|
|
Fenerbahçe'ye açık mektup
ARTIK yüreğim kaldırmıyor. Ne bir Fener taraftarı, ne de fanatik bir adamın karısı olarak bu gidişe bir dur demek istiyorum. Zaten kocamla aram limoni! Haluk Ulusoy ile röportaj yaptığımdan beri evde bir savaş havasıdır esiyor. "İyi ama hayatım," diyorum. "Adam ben Fener düşmanı falan değilim diyor. Yanlış anlaşılıyormuş. Bak küçükken Dereağzı tesislerinde büyümüş. Ben aslında Fener'in maskotuydum diye anlatıyor," diyorum. Bakışlar daha da sertleşiyor. İnandıramıyorum. Ne evdekini, ne çevremdekilerini... Ulusoy'un Fener sevgisini kimse anlamıyor. Ortam gerginken Fenerbahçe'nin gün geçtikçe daha kötüye giden futbolu bizim evde biraz daha fazla cepheleşmeye yol açıyor. Maç seyretmek keyifsiz, maç sonrası tatsız. Maç öncesi bir endişe hali. Uyarıyorum, taraftar olarak depresyona girmek üzereyiz. Geçenlerde maçın ortasında "İyi ama niye Daum'u gönderdiler ki?" dedim. Hay demez olaydım. Kocamın hiç de fanatik olmayan arkadaşları "Bu bir de haluk Ulusoy ile röportaja gitti," diyerek parmakla beni gösterdiler. Şaka bir yana... Ev huzurumuzu, mutluluğumuzu geri istiyorum. Fener'in acilen kendine gelmesini, beyaz Pele miymiş, neymiş ona acilen Türkiye ve Fenerbahçe gerçeklerinin anlatılmasını rica ediyorum. (İçimden bir ses bu yıl çok ama çok üzüleceğimizi söylüyor ama orası ayrı.)
|