçiminin nihayet finaline geldik. Bugünden itibaren aday başvuruları başlıyor. Başbakan 18 Nisan Çarşamba günkü AK Parti Merkez Karar Yürütme Kurulu kararının bağlayıcı olacağını ve bu topantıyı izleyen günlerde adayın açıklanacağını söyledi. Ancak gün henüz kesinleşmiş değil, 25 Nisan'a kadar sürebilir de.
-
Başbakan'ın adaylığı - Gün kesinleşmemiş olsa da, AK Parti'nin adayı kesin gibi. Perşembe, cuma ve cumartesi günkü gelişmelerden sonra bu aday Başbakan Erdoğan. Bu aşamadan sonra Sayın Erdoğan'ın adaylığını açıklamaması, siyasi kariyerinde de kırılmaya yol açabilir.
- Çünkü Genelkurmay'ın Cumhurbaşkanı tanımı belli. Cumhuriyete, uniter devlete, laikliğe, Anayasa'ya sözde değil özde bağlı biri.
- Cumhurbaşkanı'na göre cumhuriyet hiç olmadığı kadar tehlikede. Neden tehlikede? Ilımlı İslam'dan dolayı. Çünkü ılımlı İslam bir süre sonra radikal İslam'a dönüşüyor.
- Bir de cumartesi günü Ankara'da yapılan cumhuriyet mitingi. Mitinge katılanların sayısı konusunda önemli farklılıklar var. Ama en iyisi daha tarafsız gözle baktıklarını varsaydığımız yabancı basında yer alan 300 bin civarındaki rakam olsa gerek. Aynı gün Anıtkabir'i 375 bin kişinin ziyaret ettiği dikkate alınırsa demek ki bu civarda bir katılım söz konusu.
AK Parti milletvekilleri de büyük çoğunlukla kendisinin aday olmasını istiyor.
İstanbul'un çeşitli yerleri Erdoğan'ı Cumhurbaşkanı görmek isteyen afişlerle donatılıyor. Bu aşadan sonra adaylığını koymazsa, belirtilen tanımlara uymuyor, korkuyor ve kaçıyor suçlaması ile karşı karşıya kalabilir. Bu da siyasi kariyerinde bir kırılmaya yol açabilir. Üstelik 7 yıl sonra yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminde böyle bir Meclis avantajı olup olmayacağı belli değil. Bu nedenlerle Sayın Erdoğan adaylığını koymak durumunda. Tercihi de bu yönde olacak ki, şimdiye kadar sessiz kalarak adaylığın üzerine doğru gelmesine izin verdi. Bu aşamadan sonra artık adaylıktan kaçamaz.
-
Yerliler hazırlıklı - Genelkurmay Başkanı'nın açıklamalarından sonra Cumhurbaşkanı'nın sert ifadelerine Ankara mitingi ile halktan böyle bir tepkinin eklenmesi, çok gergin geçeceği tahmin edilen Cumhurbaşkanlığı seçiminde tarafların ilk büyük hamleleri. Bu gerginlik süreci, geçen yılın mart ayında başlayan ve nisan ayında sonuçlandırılan Merkez Bankası başkanı atama sürecindeki krizden sonra finansal piyasalardaki yerli yatırımcılar tarafından bekleniyor ve fiyatlanıyordu.
- Yerli tasarruf sahiplerinin döviz tevdiat yatırımlarını 20 milyar dolar artırması ve 60 milyar dolardan 80 milyar dolara çıkarması bundandı. Döviz hesapları son 9 ayda tarihinde hiç görülmediği hızla arttı.
- Yine yerli yatırımcılar bu dönemde bono yatırımlarından kaçınmaya devam etti.
- Aynı süreçte borsa yatırımlarını da azaltan yerli yatırımcıların dolaşımdaki hisse senetlerinde payı yüzde 35'ten yüzde 30'un altına indi. Yabancıların payı yüzde 70.14'e yükseldi.
-
Yabancıların tavrı - Kısaca son bir yılda yerliler, Cumhurbaşkanlığı ve onun ardından yapılacak genel seçimlere paralel riskten kaçınırken, küresel para bolluğunun ve risk alma iştahının yüksekliğinin etkisiyle yabancılar Türkiye riskini almaya devam etti.
- Yabancılar, yerlilerin kaçındığı bonoya 10 milyar dolar daha yatırdılar.
- Borsadaki paylarını yaptıkları alımlar sonucu 5 puan daha artırarak yüzde 70'in üzerine çıkardılar.
Yerliler gerginliklere hazırlıklı olduğu ve fiyatladığı için, yabancılar da önemli bir risk görmediklerinden finansal piyasalarda kayda değer dalgalanma ve tepki gelmiyor. Bu nedenle cumhurbaşkanlığı finalinde piyasalar genelde olumlu trendini koruyor.
Yayın tarihi: 16 Nisan 2007, Pazartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/04/16//yildirim.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.