|
|
|
|
İnternetin yeni köşe yazarları
Gençler gündelik hayatlarında yaşadıkları her şeyi kendi adlarına kurdukları 'blog' sitelerinde anlatıyor.
Tüm dünyada yaklaşık 40 bin kişi her gün karşılaştığı olayları diğer insanlarla paylaşmak için bilgisayar başına oturuyor. İster kişisel, ister siyasi olsun düşüncelerini "blog" adı verilen internet sitelerinde yazarak adeta köşe yazarlığı yapıyor. Kendine bu işi görev edinen "blogger"ların sayısı Türkiye'de de son zamanlarda iyice artmaya başladı. Öyle ki pek çoğu kendi camialarında ünlü isimler. Hepsi kendi blog'larında yazma amaçlarını, editöryal etkiye maruz kalmadan fikirlerini açıklayabilmek olarak ifade ediyorlar. Amerika'da ise blogger'lar çok daha geniş bir kitleyi etkileyebilecek kadar güçlü. Öyle ki blog'lar geçtiğimiz yıl seçimlerde halka ulaşmak için kullanılan propaganda yöntemlerinden biriydi.
HER ŞEY BLOG'A KONU OLABİLİR Tek bir sayfa üzerinde birçok yazı gösterme esasına dayanan blog adlı internet sistemi, bir internet sitesi tasarlamaktan çok daha kolay olduğu için gençlerin tercihi... Çünkü domain gibi teknik konulara para ödemiyorsunuz. Ayrıca yazılarınızı yayınlayabilmek ve insanların bunlar hakkında yorum yapabilmesi için ayrı bir program yüklemenize gerek yok. Bu nedenle artık politika, günlük hayat, spor, teknoloji, müzik veya yemek gibi konularda pek çok blog'a rastlamak mümkün. Blog'un tam bir Türkçe karşılığı bulunmuyor. Bazı kişiler 'günlük' olarak tanımlasa da, hemen hemen tüm blogger'lar buna karşı çıkıyor. Çünkü blog'ların içinde siyasi konuların bile bulunduğunu söylüyorlar. Zaten bu yüzden de tüm dünyada yazılı medyaya rakip olarak görülüyorlar. Blog'lardan bazıları kişisel, bazıları ise birkaç gencin toplanıp birlikte yazdıkları siteler. Mert Maviş, Gülüm Dağlı, Bahadır Canberk ve Fatih Taşkıran tarafından kurulan Blog Kardeşliği sitesi ise tüm blogları bir çatı altında toplamayı hedefliyor. Mert Maviş blog kardeşi olmak isteyenlerin bazı kriterlere uyması gerektiğini söylüyor: "En büyük kriterimiz insanların Türkçe okunabilirliğine dikkat etmesi. Televizyonların pompalamasıyla Türkçe çok kötü kullanılmaya başlandı. Blog'larda da bu görülüyor. "V" yerine "w", "ş" yerine "$" kullanılıyor. Birincisi göze hoş gelmiyor, ikincisi fikrinizi ciddi olarak yazıyorsanız, bunu sulu bir şekilde yapmamanız gerek." Maviş, Türkiye'de 3 bin blog olduğunu, ancak bunların en fazla 750 tanesinin aktif olduğunu söylüyor. Blog Kardeşliği'nin üye sayısı ise 219. Türkiye'de ilk blog sitesi ise 1998 yılında Hasan Yalçınkaya tarafından kuruldu. Yeni Yüzyıl gazetesinde çıkan yazılarını bir blog'ta toplayarak başlayan Yalçınkaya, şimdi hafif.org adlı blog sitesinde yazılarına devam ediyor. Sitenin 18 bin üyesi var. Yalçınkaya, blog yazmak bu kadar ilgi görse de gazetelere rakip değil, alternatif olabileceğini söylüyor. Bu nedenle ancak blog'çulardan birkaçının sivrilip gazetelerde çalışabileceği düşüncesinde. Bundan kısa bir süre sonra kurulan bildirgec. org da en popüler blog sitelerinden. Şu anda 5040 tane üyesi var ve günde 7-8 bin kişi tarafından ziyaret ediliyor. Bu sitenin kurucusu olan Cem Başpınar, herkesee kendi fikirlerini kolayca internette aktarma şansı verdiği için blog sitelerinin çok önemli olduğunu söylüyor. "Blogların yaygınlaşmasıyla, içerik üreten veya düşünce paylaşan insanlar artıyor. Yapısı gereği insanlar yüz yüze iletişim kurmaktan daha cesaretli olabiliyorlar. Bugün dünyada 60 milyon blog sitesinin olduğu düşünülüyor ve bu da 60 milyon konuşan insan demek. Konuşmak beraberinde gelişmeyi getiriyor." Bunun haricinde Başpınar, yazılan bloglara kesinlikle müdahale yapılmadığını vurguluyor.
GÜNLÜKTEN ÇOK FARKLI Ortak blog sitelerinin yanı sıra kişisel blog'lardan bazıları pek çok kişi tarafından her gün aksatmadan takip ediliyor. 18 yaşındaki Gülüm Dağlı'nın "Matilda" adıyla yazdığı blog sitesi bunlardan biri. Her gün bir yazı yazdığını söyleyen Dağlı, blog yazan insanların hayatta bir misyonu olduğunu belirtiyor: "Blogger'lar her şeye eleştirel bir gözle bakar, 'Daha iyisi nasıl olabilirdi?' diye düşünürler. Blog, günlük gibi 'Şurada kahve içtim' veya 'Burada yemek yedim' gibi yazılmaz." 21 yaşındaki Berivan Akmanoğlu ise "Spineless" adıyla yazdığı blog'unda, siyasi görüşlerini de yazdığını söylüyor: "Savaş karşıtlarını destekleyebilirim. Ama bu anti-militarizm taraftarı olduğumu göstermez."
Ece Koçal
|
|
|
|
|
|
|
|
|