|
|
Ne yani sen kendi filmini izlemedin mi?
Gazetecilikte en tatsız anlardan birisi yeni filmini görmediğiniz bir oyuncu ile, "malum" film üzerine ropörtaj yapmaktır. Bir yandan filmi izlemiş numarasına devam ederken bir yandan da içinizden "Allahım şuradan bir sağ salim çıkayım vallahi üç fakiri bu filme götüreceğim" diye geçirirsiniz. Bense, geçmişinde bu tarz tecrübeleri olan bir insan olarak geçen hafta modern gazeteciliğin tüm imkanlarını zorlayıp, bir başka kar fırtınasında ve dahi karnımda geçen hafta olduğum ameliyatın dikişleri eşliğinde "Hacivat Karagöz neden öldürüldü" filmini izledim. Dersini çalışmış, ukala ve yaptığı işten çok memnun bir insan kılığında eve girer girmez: "Vallahi yeni film mükemmel olmuş Beyaz bey kardeşim" dedim. Bu cümle karşısında Beyaz'ın "Aman allahım ne kültürlü bir insan, dur şuna filmden bir iki kritik soru sorayım da karizmasını sarsayım" diye iç geçirip karşı atak yapmasını beklerken, silah geri tepti. Çünkü Beyaz henüz filmi izlememişti. "Anlatsana, Rahşanım, güselim, ulu çınarım" deyince tam içimdeki Dede korkut sesime yansıyacak; boy boylayıp soy soylayacağım ki potu kırıverdim: "Senaryoyu biliyosun dimi?" "Sanırım filmde oynadım!"... (Yaa bir an sanki bir arkadaşıma çok izlemek istediği bir filmi anlatacakmışım gibi hissettim kendimi, hem zaten ayaklarım hala ıslak...iyyk...iyykkk..Kuyruğunu bacaklarının arasına kıstırıp karanlık sokaklarda kaybolan köpek efekti)
|