'Emişli Memiş' bize ne yapacak?

Hayır nedir bu gizlilik, onu anlamıyorum! Çıkmışsın, "Dünyada savaşlar duracak, petrole, doğal gaza bağımlılık bitecek, her istenilen yerde, istenilen miktarda elektrik üretilebilecek. 'Erke Dönergeci', yüzyılın buluşudur," diyorsun. Ama, "Ee nasıl oluyor da oluyor?" diyenlere cevabın "Yok, söyleyemeyiz!" Hani işyerlerinde bir sazan bulunur ve "Seni bu ofiste bir beğenen var," diye işletilir ya. "Kim ki?" sorusuna da "Valla yemin ettim, söyleyemem," dersin. Sazan eleman da bir ondan bir bundan şüphelenip, hallere girdikçe, arkadaşlarla aylarca neşeni bulursun! Onun gibi! Hayır belki Amerikalı olsak, kendi eyaletimizin vergi haberleriyle, mahallemizin güvenlik sistemiyle, bahçemizdeki leylaklarla ilgilenip, takılmayalım böyle şeylere! Ama bizim milletçe icatlarla ilgili hassas bir durumumuz var! Ne yazık ki dünya tarihinde bilinen Türk icatları yoğurt ve pastırma! Yoğurdun sayısız faydalarını yadsımıyorum elbette. Pastırmasız bir hayatın da daha yavan olacağını saygıyla kabul ediyorum! Ama hayatımızı değiştirme etkileri açısından, ikisi için de, bir telefon ya da bir bilgisayar diyemeyiz tam olarak! O yüzden "İcat yaptık," deyince "En sonunda be!" duygusuyla çok heyecanlanıp, hemen her detayı öğrenmek istiyoruz haklı olarak.

ARAMIZDA MUCİT Mİ VAR?
Zira son yıllarda, milletçe yaptığımız en bilinen buluş jetonlu telefonlara jeton şeklinde buz kalıbı atıp bedava yurtdışıyla konuşmak! Gerçi Türklerin her konuda olduğu gibi, bu konuda da tanıtım problemleri var! Matematik ve tıp başta olmak üzere, bir çok bilim adamımızın, önemli buluşları ve yeni yöntemleri olmuş. Ama kendi sektörlerindeki tanınmışlıklarını ayrı bir yere koyarsak, ne yazık ki buluş ve buluş sahiplerini sadece dünya değil, biz de pek bilmiyoruz! 'Erke dönergeci' isimli icadın tanıtıcıları da böyle savunuyorlar kendilerini: "Ne olduğunu, nasıl olduğunu söyleyemeyiz, ama şimdiden söyleyelim, dost düşman duysun ki, bunu Türkler yaptı!" Tamam da, neyi? Bir başka teori, 'Erke Dönergeci'nin, geçmişte icat edilmiş ama türlü sebeplerle piyasaya çıkmamış 'Emişli Memiş' makinesiyle aynı prensibe sahip olduğu! Bir kere, herhangi bir icada, kim, niye 'Emişli Memiş' ismini koyar? Nasıl bir alçakgönüllülük, şirinlilik, nasıl bir 'ilkokul mucidi' tavrıdır? "Anne, fen ödevim için pipetleri birleştirerek, bu bardaktan bu bardağa, suyu taşıyan bir şey yaptım! Bak pipetle suyu buradan emiyorsun, sonra bu bardağa bırakıyorsun! Nasıl?" "Annesinin bir tanesi, çok güzel olmuş, akıl küpüm!" "Ama isim bulamıyorum icadıma!" "'Emişli Memiş' desene Memiş'çiğim!" Bu mudur yani? Elbette benimki daha masum bir bakış açısı. Yoksa bu ismin "70'lerin Türk sinemasında Aydemir Akbaş'ın yeri ve önemi'ni hatırlattığını söyleyenler de var! Sizi bilmem ama, ben dünyanın en basit şeyini bile icat etsem, 'domates kabuğu soyucu' mesela, ismini 'Aerodinamik süpersonik termal gıda preparatör sistemi' falan koyardım!

İSMİ FOS, İŞLEVİ YOK
İsmini geçelim. İcadın sadece itme gücüyle çalışan bir tür elektrik süpürgesi olduğu söyleniyor! Eeee? Yani elektriği, benim kol gücümden alan bir süpürge! Eğer 'Erke Dönergeci' de insan gücünü elektriğe çeviriyorsa, hiç yorulmasınlar. O aletlerden iki tane bizim evde var! Kondisyon bisikletimin dijital göstergeleri, üzerine oturup pedal çevirince yanıyor! Bir de manivelalı radyo var, elektrik kesintileri ve pil bulunmayan anlar için! Kolu çevirdikçe radyo dinliyorsun! Bunlara da 'Pedallı Memiş' ve 'Şarkılı Memiş' denebilir aynı mantıkla! Memiş'in maceraları çoğaltılabilir tabii! Ama biz, bence asrın buluşunu yaptıysak da, fazla heyecanlanmayalım. Tutun ki 'Erke Dönergeci' gerçekten şakır şakır elektrik üretiyor. Ne petrol kalmış, ne doğalgaz ne bir şey! O elektrik, bütün dünyaya sudan ucuza dağıtılır da biz yine en yüksek fiyatı öderiz! Bak söylediydi dersiniz!

Not: Geçen hafta, Avrupa Yakası, birinci bölümünden beri aldığı en yüksek reytingi aldı! Teşekkürler! Bu arada 'Burhan'ın dizideki rolünün azaltılacağı', 'Engin Günaydın'ın diziden ayrılacağı', 'Peker Açıkalın'ın benimle kavga ettiği ve gelecek haftadan itibaren dizide olmayacağı' gibi 'uydurmasyon' dedikodular yayımlanıyor bazı internet sitelerinde. Gazeteci arkadaşlar da sağ olsunlar, sazan gibi atlıyorlar! Hiçbirinde en ufak gerçeklik payı yoktur. Külliyen palavradır. Sette de, kuliste de keyfimiz gıcır, eğlencemiz boldur!