Doktorların kalbi taş mı?
Doktorların da hastası ile iyileşip hastası ile öldüğünü bilmezdim! Anladım ki onlar taş kalpli değilmiş! HHH Sanırdım ki: Her zaman ölüme tanık olan doktorların kalbi taş gibidir. Onlar acıyı hissetmezler. Onlar duygusu yok edilmiş insanlardır. Sandığımın ne kadar yanlış olduğunu çok tanık oldum. O taş kalpli dediğim doktorların da kalbi var. Hem de inanılmaz hassas. Onlar da hasta yakınları ile birlikte acıdan ağlıyorlar, sevinçten gülüyorlar. İşte bu yüzden doktorluk mesleğine müthiş saygı duyuyorum. İşte bu yüzden onlar benim için bir kardeş bir ağabey bir baba gibidir. İşte o doktorlardan biri de Amerikan Hastanesi'nde ki cerrah Şenol Carıllı'dır. Bilirim ki her gün bir çok insanın bir çok yerini kesen Sevgili Şenol tavuk bile kesemez. Efendim!.. Ben kendim artık kanseri ciddiye almıyorum ya! Bundan önce 6 kez ameliyat oldum 7 fark etmez diyordum ya!. Benim dışımda herkes benden daha ciddiydi. Sevgili doktorum Şenol, "Şu mikrobu geç kalmadan yakalayalım" diyordu. Bense teslim bayrağını neredeyse çekmiştim. "Tamam sona geldik" diyordum. "Bırak her şey böyle bitsin" diyordum. Doktorum Şenol dedi ki: Son kez bir böbrek filmi çekelim. "Peki söz son kez" dedim. Tomografi çekildi!... Doktorum "Böbrekte bir nokta var. Son kez bir biyopsi yapalım" dedi. Biyopsi yapıldı. Benim sorum hazır. Burada bulamazsanız, kanser mikrobu nerede? Sevgili Şenol dedi ki: "O mikrobu bulamazsak durum kötü!" Hiç kimseye belli etmiyorum ama canım da müthiş sıkılıyor. Biyopsinin sonucunu benden çok merak eden Şenol hocam bir ameliyat anında hemşireye sesleniyor? "Şu beklediğim biyopsi sonucundan ne haber?" Hemşire dosyamı açıyor ve rapora bakıyor ki tertemiz. "Hocam" diyor; "Rapor temiz!" Şenol hocadan bir müjde telefonu: "Biyopsi temiz!" Sevinçten ayılma bayılma... Ameliyatı bitiren Şenol hoca, İzzet hocaya gidip diyor ki: "Kazım'ın raporu temiz!" İzzet hoca şaşkın! "Raporu şimdi aldım. Kanseri bulduk. Böbrek'e sıçramış. Derhal ameliyat." Şenol hoca bir önceki raporu okuyan hemşireye mi kızsın. Yoksa kanseri nihayet aylar sonra bulmanın sevincini mi yaşasın. Dahası önce müjde dediği sonra da üzgünüm dediği telefondaki şu garip durumu mu açıklasın. Şenol hocanın konuşması sonrasında herkes yüzüme bakıyor? Baktım karım Sevinç'in yüzü karmakarışık. "Ne oldu?" dedi. "Şenol hoca aradı. Rapor karışmış. Kanser ve tekrar ameliyat" dedim. Bu kez sevinç üzüntüye dönüştü. Tekrar bir telefon trafiği! İşte o an en sakin olan ben "Beyler bir dakika" dedim: "Kanser mikrobu bulunduğu için sevinmeliyiz. Ya bulunmasaydı? İşte bunu doktora sormam lazım" Derhal telefon. "Şenol hoca" dedim, "Ya kanser mikrobunun yeri bulunmasaydı ne olurdu?" Şenol hocam çok şey söyledi. Söylenenin beni ilgilendiren gerçeği şu; Sezonun sonunu çıkaramazdım! Aman efendim "Allah korusun" diyorsunuz da... Öyleyse beni dinleyin: Tam 6 yıldır kanserle boğuşan ve 7 ameliyat geçiren Kazım Kanat'tan bir tavsiye: Hepinizin iyi bir arkadaş gibi doktoru olsun bu bir. Sağlık kontrollerini ihmal etmeyin bu da iki. Bir şey daha: Bilimin ipine sarılın... Ama alternatif tıp denilen doğa ile tedavi yöntemlerine de lütfen inanın.
|