kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Son Dakika
   Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Farkında olmadan yaşıyoruz
Farkında olmadan yaşıyoruz
Çocuklarla çocuk olun
Nerede Ne Var?
Öneri

Farkında olmadan yaşıyoruz

Marcel Proust'tan "Kayıp Zamanın İzinde"yi okumak için neden bu kadar uzun süre beklemişim bilmiyorum (yani aslında biliyorum tabii, vaktim olmadı). Geçenlerde kütüphanemden alıp da okumaya başladığım an sanki gözümün önünden perdeler kalkmışcasına sevindim, şaşırdım. Çocukla geçirilen bir hayat; çoğu zaman durup düşünmelere fırsat bırakmıyor. Belki de bu yüzden; "ne çabuk büyüyüverdi bu çocuk" diyor yakınları, "daha dün bebekti, daha dün konuşamıyordu..."

HAYATIMIZ İPOTEK ALTINDA

Doktorumuz bize daha bebek doğmadan; "Hayatınız ipotek altına alınacak, sahiden hazır mısınız?" diye sormuştu, yarışma programında en son soruya yanıt verirken nasıl bekliyor yarışmacılar, nasıl es veriyorlar doğru yanıtı bilmelerine karşın, aynen öyle duruvermiştik biz de. Sonra "hazırız" demiştik de, öyle demekle bu işin bitmediğini bebek doğunca gördük. Bebek özellikle de annenin tüm hayatını ele geçiriyor, öyle de olmalı, itirazım falan yok. Ancak tabii, ne "Kayıp Zamanın İzinde"yi okuma fırsatınız oluyor bebeğiniz varken, ne de kayıp zamanların peşine düşmeye. Böylesi bir kitabı elinize almanız için bayağı bir vakit geçiyor, en azından kendi kendine azıcık da olsa oynayan, oynayabilen bir kıvama gelmesi gerekiyor evladınızın. Gerçi, "hadi bakalım, şu koca kitabı devireyim" dediğiniz anda, bir de şöyle bir duyguyla karşı karşıya kalıyorsunuz: Proust yazılması gerekenleri çoktan yazmış ve işte siz kitabın karşısında bir okur olmaktan öte bir "hiçsiniz". İşte bütün bunları yazabilen biri var, üstelik bana kadar ulaşmış yazdıkları, daha ne isteyebilirim, neden çabalıyorum bir şeyler yazmak için, ah yine aynı noktaya mı geldik ne, kayıp zamanların mı peşindeyim? Bu Proust'u okuma anlarının bir büyülü yanı da var. Kitaptan kafanızı kaldırdığınız an yaşamakta olduğunuz dünya, şehir birden bire öyle gerçek görünüyor ki... Yani, Proust okumak, insanı birden bire hem bir rüyadan uyandırıyor, hem de hay huy dolu hayatınıza bir es vermenizi ve dünyayı "gerçekten" görebilmenizi sağlıyor. Balkondasınız diyelim, kahvenizi içtiniz, kitaptan son bir satır daha okuyup uçsuz bucaksız gökyüzüne baktınız, o ilk beş saniyede dalgındınız, kitabın etkisindeydiniz. Ama sonra ne oluyor? Proust'un ruhunuza yolladığı tüm o anlar ve anılar ile yaşamın ta kendisinin varlığı fikri gözünüzün önündeki perdeleri bir bir ortadan kaldırıyor.

KİTABIN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
"Aaa gökyüzü" diyorsunuz önce. Mavi. Beyaz. Gri. Bulutlar sanki hiç bu kadar pamuksu değildi. Koşan çocukların ayakkabılarının çıkardığı ses hiç bu kadar net değildi, şurada güneşin altında duran köpek böylesine "ben hayatın ta kendisiyim" diye bağırmıyordu. Eskicinin narası böyle apaçık kulaklarınıza ulaşmıyordu, çimenler böylesine yeşil, evladınız bu kadar büyümüş falan olamazdı... Bir şekilde derin bir nefes alma gereksinimi duyuyorsunuz işte o an. Bütün bunların ardından da birden şunu düşünüyorsunuz; "Ben yaşıyorum!" Evet, hepimiz yaşıyoruz ama çoğu zaman farkında olmadan. Bu yüzden kimi zaman yaşadığımızı bize hissettirecek araçlara gereksinimimiz var. Bu bazen bir meditasyon tekniği, bazen derin derin nefes almak, bazen çocuğumuza sıkı sıkı sarılmakla oluyor. Bazen de bir kitapla...

ECE ARAR EMENER

DİĞER YAŞAMA DAİR HABERLERİ
 Şehrin zavallı çocukları
 Nasıl beslendiği çok önemli
 Keşke Cem yaşasaydı ve maNga'yı tanısaydı
 Satır Arasında Kalanlar
 Ünlü yıldız hamilelik bunalımını yazdı
 Vietnam sendromundan korktum
 Madonna'nın gençlik sırrı
 Karları aştım da geldim Beyaz'ım
 Doğal yollarla hormon tedavisi
 Versace Miami'ye geri döndü
 Modada Afrika rüzgarları
 Büyükçekmece'de kuğular avlanıyor
 Bırakın saati o düşünsün
 Telefonlar bile moda kurbanı
 Griple savaşta kalsiyumdan yararlanın
 Anne beni taşısana
 En çok Cazdan ilham alıyorum
 Müzik tarihine yolculuk
 Sezen Aksu da panelist olacak
    Cumartesi Yazarlar
    Güncel
  » Yaşama Dair
    Sinema
    Gurme
SEDEF ECER
Büyük ustanın objektifinden 20. asır
Fotoğraf dünyasının...
ALİ POYRAZOĞLU
Hal ve gidiş
Herkes şikayetçi memleketin hal ve...
PROF. DR. ERDEM YEŞİLADA
Şişmanlık ve yeşil çay
Geçen hafta yeşil çayın...
PROF. DR. BENGİ SEMERCİ
Emziğime dokunmayın!
Bebeklerin doğdukları andan...
SUNAY AKIN
Cin Ali ile Berber Fil
"Cin Ali, babası, kardeşi Suna...
'Bize neden kıydılar Hacivatım?' 'Ah bir bilebilsem'
'Bize neden kıydılar Hacivatım?' 'Ah bir bilebilsem'
Ne şaşırtıcı, ne tuhaf, ne sürprizli bir film... Adından veya...
Bir bilgisayar oyunundan beyazperdeye
Bir bilgisayar oyunundan beyazperdeye
Bu film de yıllar önce çok popüler olan bir bilgisayar oyunundan...
Şarap dolabında ayran satılmaz
Mehmet Yalçın şarap ve viski hakkında kitapları olan yıllardır bu...
Bursa'nın iskenderine hamsili yorum
Karadeniz mutfağıyla Güneydoğu mutfağını buluşturan Laz Dürümcü hamsi...
Türk müzisyen Afganistan'da okul açıyor
Fransa'da yaşayan kadın orkestra şefi Sera Tokay, dört yıl uğraştıktan sonra...
Çin'e okumaya gitti fotomodel oldu
Ankara Üniversitesi öğrencisi Bengü Ergin Çince'sini geliştirmek için gittiği...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.