Şeker'im, geçmiş olsun!
İki kızkardeşiz biz. Ablam Yücel, benden çok daha eski ve tecrübeli bir gazeteci. Ama eğer mümkün olsaydı, en az gazetecilik mesleğindeki kadar başarılı olabileceği bir ek işi olabilirdi: Reklam denekliği! Reklam veren firmaların böyle bir laboratuvar çalışması olsaydı mesela... Kızkardeşim gibi, markete girdiğinde satın alacağı ürünleri reklamlarına göre seçen insanlardan oluşan bir denek topluluğu üzerinde gözlemler yapılabilseydi... Dünyada hatalı reklam kampanyasıyla zarar eden firma kalmazdı. Dizileri, filmleri, en sevdiğiniz programları pat diye orta yerinde kesip yayına giren reklam kuşakları için, "Ne işe yarıyor ki bunlar?" diye düşünüyorsanız, fena halde yanılıyorsunuz.
NELER VAR NELER Koyu Beşiktaşlı olması sebebiyle başlayan, ama daha sonra da hiç vazgeçmediği İlhan Mansız hayranlığı nedeniyle, yıllardır kullandığı markadan, Evy Lady'e geçiş yapmış bir kadındır kendisi. Ve reklamda kullanılan dilden rahatsız olup, kadınları küçümsediğini, aşağıladığını düşündüğü için, yine yıllardır "Cırrrt AyşeTeyze"ye ve ürününe karşı tavır almış bir kişidir. "Yaş günümde bana üzerinde tombul kuş yazan tişört aldın, kızmadım; annen bizimle balayına geldi, bir şey demedim; ama son Rondo'mu yemeyecektin! Ben annemin evine gidiyorum," şeklinde bir diyalogla radyolarda dönen reklama da, yine aynı nedenle son derece gıcıktır. 12 yaşındaki yeğenim Emir bu yüzden Rondo yasaklıdır. Daha neler var neler? Bir anda aklıma gelmedi. Ama son tavır aldığı ürünün ne olduğunu biliyorum. Ve bu kez kendisine gerçekten hak veriyorum. Geçen gün telefonda, "Diğer markaları kullanınca şeker komasına gireceğimi bilsem, yine de Pınar Altuğ'lu o şekerden yemem," dedi. "İyi de, adamlar da ne yapsın? Bu olaylar olmadan önce çekmişler reklamı," dedim ama onu sakinleştiremedim: "O reklamdaki kadın bir kutu şekeri kocasına aldırmış, ama kahveyi, komşusunun kocasına pişiriyormuş gibi geliyor bana. Ben o firmanın sahibi olsam, süsler püsler kendi karımı oynatır, yeni bir tane çekerdim, yine de o reklamı yayınlatmazdım," dedi.
ŞİRİNLİK MUSKASI Yürü be ablam! Bu kez arkanda kardeşin de var. Ama benim Altuğ'nun samimiyetsizliğine olan inancım, bu son olaylar, hatta daha öncesinden kaynaklanmıyor. Daha Umut Elçioğlu'yla evli olduğu zamanlarda bile, o TRT'de yayınlanan programındaki, son derece yapay, şirinlik muskası tavırlarından beri .. Yani yüzünü gördüğüm anda sahte bir maskeyle karşılıştığım insanın inandırıcılığından ne olacak, diye düşünüyorum? Gündemde olan isimleri reklamlarda oynatmak, tüketiciyi etkileyebilmek için işe yarayabilir ama, o kişilerin ne şekilde gündeme geldiği önemli değil mi? İşim gücüm de yok bu ara, yatıp kalkıp bunu düşünüyorum.
|