|
|
Hayatımı saklamamak en büyük kazancım
* Siz yaşam biçiminizi, cinsel tercihinizi çekinmeden ifade ettiniz... Türkiye'de buna nasıl cesaret ettiniz? Benim hayatımda şöyle bir prensibim var; insanlar hakikatleri senin yüzüne vurmadan sen onların yüzüne vur ki, onların vuracağı bir şey kalmasın... Bu yüzden de yaşanan bazı gerçekler varsa ve bunlar yalnızca sizi ilgilendiriyorsa, kısacık bir hayatın yalanlarla, dolanlarla, insanları aldatarak geçmesini hiç doğru bulmuyorum. Çünkü ben o zaman insanlardan önce kendimi aldatmış olacaktım. Başka bir Cemil'i sevecek, ona saygı göstereceklerdi. Bugün sokağa çıktığımda insanların bana olan yaklaşımını ve sevgisini gördükçe, dürüst olmakla en güzelini yaptığımı görüyorum. İnsanlar beni tüm yanlışlarımla, hatta belki onlara hiç uygun olmayan özel yaşamımla kabul ediyor. Benim en büyük kazancım bu.
* Kendinizi kabul ettirmeniz zor olmadı mı, kırıldığınız, üzüldüğünüz... Gençliğimde daha çok kırılırdım. 100 tane sevginin içinde bir tane aptallığı görüp, aylarca üzülürdüm. Ama şimdi o bir dikeni görmüyorum, insanlar benim hakkımda çıkan manasız şeylere de inanmıyor zaten. Halk kimin, ne olduğunu çok iyi biliyor. O yüzden kırılacak pek bir şey kalmadı benim için de.
* Meslek hayatınızda çok başarılı bir dönemdesiniz. Yaşadıklarınız, yani bu son dönemde olanlar iş hayatınızı nasıl etkiledi mi? Özel hayatımla iş hayatımı çok ayrı tuttuğumu söyleyemem. Çünkü benim duygularım ve bu iniş çıkışlarım olmasa, işim de olmaz. O giysiler benim kendimi ifade ediş şeklim. Her birinin üzerinde aşklarım var, sevgilerim var, nefretlerim var, kıskançlıklarım var... Üstelik ben de insanım, herkes gibi doğdum, herkes gibi hissediyorum. Hatalar, yanlışlar, aptallıklar yapabilir, aldatılabilirim. İnsanların; saçmalamak, yanlış yapmak gibi doğal hakları var.
* Ünlü ve göz önünde olduğunuz için bu hak size tanınmıyor olabilir mi? Bence tüm şöhretli ve meşhur insanların en acılı yanları bu. İnsanlar onların ne kadar şanslı olduğunu düşünürler ama insanca yaşamaya hakları olmadığını hiç düşünmezler. Belki ünlü olduğum için benim etrafım daha kalabalık. Ama insanlar benim kaşıma gözüme bakmıyor artık, ben o yılları çoktan yitirdim. Bugün bir sürü insan beni basamak olarak kullanıyor ya da "Şöhreti bana bulaşır mı" diyor... Bir de sanatçıların duyguları çok inişli çıkışları oluyor. Aşk hayatlarında bir denge tutturamıyorlar ve belki de bu hayatlarla, yanlışlarla bir şeyler yaratabiliyorlar. Ama bütün sanatçılar gibi, benim de hayattaki en büyük ızdırabım aşk.
* O aşk bir türlü bulunamıyor mu? Kim bulmuş ki Cemil İpekçi bulsun! Benim için şükretmek çok önemli. Geçen gün denize giriyordum. Deniz billur gibi, hava çok güzel ve dört beş kişi beni görmek için peşimden denize girmiş, birlikte fotoğraf çektirmişiz... Dedim ki "Cemil, sahip olduğun şeylere bak. Sağlıklısın, insanlar seni seviyor ve şu an sen ne için üzülüyorsun." Bunun üzerine üzüntüm bir anda geçti. Tabii sonra geri geldi ama... Gariptir ben yıllardır Türkçe müzik dinlemiyordum. Ama şimdi o kadar çok dinliyorum ki... Biz hüznü de çok seven bir milletiz galiba, ama hayat hüznüyle ve sevinciyle güzel.
|