|
|
Azmin öyküsü: Kardelen Kadın Korosu
Bütün kadınlar gibi mutfakta bulaşık yıkarken başladı öyküleri. Alınlarına yazılanı reddettiler ve erteledikleri hayallerin peşine düştüler.
Kardelen Kadın Evi'nin korosunda 15 yaşındaki liseli kızlar da var, 60'ında babaanneler de. Bir araya gelmelerinini nedeni her dilde söyledikleri türküler. Bağlar'ın ücra sokaklarından yürüyerek geliyorlar Kardelen'e ve yanık sesleriyle önce Diyarbakır'ı, sonra bütün bölgeyi şimdiden fethettiler. Mutfakta bulaşık yıkarken kendi aralarında söyledikleri şarkıların, bir kadın korusunun temelini attığını söyleyen Kardelenli kadınlar, alın yazısının da değişebileceğinin en güzel örneği. İlkokulu bitirdikten sonra bir daha okuyamamış Sakine Akman. 16'sında da evlenmiş, şimdi 31 yaşında. Hayattaki en büyük tutkusu resim yapmak. Ama evlenip, iki de çocuk sahibi olduktan sonra, bu büyük sevdasından giderek uzaklaşmış, zaten vakti de olmamış pek. "Biz güneydoğu kadınlarının hayatı evlilikle bitiyor. Ama ben ikinci çocuğumu doğurduktan sonra özgürlüğümü elime almam gerektiğine karar verdim," diye konuşuyor. Kardelen Kadın Evi'nin eşinin iş yerinin hemen yakınında açılması bir şans olmuş. Önce "Otur evinde," diye bir tepkiyle karşılaşsa da kocasını ikna etmekte pek zorlanmamış. Sonra kendini hummalı bir faaliyetin içinde bulmuş. Önce el sanatları, sonra resim, ahşap boyama en son da Kardelen Kadın Korosu'nda bulmuş kendisini: "İlk derste o çok özlediğim boya kokusuna bir kez daha aşık oldum. Öyle bir açıldım ki her şeyi yapmak istedim." Şimdi açık lise derslerine devam ediyor. Büyük oğlu sekizinci sınıfta okusa da o şimdi yedinci sınıf öğrencisi. Feleknas Esmer (43) Kürtçe tabirle bir dengbej (anlatıcı). Kadınların olduğu etkinliklere katılmayı sevdiğini söylüyor. Ailesinden ve çocuklarından destek alarak gelmiş Kardelen'e. Bölgede kadınların yaşadığı acıyı, "Burada kadınların kardeşleri, çocukları, kocaları öldürüldü, kadınlar çok ezildi," sözleriyle anlatıyor. Kadınların büyük kısmının hala erkeklerin etkisinde olduğunu söylese de kendisinin de arasında olduğu birçok kadının da artık kendi kararını kendinin verdiğini söylüyor. Halay türküleri söylemeyi sevse de onun en önemli farkı doğaçlama söylediği 'klam'lar. Bağlar Belediyesi'nin kadınlara ulaşmak amacıyla düzenlediği anketin sayesinde Kardelen'i tanımış 25 yaşındaki Süreyya Şehanoğulları. Kadınların bir arada olmasının çok iyi bir fikir olduğunu söyleyen Süreyya, sadece koroda değil, bağlama derslerinde ve ortaokulu dışarıdan bitirmesine yardımcı olacak açık lise kurslarında da çok faal. Hayatındaki tek sosyal etkinliğin Kardelen'e gelmek olduğunu söyleyen Süreyya, "Burada dostluk, arkadaşlık, her şey var," diyor. Televizyon haberlerinden Kardelen'in varlığını öğrenen Nesrin Birtane (41), kadın evine ilk kez eşiyle birlikte gelmiş, form doldurmuş. Önce el sanatları kursuna devam etmiş, şimdi de Kardelen Kadın Korusu'nun en dinamik üyelerinden biri. "Evde kendimce hep türküler söylerdim ama ilk kez sahneye çıkınca müziğin farkını anladım, hala düşündükçe heyecanlanıyorum," diyor. Türkçe, Kürtçe ve Zazaca türküler söyleyen iki çocuk annesi Nesrin Birtane, bir yandan da bağlama kursuna devam ediyor. Ayten Pasin, yanık sesiyle Kardelen Kadın Korusu'nun en önemli solistlerinden biri. Daha önce çeşitli kültür sanat merkezlerinde ve karma müzik gruplarında uğraştığı müziği Kardelen'e taşıması, bir gazetenin kadın sayfasında gördüğü bir haberle olmuş. Bir yıldır kadın korosunun içinde ve bu konuda ailesi en büyük destekçisi. 30 yaşındaki genç kadın, Kardelen Kadın Evi'nin Bağlar'da çok önemli bir şeyi başardığını belirtmeden geçemiyor. Kardelen, Mercan Altunkaya'ya kadın bilincini öğretmiş kendi tabiriyle. Buraya geldikten sonra özellikle kız kardeşiyle ilişkilerinin düzeldiğini anlatıyor. "Buradaki her kadın bir kardelendir ve buradaki aldıkları eğitim güneşin çiçeği ısıtması gibi. Böylece karı delerek, kardelene dönüşüyorlar," diye anlatıyor Kardelen Kadın Evi hakkındaki düşüncelerini. Bilgisayar kursuna başladıktan sonra, koroya da katılan Mercan bir yandan da açık öğretim kurslarına devam ediyor. 23 yaşındaki Derya Us, Kardelen'in bütün çalışmalarının gönüllüsü. "Annem kolumdan tutup getirdi buraya," diye anlatıyor ilk gediği günü. Geldikten sonra bakış açısının değiştiğini, güven kazandığını ve kendisini daha iyi tanıdığını anlatan Derya, "Burada başardığımız en önemli şey kadınların birbirine tutunması," diyor. Amcasının kızının aracılığıyla Kardelen'le tanışan Azize Karayıl (27)'ın ise açık liseye yazılmasının tek etkeninin Kardelen Kadın Evi olduğunu söylüyor. "Milli Eğitim'in başaramadığını burası başardı," diye konuşan Azize, el sanatlarının yanı sıra, bağlama konusunda da ustalaşmaya doğru adım adım yol alıyor.
|