Fakirlik işe yaradı, organik buğday üretim merkeziyiz
Başarı hikayesinin diğer kahramanı emekli Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni Nazmi Ilıcalı. Nam-ı diğer 'Organik Nazmi'. Emekli olunca bölgesel kalkınma için kafa yoran Ilıcalı, ulusal pazara mal satmadan kalkınma olamayacağını görür. Organik buğday üretmeye karar verir. Gerisini Nazmi Ilıcalı'dan dinleyelim: "Duyunca şaşıracaksınız ama karasal iklim ve fakirlik ilk kez işe yaradı. Yoksul köyümüz tonuna 700- 800 YTL verip kimyasal gübreyi tarlasına atamadı. Toprakları kimyasal gübre ile tanışmadı, temiz kaldı. Hava sıcaklığı eksi kırkları gördüğü için de süne zararlısı yaşayamadı." 633 çiftçi ile organik tarıma başlayan, bugün 3 bin çiftçiye ulaşan Ilıcalı, organik ekmek çıkarmaya karar veren İstanbul Halk Ekmek'e 2005'te 5, 2006'da 10 bin ton organik buğday satar. Bu moralle yeni projelere soyunan Ilıcalı, Evliya Çelebi'nin kitabında geçen keten tohumlu, ısırgan otlu peyniri üretmeye karar verir. Kars'ın Susuz ilçesinde yaşayan yaşlı bir Malakan ustadan formülü öğrenir. Üretim tesisini kurmak için ilkbaharı bekleyen Ilıcalı, büyük şirketlerin peşlerine düştüğünü söylüyor.