|
|
Tıp geç anneliğe izin veriyor: 40 yaştan sonra şansınız yüzde 25
Uzmanlar kadınların ileri yaşlarda, hatta menopoz sonrasında bile anne olabileceğini, tıbbın artık buna imkan verdiğini söylüyor. Ancak, ideal olan eğer bebek sahibi olmak isteniyorsa, 35-37 yaşına gelmeden önce hamile kalmak... Çünkü, 40 yaşından sonra, tüp bebek tedavisiyle bile gebelik şansı azalıyor
Geç kaldıysanız da, anne olmaktan vazgeçmeyin" diyen Alman Hastanesi Tüp Bebek Merkezi Direktörü Prof. Dr. Mustafa Bahçeci, her geçen gün yeni bir teknikle yeni kapılar açan üremeye yardımcı tedavilerin ileri yaşta da bebek sahibi olmayı sağladığını vurguluyor. Annelik her kadının mutlaka tatmayı istediği bir duygu. Fakat bazen yoğun iş hayatı, bazen geç evlilikler ileri yaşta anne olmayı gerektiriyor. Günümüzde ileri yaşta anne olmanın yaygınlaştığını görüyoruz. Değişen koşullar nedeniyle geç yaşta anne olmayı tercih eden kadınlar ve sağlık problemleri nedeniyle evlat sahibi olmakta geciken çiftler için sorularımızı cevaplayan Prof. Dr. Bahçeci, karşılaşılabilecek problemleri ve tedavi yöntemlerini anlattı.
BAŞARILI SONUÇLAR VAR
* Kadınlar artık istediği her yaşta anne olabilecek mi? Kadınların her yaşta anne olmalarına imkân sağlayacak çalışmalar mevcut. O yönde başarılı sonuçlar alınıyor. Ama kadınlar için ideal olan bir dönem var. Bu, doğurganlık dönemi' dediğimiz ve özellikle de 35-37 yaş öncesi olarak önerdiğimiz dönemdir. Hem annenin hem de bebeğin sağlığı açısından ideal olan yaş sınırları içinde çocuk sahibi olmaya çalışmak en doğrusudur. İleri yaşa bağlı olarak görülen metabolik problemler, doğurganlığı etkileyen faktörler, menopoz dönemi, anne olmak için çok önemli engellerdir. Bizim hastalarımıza önerimiz, ideal yaşlarda bebek sahibi olmaya çalışmalarıdır.
* Menopoz kadınlığın sonu mu? Menopozdan sonra da anne olunabilir mi? Bütün kadınlar hayatlarının üçte bir dönemini menopoz sonrası dönemde yaşar. Dolayısıyla, insan ömrü uzadıkça, kaliteli yaşam bilinci arttıkça menopoz dönemi daha kaliteli geçecektir. O yüzden menopozu kadınlığın sonu olarak tanımlamak doğru değildir. Ama doğurganlık dönemi de değildir. Menopoz sonrası bebek sahibi olmak sadece donasyonla mümkündür. Yani; kadın başkasının yumurtası ile anne olabilir. n Yani, 'yumurtlama biter ve rahim yaşlanır' mı diyorsunuz? Yumurta yaşlanır, menopozla birlikte yumurtlama da biter. Ama rahmin yaşlanması halen tartışılan bir konudur. Yapılan donasyon çalışmalarında rahmin yaşlanmadığı görülmektedir. Menopoz öncesi gibi, sonrasında da kaliteli bir yumurta tutma kabiliyetini gösterir. Ama biz menopoz döneminde kadına anne olmayı kesinlikle önermiyoruz.
* İleri yaş infertilitesi (kısırlığı) nedir? Ne kadar sık görülüyor? İnfertilitede ileri yaşın tam bir tanımı bulunmamaktadır. Ancak, biz kısırlık sorunu ile uğraşan hekimler, muhakkak 35 yaşın üzerinde hızlı hareket edilmesini öneriyoruz. 40 yaşından sonra tüp bebek tedavisiyle bile, hamilelik şansı dramatik bir şekilde azalır. Batı toplumlarında olduğu gibi, kadınlarımızın giderek artan bir şekilde iş gücüne katılmasıyla, profesyonel nedenlerden dolayı anne olma yaşı giderek artmaktadır. Bu da tüp bebek tedavisine ihtiyacı artırır. İleri yaşlarda yapılan tüp bebek tedavisinde ise, gebelik şansı çok ciddi bir şekilde azalmaktadır.
