"Okkan suikastini Hizbullah yapamaz"
Emniyet Müdürü Gaffar Okkan'ı öldürdükleri gerekçesiyle mahkum olan 6 Hizbullah üyesinin yargılandığı davanın gerekçeli kararı açıklandı. Gerekçeli kararda, Hizbullah terör örgütünün suikasti gerçekleştirecek beceriye sahip olmadığı belirtildi.
Diyarbakır eski Emniyet Müdürü Ali Gaffar Okkan ve 5 polis memurunun öldürülmesi ile ilgili olarak Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan 6 Hizbullah terör örgütü üyesinin mahkumiyetine ilişkin davanın gerekçeli kararı açıklandı.
Gerekçeli kararda, sanıklardan Servet Yoldaş, Veysi Şanlı, Suat Çetin ve Şener Dönük'ün, Diyarbakır eski Emniyet Müdürü Gaffar Okkan, koruma polisleri Mehmet Kamalı, Mehmet Sepetçi, Selahattin Baysoy, Sabri Kün ve Atilla Durmuş'un öldürülmesi, koruma polisleri Nuri Bozkurt, Fatih Gökçek, Veli Göztepe, Mustafa Dinçer ve Selim Şişman'ın yaralanmasından sorumlu tutuldukları, ancak deliller ve ekspertiz raporlarına göre olay yerinden alınan kan, tükürük ve parmak izi örnekleriyle ilgili yapılan araştırmada sanıklara ait herhangi bir bulguya rastlanmadığı kaydedildi.
Eylemin çok daha basit biçimde gerçekleşmesi mümkün iken planlı bir şekilde olması, örgütün gövde gösterisi yapmak amacıyla eylemi planladığını gösterdiğine dikkat çekilen kararda, ilginç bir saptamada da bulunuldu. Hizbullah'ın bu çapta bir eylemi gerçekleştirme yeteneği olmadığı belirtilen gerekçeli kararda şöyle denildi:
"Hizbullah'ın eylemleri, genellikle eylem kararı alındıktan sonra hedefteki kişinin takibi ve istihbaratının yapılmasından sonra 1 tetikçi, 1 koruma ve 1 gözcü tarafından hedefteki kişinin müsait bir yerde tabanca ile vurularak veya satırla öldürülmesi şeklinde gerçekleşmektedir. Bu suikast incelendiğinde, Hizbullah'ın daha önce bu şekilde herhangi bir eylem yapmadığı, suikastin ise son derece profesyonelce planlandığı, istihbarat sonucu emniyet müdürünün geçeceği yolun ve saatin tespit edildiği, o saatte o bölgedeki elektriklerin kesildiği ve daha sonra 10 koruma polisiyle makam aracıyla giderken eylemin gerçekleştiği görülmektedir. Bu eylemin örgüt tarafından gerçekleştirilmesindeki amaç ülke çapında ses getirmesidir. Zira Gaffar Okkan çarşıda, pazarda korumasız dolaşan ve halkla iç içe, birlik içinde, kişilerle ilgilenen yapıya sahip bir emniyet müdürüydü. Eylemin çok daha basit biçimde gerçekleşmesi mümkün iken bu şekilde olması, örgütün gövde gösterisi yapmak amacıyla eylemi planladığını gösteriyor. Eylem evrakından anlaşıldığı gibi bu suikastin son derece planlı, programlı ve en ince ayrıntısına kadar hesap edilerek profesyonelce gerçekleştirildiği görülmektedir.
Bir kişinin gelip silah ve el bombası ile Haydi eyleme gidelim diyerek ve diğer kişileri bu kadar kolay ve basit ikna etmeleri imkansızdır. Çünkü Hizbullahçıların PKK'lılar gibi kırsala çıkarak askeri ve siyasi eğitim görmedikleri de düşünüldüğünde, Veysi Şanlı gibi 18 yaşından küçük biriyle Şener Dönük ve Suat Çetin gibi iddianamede de yer aldığı şekilde başka hiçbir eyleme katılmamış kişilerin ilk defa böyle vahim nitelikteki bir eyleme katıldıklarını ve eylemin sanıkların polis ifadelerinde anlattığı şekilde gerçekleştiğini kabul etmek mümkün değildir. Bu nedenle sanıklar Servet Yoldaş, Suat Çetin, Veysi Şanlı ve Şener Dönük'ün Gaffar Okkan suikasti eyleminden sorumlu tutulmaları mahkememizce mümkün görülmemiştir. Servet Yoldaş, Sabahattin Turan ve Ahmet Gümüş'ün öldürülmesinden sorumlu tutularak cezalandırılmıştır."
Davada Mahkeme, sanıklardan Suat Çetin'e örgütsel faaliyetleri nedeniyle 10, Şener Dönük'e 6 yıl 3 ay, Veysi Şanlı'yı da 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırmıştı. Mehmet Yaman'ın ise mahkumiyetine yeterli inandırıcı delil bulunmadığından beraatine karar karar verilmişti.(ANKA)
Yayın tarihi: 16 Nisan 2007, Pazartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/04/16//haber,48AB16EF326C4D60B57220571562A375.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.