|
|
|
|
|
|
En büyük yanlışım hayatımı ertelemek oldu
* Filmde 11 yaşında Batuhan Levent adlı bir çocukla başrolü paylaşıyorsunuz... Batuhan süper bir yetenek, inanılmaz saygılı, akıllı...
* Çocuklarla aranız iyi midir? Sizin duruşunuz biraz sert ya... Çok iyidir. Üstelik ben sadece çalışırken sertim. Şimdi öyle bir şey görüyor musunuz? Ama sette görseniz yanaşmazsınız bile.
* Çalışırken neden öyle sertsiniz? Orası bir mabet, disiplinli olmazsanız çalışamazsınız. Her meslek için geçerli bu. Benimle çalışan herkes "Aman bir daha mı!" diye yaka silker ama iş ortaya güzel çıkınca da mahallede herkese hava atar "Bak nasıl oynamışım" diye.
* Arkadaşlık ilişkileriniz nasıldır, neler konuşup paylaşırsınız? Biz şu anda iki arkadaş olsak, ilk bir saat mutlaka memleketin sorunlarını konuşurduk. Sorunlar çok olduğu için kahkaha atıp gülemiyorsun. Göz göre göre işlenen cinayetlerin kötü bir şahidi oluyorsun çünkü. Yoksa dünyanın en güzel fıkralarının kaynağı bendedir. Çok güzel türküler de söylerim. Ama artık kalmadı dost sohbetlerinde öyle şeyler. Ben bireysel mutluluğu reddeden bir adamım.
* Aktif olarak politikanın içinde olacak mısınız bir gün? Önce seçim sisteminin değişmesi lazım. Oraya gidip bağırarak bir şey yapamazsınız. Yoksa gitsem kendi siyasi görüşüme uygun bir partiden ya da bağımsız, yarın milletvekili olurum.
* Çocukları çok sevdiğinizi söylediniz. Çocuk sahibi olmadığınız için üzgün müsünüz? Tamamen kısmet meselesi. İsteseydim yapardım ama annesi olmayan bir çocuk yapmam ben. Önce annesini bulmam lazım ama onu da beceremedim doğrusu.
* Siz mi beceremediniz yoksa kadınlar mı hatalıydı? Benim hatam Anadolu'dan büyük bir şehire gelmiş, hayata tutunma kavgası verirken aynı anda dünyanın en zor işini yapmaya çalışmaktı. Bu yüzden her şeyi erteledim ben, "Yarın olur, yarın olur" diyerek. Hayatı erteledim kısacası, o en büyük yanlışımdı.
* Neden bu kadar haksızlık ettiniz kendinize? Çünkü buna mecburdum, bu iki sorun arasına bir üçüncüsünü katamazdım. Bu gerçekleri bilip benimle beraber yürüyecek bir kadın olsaydı, o zaman çocuğum da olurdu.
* Pişman mısınız hayatınızı işinize adadığınızdan? Hayır, bu benim kendi tercihim. Ama bunun karşılığında "Kadir abi" oldum ben. Nereye gitsem herkes büyük saygı gösteriyor. Bir sorunum olduğunda aradığım kim olursa olsun, onu çözmek için elinden geleni yapar. Bunu oluşturmak bir hayatın karşılığıdır. Hiç kendi özel hayatımı yaşamadım ama karşılığını da böyle alıyorum. Herkes bir gün ölüp gidecek, ben de. Ama adım taş gibi duracak. Ben onun için söylüyorum "Türkiye'nin en zengin adamı benim diye." Bundan büyük servet var mı?
|
|
|
|
|
|
|
|
|