YUMURTA SAYISI AZALIR
* Düzenli adet gören ileri yaştaki kadınlar neden çocuk sahibi olamıyor? Tüp bebek tedavisinde en önemli iki kompartman vardır. Birincisi yumurtalar, ikincisi ise döllenmiş yumurtaların, yani embriyoların tutunacağı rahimdir. Kadının yaşı, yumurtaları hem sayı, hem de kalite olarak etkilemektedir. Yumurtaların kalitesinin yaşla beraber bozulmasına neden olarak iki hipotez vardır. Bunlardan birincisi: Kadınların ilk adet döneminden itibaren yumurtalıklarında bir yarış olmaktadır. Birden fazla yumurta uyarılmakta, bu yarışı her adet döneminde bir yumurta kazanmakta ve o adet döneminde döllenme olursa, gebelik oluşmaktadır. Dolayısıyla, ilerleyen yaşla beraber yumurtalıklarda bu yarışı kaybeden, nispeten daha az kaliteli yumurtalar kalmaktadır. İkinci teori ise; ileri yaşlara kadar yumurtalıklarda kalan yumurtaların negatif yönde birtakım kimyasal veya çevresel toksinlere maruz kalarak kalitelerini kaybettiği düşüncesidir. Dolayısıyla, ileri yaşlarda gebelik oranlarının azalmasının en önemli nedenleri, yumurtaların hem sayıca hem de kalite olarak bozulmasıdır.
* İleri yaş anne adayları ne zaman hekime müracaat etmeli? Biraz önce de bahsettiğim üzere, giderek artan teknolojik destek sayesinde tüp bebek tedavisi oldukça yüz güldürücü hale geldi. Dolayısıyla, bugün bizim tavsiyemiz 35 yaşın altındaki kadınların bir yıl korunmamalarına rağmen gebe kalamadıklarında, bir infertilite (kısırlık) merkezine başvurması. 35 yaş üzerindeki kadınlarda ise bu süreyi altı ay ile sınırlamaktayız. Yani, altı ayın sonunda gebe kalamıyorlarsa, hemen tetkik ve tedavi amacıyla bir infertilite merkezine başvurmalarını önermekteyiz. Bir önceki sorunuzda bahsettiğimiz üzere, rahim faktörü ekarte edildikten sonra bu ileri yaş anne adaylarında yumurtalara konsantre olmaktayız. Ne kadar hormon tedavisi verseniz bile, bu hastalar belirli sayıda yumurta üretebilmektedir. 'Zayıf cevap veren hastalar' olarak tanımlanan bu grupta uygulanan değişik tedavi protokolleri vardır. Tedavi sürecinde zaten zayıf olarak çalışan yumurtalıkların üzerindeki baskının çok azaltılması gerekir. Bu noktada merkezler arasında önemli farklılıklar ortaya çıkar.
* Tüp bebek tedavisinde bu hastalar için neler yapılmaktadır? Bu konumdaki hastalar, durumları detaylı olarak değerlendirildikten sonra hemen tedavi programına alınır. Uygulanan yüksek doz hormon tedavisinden sonra elde edilen yumurtaların laboratuvar işlemleri çok önemlidir. Şu an tıp dünyasında, elde edilen embriyolara sadece ileri yaş nedeniyle genetik tarama yapılıp yapılmaması konusunda tam bir görüş birliği bulunmamaktadır. Bu konu tıp çevrelerince hâlâ tartışmaya açıktır. Bazı merkezlerde 37 yaş üzerinde oluşan embriyolara preimplantasyon genetik tanı (PGT) tekniği ile genetik bozuklukları olan embriyoların ekarte edilmesi önerilmektedir. Ancak, bu noktada bizim de dahil olduğumuz karşı görüşte ise, tarama işleminin en başta embriyoya zarar vermemesi gerektiği, ayrıca bu hastalarda çok fazla embriyo olmadığı için seçim şansı bulunmadığı, PGT işlemine gerek olmadığı ileri sürülmektedir. Genetik bozukluğu olan yumurta ve sonrasında oluşan embriyolar laboratuvar sürecinde önemli bir yarıştan geçer. İlk başta döllenme olmamakta, döllenme olsa bile bölünmemekte, iyi kalitede embriyoya dönüşmemektedir. Ayrıca, hamile kalınsa bile zaten 35 yaşın üzerindeki kişilere kesin tanı amaçlı 'amniyosentez' (anne karnından sıvı alınarak, incelenmesi) işlemini önermekteyiz. Dolayısıyla, 'preimplantasyon genetik ayıklama' ya da tıbbi ismiyle 'anöploidi tarama işlemi' rutinde pratik değildir, pahalı ve tartışmalı bir konudur.
|