|
|
|
|
Yan masanızdaki adam sizi yazıyor
Tiyatro sanatçısı ve yazar Kaan Erkam, Taksim meydanındaki bir kafede yanına oturan kadınları onlara fark ettirmeden dinliyor ve öykülerini yazıyor.
Bir buçuk ay içinde Taksimoda Cafe'ye gittiyseniz, bir öyküye konu olmuş olabilirsiniz. Tiyatro sanatçısı ve yazan Kaan Erkam, İstanbul'un en hareketli yerlerinden biri olan bu mekana günün farklı saatlerinde giderek, çevresini gözlemliyor. Daha sonra ilgisini çeken kadınlardan bazıları hakkında önündeki diz üstü bilgisayara bir öykü yazıyor. Bir diğer masada oturan illüstratör ise Erkam'ın yazdığı kadınların kara kalem resmini çiziyor. Tüm bu öyküler ve resimler 17 Haziran'da piyasaya çıkacak olan "Yan Masadaki Kadınlar" adlı kitapta bir araya gelecek.
'HEPSİ ÇOK İLGİNÇ' Kaan Erkam'ın bu öyküleri yazmaya başlaması bir tesadüf üzerine olmuş. İki yıl önce İstanbul'a gelen Erkam, çalıştığı Oda Tiyatrosu'na yakınlığı nedeniyle Taksimoda Cafe'ye gitmeye başlamış ve müşteri profilinden etkilenmiş; "Sabah saatlerinde takım elbiseli kahvaltısını yapan bir kadın, öğlen eli kitaplarla dolu acele yemek yiyen veya gece yarısı Taksim'deki barlardan dönen bir genç kız gelebiliyor. Ben bu kadar yalnız kadını bir arada görmedim. Hepsi çok ilginç." Yine de Erkam sadece yalnız oturan kadınları yazmıyor. Zaten yazdıkları kadınların belli bir kritere uyması da gerekmiyor. Genç veya yaşlı, güzel veya çirkin olması önemli değil. Gözlemlediği kadının çatal bıçağı tutuş şekli, sipariş verdiği yemek veya konuşurken yaptığı jestler ona ilham veriyor. Örneğin biz otururken karşı masamızdaki kadın için şöyle bir yorum yaptı: "Yalnız başına oturan şu kadın yüzünü bar tarafına dönmüş durumda. Yani ne insanlara, ne de dışarıya bakıyor. Sadece kendi başına kalmak istemiş. Bir yandan da bacağını sallıyor. Parmağındaki yüzük evli olduğunu gösteriyor. Bu kadın için 'kocası tarafından aldatılan mutsuz bir kadın hikayesi' yazardım." Hikayesi yazılan kadınların hiçbirinin bu olaydan haberi olmuyor. Ancak tüm hikayeler şöyle bir cümleyle bitiyor. "Bu kadın gerçekten vardı. 1 Haziran'da Taksim Odacafe'deydi..." Yine de Erkam şimdiye kadar yazdığı iki hikayeyi sahiplerine okutmuş. Yazar, bu kadınların kendi öykülerini okuduklarında, son derece doğru olmasına inanamadıklarını söylüyor. Erkam'ın yazdığı hikayelerden sekiz tanesi kitapta yer alacak.
İSİMSİZ BİR KADININ HİKAYESİ Kaan Erkam yazdığı hikayelerde kadınların iç dünyasını anlatmaya çalışıyor. Bu hikayelerden bir tanesi şöyle: "Karışıktı. Güzeldi. Mutsuzdu. Mutluluğu güzelliğinden geldiği gibi oradan da gidiyordu aslında. Sevgilileri oluyor, ayrılıyor ve kendi hüznünü kendi yaşıyordu. Bir şeyleri saklamak ona göreydi. Özellikle acılarını. Küçükken otobüste çok sıkıştığında bile annesine söyleyemezdi. Bilirdi o an yapılacak bir şey olmadığını. Sessizce annesinden öğrenmişti ne yapması gerektiğini. Acılarını yalnız çekerdi. Karşısında farklı bir güzellikte oturan arkadaşı belki sınırlı olarak biliyordu sıkıntıları ama onun göz yaşlarını ancak yastığı bilirdi. Ve odasının duvarları. Ve odasındaki aynaları. Sarışın olması İstanbul'da sıradanlık olsa da, zarif hareketleri bir fark yaratıyordu. Neden ben-sorusunun cevabını bilse de yine de başka cevaplar arıyordu. İçindeki kız çocuğu aslında "İmdat biri beni fark etsin" diye bağırıyordu. Ama kendi bile duymuyordu. Yapacak ve yaşanacak şeyler vardı.Yapmalıydı. Mutlu olması için her şeyi vardı. Sorulsa mutluyum diyecekti. Derdi. Ve dedi..."
Ece Koçal
|
|
|
|
|
|
|
|
|