|
|
|
|
Türkiye'deki polisin yüzde 80'i Bozkurt'muş
27 Mayıs'ta Türkiye'de vizyona girecek olan 'Kurtlar İmparatorluğu'nun Fransız yönetmeni Chris Nahon, çekimlerin yapıldığı Kapadokya'da film ekibinin tehditler aldığını ve polise şikayete gidemediklerini söyledi: Bize, 'Türk polisinin yüzde 80'i Bozkurt. O yüzden şikayet etmeyin, onlar Bozkurtlar'ı tutuklayamaz' dediler.
Fransa'nın ünlü polisiye yazarı Jean C. Grange'nin yazdığı 'Kurtlar İmparatorluğu' romanından sinemaya uyarlanan film, 27 Mayıs'ta Türkiye'de vizyona giriyor. Kitapları Türkiye'de çok satanlar listesinden düşmeyen Grange'nin senaristliğini de yaptığı filmi, Fransız yönetmen Chris Nahon çekti. Çekimleri Kapadokya'da gerçekleşen filmin vizyona girmesinden önce Nahon ile Paris'te konuştuk. 36 yaşındaki Nahon Fransa'da pek ilgi görmeyen 'Kurtlar İmparatorluğu'nun Türkiye'de yankı uyandıracağını düşünüyor. Aklından çıkmayan konuyu ise söylemeden edemiyor: "Başta ben, tüm ekibim Türk milliyetçileri tarafından tehdit edildi..."
* Filmi izlediğinizde, "Bu tam benim istediğim gibi bir film olmuş" diyebildiniz mi? Genel olarak istediğim filmi yaptım diyebilirim. Tabii ki her zaman eksik şeyler kalır ama bu tamamen istediğim gibi bir film oldu...
* Kitabı filme çekmek sizin fikriniz miydi? Kitabı okuduğum andan itibaren gözümün önüne sinema sahnesi geldi. O kadar farklı hikayeler ve değişik renkte karakterler vardı ki, hemen harekete geçtim. Grange'nin editörleriyle konuşup gerekli izinleri aldım.
FRANSA FİLMLE İLGİLENMEDİ
* Bu kitap öncesinde Türkiye hakkında bir fikriniz var mıydı? Hiç tanımıyordum. Ama bu filmi çekmeye karar verdikten sonra internetten çeşitli araştırmalar yaptım. Kitaplar okudum ve Türkiye hakkında birkaç film izledim. Daha sonra ekibimle çekim yerlerini belirledik.
* Hangi filmleri izlediniz? 'Gece Yarısı Ekspresi'.
* Neden Türkiye deyince aklınıza film olarak 'Gece Yarısı Ekspresi' geliyor? Çünkü Avrupa'da, Türkiye ile ilgili bir film olarak biliniyor. Gerçi sadece onu değil Nuri Bilge Ceylan'ın 'Uzak' filmini de izledim.
* Kurtlar İmparatorluğu kitap olarak Türkiye'de çok ilgi gördü. Filmin de ilgi göreceğini düşünüyor musunuz? Kitap ilgi gördüyse film de ilgi görecektir diye düşünüyorum. Fransa'da beklediğim gişe başarısını gösteremedi. Çünkü artık buradaki insanlar dram ya da komedi filmlerinden hoşlanıyor. Bu açıdan Türkiye'de çektiğim filmin ilgi görüp görmeyeceğini çok merak ediyorum.
* Bu kadar araştırmadan ve film çektikten sonra şimdi Türk deyince aklınıza ne geliyor? Aslında birebir insanlarla konuşma şansım olmadı ama çok farklı yüzleriniz olduğu kesin. Her şeyden önce çalıştığım Türkler'in hemen hepsi yaptıkları işlerde çok çalışkan ve işleriyle gurur duyuyorlar. Gece hayatını ve eğlenmeyi çok seven insanlar. Polisinizin bizim polisimizden farklı olarak halkı ne kadar kontrol altında tutmayı sevdiğini gördüm. Dış dünyaya açılma heyecanınızı gördüm. Ama en ilginci sokaktaki otopark mafyası denilen kavramı yakından tanımaktı. Film çekimi boyunca onlarla çok kavga ettim. Özellikle İstanbul'daki çekimlerde benden sürekli para istediler.
SENARYOYU DA DEĞİŞTİRDİLER
* Burada film çekerken çeşitli baskılar yaşadığınızdan bahsettiniz.. Çünkü Bozkurtlar'ın araya aracı koyarak birtakım istekleri oldu. Benim de bu isteklerin karşısında bazı şeyleri yapabilmem için bazı farklı istekleri yerine getirmem gerekti.
* Ne gibi isteklerdi bunlar? Beni korkutmak için mi dediler bilmiyorum ama bana polisin yüzde 80'i Bozkurt olduğunu söylediler. Bununla birlikte polisin beni koruyamayacağını çünkü bir polisin Bozkurt'u tutuklayamayacağını anlattılar. Onun için senaryo hakkında çeşitli problemler yaşandı. Bozkurtlu olduğunu öğrendiğim biri resmen senaryoyu kendileri açısından tekrar düzenleyerek prodüktöre verdi. Ben de birtakım sahneler koymak zorunda kaldım.
* Neler mesela? Orijinal senaryoda yer almamasına rağmen Bozkurtlar hakkında daha açıklayıcı bölümler koydum. Bunun yanı sıra örneğin filmde yaşanan bir olaya Fransız polisi değil de Türk polisi müdahale etti. Bir de filmdeki kötü karakterleri Bozkurt adıyla değil de, başka bir isimle adlandırılması istendi.
* Yani size sansür mü uygulandı? Yazılı olarak elimde bir şey olmadığı için sansür diyemem belki ama olayların tamamını düşünürsek mafya sansürü yedik, diyebiliriz.
HÂLÂ BASKIN DURUMDALAR
* Neden tüm bu baskıları kabul ettiniz? Yoksa filmi çekemeyecektim.
* Tehdit edildiğinizi de söylüyorsunuz... Açık açık; "Eğer bu dediklerimize uymazsan, Fransa'da bile senin hayatın garantide değil" dediler. Ama şu ana kadar gelip de hiç kimse Fransa'da dahil olmak üzere hesap sormadı. Aslında sadece bana değil, birçok oyuncuya da tehdit gitti. Onlar da korkmuşlar. Yani Bozkurtlar'ın Türkiye'de hâlâ baskın durumda olduğunu hissettik. Ama zaten bunlar Ermeni soykırımını ve Papa suikastini yapan insanlar.
* Derin devlet sadece Türkiye'de mi var, Fransa gibi Avrupa ülkelerinde yok mu? Olduğunu düşünüyorum. Devletin dışında farklı gruplar ve farklı ideolojiler her zaman vardır. Bu gruplar her ülkede farklı bir isimle anılabilir. Ama Bozkurtlar'ın ismi çok ilginç.
* Bozkurtlar için ne düşünüyorsunuz? Kesinlikle olduklarını düşünüyorum.
|
|
|
|
|
|
|
|
|