|
|
Mekik yok dans var
Shaun Thomas'ı ilk gördüğümde "Yakışıklı adam," diye düşündüm. Türk sosyetesinin kadınları bayılır vallahi bununla hoplayıp zıplamaya...
Onun gibi dansa aşık adam az gördüm ben. Müziği duyunca başka birine dönüşüyor. Bedeninin tüm kıvrımları sanki bir anda harekete geçiyor. Shaun Thomas'ı ilk gördüğümde "Yakışıklı adam," diye düşündüm. Türk sosyetesinin kadınları bayılır vallahi bununla hoplayıp zıplamaya... Sonra "Aman ikinci bir tenis hocası skandalı yaşanmasın," diye de gülümsemedim değil! Hani Kemerburgaz'daki siyah ve yakışıklı tenis hocası birkaç yuvanın yıkılmasına sebep olmuştu ya, o durum yani. En iyisi mi baştan anlatayım. Kanyon'un dilden dile dolaşan, şehir efsanesi gibi anlatılan 4 bin metrekarelik MAC isimli spor salonu Ocak ayında açılacakmış. 700 metrekarelik güneşlenme alanı, basketbol sahası, masajı saunası falan olacakmış. Bunlar değil asıl beni ilgilendiren. Ne yalan söyleyeyim, İstanbul'daki bütün spor salonları beni çok sever. En iyi müşteri benim. Üye olup bir kez bile uğramayan. Planet ve Uptown'a katkım çoktur yani. Kazara salonlardan içeri adım atacak olsam, "Kimsiniz?" diye içeri almayacaklar. Öyle sadığım yani spor konusunda. Yeni spor salonu ben hariç, bütün İstanbul'a hayırlı olsun, orası ayrı. Kimsenin ekmeğiyle oynamayalım canım. Hem dekorasyonunun ünlü mimar Mahmut Anlar yapıyormuş. Bu detay orayı biraz daha sosyetik kılar. Süslenir püslenir spora gidersiniz. Hem ocaktan nisana kadar dans hocanız Shaun Thomas olacaksa, ben bile bir kez adım atabilirim belki. Kimbilir?
KAZARA DANSÇI OLMUŞ Shaun Thomas New Jersey'de doğmuş. Önce iletişim okumuş. Abur cubura fazla meraklı olduğu için bir anda kendisini 150 kilonun üzerinde bulunca, hayat tarzını değiştirmeye karar vermiş ve ver elini spor akademisi. Önce futbol, ardından Amerikan futbolu derken atletizm 400 metre engellide eyalet şampiyonu bile olmuş. Okul bitip Los Angeles'a taşındıktan sonra hayatı bir anda değişmiş. "Bir arkadaşım spor kulübündeki dans kursuna onunla gitmem için beni ikna etti. Dersin sonunda eğitmen bende bir ışık gördüğünü ve ünlülere dansçı ayarlayan bir şirketin seçmelerine girmem gerektiğini söyledi. Sözünü dinledim. Şimdi buradayım." Thomas utangaç bir gülümsemeye sahip ama siz bakmayın onun mütevazılığına. Seçmeler katıldıktan tam iki hafta sonra kendi programını yapmaya başlamış. HBO'da yayınlanan Six Feet Under isimli dizide ve Val Kilmer ile bir müzikalde oynamış. Sam Harris ile birlikte çalışmış. Will Smith'in televizyon şovuna eşlik etmiş. Ve adını bile hatırlayamadığı kadar çok ünlüye dans dersi vermiş. Deborah Cox, Mariah Carey, Queen Latifah, Lee Ralph aklıma ilk gelen isimler. Gerçi Mariah Carey'in dansına bakarsanız, pek başarılı olamamış ya... "Bence," diyorum, beğenen beğenir tabii. Shaun Thomas bu fikrime hafif kaşlarını çatarak yanıt veriyor: "Dansın tarifi; kişinin hareketi ve duygularını kendine özgü dışa vurmasıdır. Bazen birisi dans ediyor ve diğer insanlar garip garip bakıyor. Beceremediğini düşünüp yargılıyorlar. Bence doğru değil. O beğenilmeyen hareketler bile, o kişinin iç dünyasındaki müthiş birikimleri yansıtıyor olabilir. Ben çalıştığım insanların önce kendi iç dünyalarını gözlemlerim. Daha sonra onun kendini iyi ifade edebileceği ve yetenekleri doğrultusunda iyi bir koreografi yaratırım." Ne diyeyim, sevgili kocam artık "Kötü dans ediyorsun," cümlesinden kurtuldu. "Senin de kendine özgü bir tarzın var hayatım," diyeceğim. Shaun Thomas dünyanın dört bir yanında dans dersleri veriyor. Peki ya onun tarzı nedir? Hip hop. Geleneksel olarak mekik yapmak istemeyen, spordan uzak duranlar için bu çalışmayı geliştirmişler. Hem dansını et, hem formunu koru! Mekik yok, yürüme bandı yok, bisiklet yok... Üstelik dansı kalabalık ediyorsunuz.
BİR SKANDAL HİKÂYESİ Gelelim hem yakışıklı hem sempatik hem de iyi dans eden bir adamın tehlikelerine... "Sosyetemiz bayılıyor böyle yeniliklere, ne dersin?" diye takıldığım bir arkadaşım öyle bir hikâye anlattı ki, spor hocası skandalları solda sıfır kalır. İki yakın kadın arkadaş düşünün. Bir tanesi evli, diğeri bekâr. Evli olan bir süredir çocuk sahibi olmaya çalışıyor. Kocasıyla doktor doktor geziyorken bir gün bekâr arkadaşı "Biliyor musun?" diyor "Ben hamileyim." "Nasıl, kimden, doğuracak mısın?" derken, bekâr arkadaş çocuğu dünyaya getirmeye karar veriyor. Bu arada bekâr arkadaş yurtdışında yaşıyor. Evli kadın kız arkadaşının doğumu için yurtdışına gidiyor, bütün doğum esnasında yanında oluyor. Sonra? Sonrasını elim varmıyor yazmaya... Meğer doğumuna yardım ettiği çocuğun babası kendi kocası. Yanlış okumadınız. Bekâr arkadaş, evli kadının kocasından çocuk yapıyor ve doğuruyor. Siz kocayı mı boşarsınız, yakın arkadaşa mı saldırırsınız bilinmez... Ama bizimki susup oturuyor ve gözü önünde kocasına çok benzeyen bir çocuğun büyümesini izliyor. Uzun lafın kısası işin çivisi çıktı. Neyle başladım, nerelere geldim... Shaun Thomas ocak ayında Türkiye'ye hip-hop eşliğinde spor yaptırmaya geliyor. Thomas "Dans ve fitness evrensel bir dile sahip. İnsanlarla konuşmadan vücut dilim ve enerjimle onları yönlendirebiliyorum," diyor. Haksız da değil. Müthiş bir enerjisi var. Dans meraklılarına duyurulur!
|