Jinekolog mu? Mümkünse erkek olsun
Mamografi taraması yaptırmaya gelen bir grup kadın... Ne yapsam da onları rahatlatsam diye düşünürken cılız bir ses duyuyorum. "Ne mamografisi hanım kızım, ben 7 aylık hamileyken ilk kez doktora gittim. Üstüne üstlük bir de azar işittim." Bütün masa önce susuyoruz sonra bir anda patlıyor, başlıyoruz gülmeye... Arkadan hikayeler geliyor
İlk kez kaç yaşınızda mamografi yaptırdınız? Bir masanın başında yaklaşık 10 kadar kadınız. Bazısı kırkında bazısı elli. Birbirlerine bakıyorlar utanarak. Hiç kimseden cevap gelmiyor. Peki" diyorum, "İlk kez kaç yaşında jinekoloğa gittiniz?" Nasıl stresliyiz anlatamam. Ee kolay mı? Karşımdaki kadınların çoğu hayatındaki ilk mamografilerini çektirmiş. Bir de benim sorularıma katlanıyorlar. Yüzleri gülüyor ama akılları çıkacak sonuçlarda. "Ya göğüslerimde bir problem çıkarsa?" "Ya kansersem?" "Bende bir kitle varmış, kötü bir şey mi acaba, ne dersiniz? İzmir Özel Şifa Hastanesi'ndeyiz. Tüm dünyada 10 yılı aşkın süredir meme kanserine yönelik sosyal çalışmalar yapan Avon Vakfı'nın Türkiye'de başlattığı bir projenin İzmir ayağındayız. Biz kadınların ödünü patlatan meme kanseri konusunda Türk kadınlarını bilinçlendirmeyi sağlamak amacıyla oluşturulan "Avon Sağlığa Yolculuk" projesi için yaklaşık 400 bin dolarlık bir bütçe ayrılmış. Bütçenin çoğu da özel hastanelerde yapılan ücretsiz mamografi taramalarına gidiyor. Uzun lafın kısası bu yılın başından beri Türkiye'nin hemen her yerinde kadınlar göğüslerini ücretsiz muayene ettiriyor. Kimi daha önce başından kötü bir tecrübe geçtiği için... Kimi kanser riski taşımasına rağmen, SSK'dan bir sonraki mamografi randevusunu 2006 kasım ayına alabildiği için... Kimi de üç çocuk doğurmasına rağmen aklına memelerini kontrol ettirmek gelmediği için burada... Önce gerilip, sıkılıyoruz. Ne yapsam da onları rahatlatsam diye düşünürken cılız bir ses duyuyorum. "Ne mamografisi hanım kızım, ben 7 aylık hamileyken ilk kez doktora gittim. Üstüne üstlük bir de azar işittim." Bütün masa önce susuyoruz sonra bir anda patlıyor, başlıyoruz gülmeye... Arkadan hikayeler geliyor...
***
Ama önce kısa bir hatırlatma. 1- Mamografi ne demek? Meme dokusunun röntgen filmiyle görüntülenmesi. 2- Canınız acır mı? Hayır. 3- Mamografi kimlere yapılmalı? Meme kanserine en sık 40 yaş üzerindeki kadınlarda rastlandığı için bu yaştan sonra mutlaka yaptırmak gerekiyor. (Ancak eğer ailenizde meme kanseri olan varsa bu tetkikler çok daha önce başlamalı.) 4- Kim meme kanseri riski altında? Hiç doğum yapmayan, hiç çocuk emzirmeyen, erken yaşta adet görüp geç menapoza giren, anne, kız kardeş, teyze ve anneannesinde meme kanseri bulunan kadınlar normalden daha fazla meme kanseri riski altındadır. 5- Mamografi niye önemlidir? Meme kanserinde erken tanı imkanı bulan hastalar, daha sınırlı cerrahi tedavi görmekte (yani memenin sadece tümörlü kısmı alınmakta) ve uzun yaşama şansına sahip olabilmekte. Ayrıca ele gelmeyen çok küçük kitleler ve kanser için uyarıcı bulgu olan çok küçük kireçlenmeler de mamografi sayesinde görülebiliyor. Uzun lafın kısası, sevgili okuyucular, meme kanserinde erken teşhis çok önemli. Her kanserde önemli diyeceksiniz. Doğru ama bunda daha da önemli çünkü bu kanseri tamamen yenebilmenin oranı çok yüksek. Üstelik her zaman memelerinizi feda etmeniz de gerekmeyebiliyor.
***
Avon Sağlığa Yolculuk projesi başlamasına başladı ama bütün illerde bedava mamografi taraması yaptıracak kadınları bulmakta zorlanıyorlar. İyi mi? İzmir'in kadınları başkadır tabii. En yüksek katılım buradan. "Peki ama sizce, neden mamografi yaptırmıyor kadınlar?" diye soruyorum. Hepsi gayri ihtiyari ellerini göğüslerine götürüyorlar. "Korkuyordum" diye cevap veriyor bir tanesi, "hoş şimdi de korkuyorum ama korkunun ecele faydası yok. Sonrası ölüm bile olabilir." Başka? Meraklı gözlerle etrafa bakıyorum. "Çocuklardan sıra gelmedi". "Memelerimi kontrol ettirmeyi hiç düşünmedim." "Kocam 'Erkek doktora gitme' diye çıkışınca sinirlenip yaptırmadım." Masanın etrafındaki 10 kadın erkekleri çekiştirmeye başlıyoruz birden. Yaşlısı, genci, çalışanı, evde oturanı hepimizin ortak bir dili var artık. "Kocam hasta olmamdan hiç hoşlanmıyor." Hepimiz başımızı sallıyoruz. "Doktordan döndüğümde ilk sorusu 'Kadın mıydı erkek miydi?' oluyor," Gülüyoruz, kimimiz onaylıyor. O sırada biri atılıyor; "Ben kocama o kadar haksızlık yapamam. Buraya beni o getirdi. Tam tersine benim sağlığımla çok ilgilenilir." Alkışlıyoruz. "Benimki de geldi canım, mamografiyi çekeni görmek istedi, kadın mı, erkek mi?" diye... Basıyoruz kahkahayı. "Sahi?" diyorum, "Doktor erkek mi olsun yoksa kadın mı?" Şimdi sıkı durun. Çoğunluğun tercihi erkek doktordan yana. İyi mi? Sebeplerine gelince... 1- Erkek jinekolog, kadınlara daha titiz ve itinalı davranıyor. 2- Erkek jinekolog, tetkikleri yaparken kadının canını yakmamak için elinden geleni yapıyor ve saygıda hiç kusur etmiyor. 3- Kadın jinekolog daha hoyrat davranabiliyor. Eğer "Canım yandı" derseniz "Ben de biliyorum canım bu muayeneyi, hepimiz geçirdik, ne var canım?" diye cevap verebiliyor. (ARA NOT: Çok rica edeceğim, kadın jinekologlara sesleniyorum, gazeteyi basmaya falan kalkmayın. Bunlar aralarında benim de bulunduğum 10 kadının ortak düşünceleri. Genelleme yapmıyoruz. Onlar düşündüklerini söylediler, ben de sadece konuşulanları yazıyorum.) Uzun lafın kısası masanın etrafındaki kadınların çoğu erkek jinekologdan yana... Ama tek bir şartla... Yarına: Yanımda oturan kadın kolumu tutuyor. Gözlerine bakıyorum. Başlıyor anlatmaya: "Bacaklarımı açmış yatıyorum. Karşımda bir sürü adam. Hep beraberce eğilip ortadan kayboluyorlar. İyi de nerede bunlar? Ağlamak istiyorum."
|