Ramazan paketleri
Son günlerde hanımlar arası iftar daveti furyası var. Yardım amaçlı bir yemek düzenliyoruz. Onun haricinde katılamadım. Hali vakti yerinde insanların ramazanda birbirlerini ağırlamaları bana doğru gelmiyor. Onlar da ben katılmıyorum diye karalar bağlamıyorlar. Ama doğrusu umurlarında olmasını dilediğim bir şey var. Ben o tabaklarda çoğunun, sohbet etmekten veya servis gecikince yemediği etin, özenle yapılmış yemeklerin hiç ama hiç el değmeden çöpe gitmesine dayanamıyorum. Geçen gün ramazan dolayısıyla pide dağıtılan bir kuyrukta, sıra kendisine gelen biri sıcacık pideleri iştahla yerken bir genç sıkı sıkı ceketinin içinde tutup öylece duruyormuş. "Yesene soğuyacak" deyince "Yok yemem, ablam hamile de ona götüreceğim, otobüsü saatinde gelirse soğumaz" demiş. Belki de hatırlarsınız çok ünlü bir sanatçımız çocukken o kadar zor günleri olmuş ki! Hatta bir seferinde okuldan telefon edip "Hemen gelip alın bayıldı" denince ne o ne de annesi açlıktan olduğunu söyleyebilmiş. Annesi üst kattaki komşusunun zilini çalıp utancından "Köfte yapacağım da kalmamış, acaba kuru ekmeğiniz var mı" diye aldığı yarım somunu yumuşatmak için suya doğrayıp yedirmiş. Böyle yaşanmış şeyler geliyor aklıma. Ramazan paketleri hazırlayan yerlerden alınan kutuları fakir bölgelere gidip bizzat dağıtanlar var. Daha çok sevap işliyorlar bence. Galiba daha duyurarak yapmak lazım sadece insanların aklına gelsin diye. Doğuda araştırma yapan bir genç arkadaşımız 300 haneli, bir tek tuvaleti olan bir köyde hanımları dinlerken bir tanesi "Artık benden geçti, bari çocuklarımızı kurtarın" demiş. Kadın kaç yaşında biliyor musunuz?
25. ÇABA GRUBU Balık vereceğine balık tutmayı öğret" derler ya! İlk önce sevgili Çiğdem Simavi ile bir toplantı yaptık. KÜSAV olarak satılabilecek, siparişi bile hazır olanlardan başlayarak örnekleri tespit etti. Öncülük eden yakın arkadaşım Monik İpekel'le valimizin eşi Sayın Neval Güler Hanım'ın başkanlığında Gazi Mahallesi Toplum Merkezi'ne gidip toplam 7 merkezle neler üretebileceklerini gördük. ÇABA Gönüllü Grubu adlı bir yardım kuruluşu olarak ülke önceliklerine katkıda bulunmak için yüreklerini, akıllarını açmış çok güzel, iyi eğitimli, çok genç on beş hanım da katılıp fikrini söyledi, desteğini verdi. Hemen telefonlar edildi. Özürlü çocuklarına çare, iki çok parlak genç kızımıza burs imkanları arandı. Şişli Belediye Reisi Sayın Mustafa Sarıgül hiç düşünmeden el emeğiyle geçinen hanımların ürünlerinin satılması için bir bahar şenliği etkinliğinin parçası olarak Nişantaşı'nda, Şişli'de ve Lütfü Kırdar'ın salonunun altında yerler vereceğini söyledi. Önümüzdeki yıl yurtdışına satış yaparlarsa şaşırmayın.
AĞLATAN BİLEZİK İki Pakistan'da yaşanan deprem sonrası bir vatandaş Pakistan Büyükelçiliği'ne gidip bir kutu uzatmış "Tek varlığım bu. Ne olur kabul edin, içindeki eşimin altın bileziğini Pakistanlı kardeşlerimize yardım için kullanın" demiş. Israra rağmen vazgeçmeyince karşılıklı ağlamışlar. Diyoruz ya; bir başkadır benim memleketim. NOT: Yardımda önceliğim eğitim ve sağlıktı. En önemli olanını ekledik ve de istihdam. Bir de bilhassa benzer sivil toplum kuruluşlarını bir kere bile olsun bir araya getirseler de boşa giden enerjileri eleyip birlikte daha büyük bir amaca ulaşma imkanının olup olmayacağına bakılsa.
|