|
Ünlü sesler en güzel şarkılarını seslendirdi
|
|
Türk popunun altı güzel sesi, eski orjinal kayıtlı CD'leriyle yeniden aramızda. Bu önemli isimleri gün ışığına çıkaran herkese teşekkürler.
Türk popunun unutulmaz şarkıları CD haline getirilip elimize geçtikçe nasıl coşkuyla kaleme sarıldığımı okurlarım bilir. Bu heyecana bakınca, benim sürekli nostaljik Türk popu dinlediğimi sananlar da olabilir. Oysa öyle değil... Aslında çok çeşitli şeyler dinlerim; neredeyse her şeyi. Son zamanlarda ise özellikle caz dinliyorum. Ama yine de Türk popuyla ilgili çabalar bana özel bir heyecan veriyor. Çünkü bu müziği seviyorum, bu şarkıları önemsiyorum. Onların benimki dahil sayısız kuşağın anıları arasında özel bir yer tuttuğunu, dahası bu müziğin bizim ulusal kimliğimizin çok önemli bir parçası olduğunu düşünüyorum. Bu açıdan, onların yıllar boyu ortalardan kaybolmasını, aranıp bulunup dinlenemez olmasını bir büyük eksiklik, neredeyse bir cinayet sayıyorum. Onlara bakışım, Yeşilçam'ın eski filmlerine bakışımla çakışıyor. Nasıl o eski filmleri iyi koruyamadığımıza yanıyorsam, o eski şarkıları unutulmuşluğa terketmemize de kahroluyorum. Ve bu unutulmuşluğu gideren her çabayı gönülden destekliyorum. Bu açıdan, geçen Pazartesi Babylon'daki gecede ne denli mutlu olduğumu anlatamam. Gece, eski Türk pop'undan gelen tam altı CD'nin birden yayınlanması onuruna veriliyordu. İki, üç değil tam altı CD birden... Üstelik orjiinal kayıtlarla, onların dijital olarak temizlenmiş haliyle. Ve nefis kitapçıklarla, gerekli bilgilerle desteklenmiş olarak... Elbette bu tür tüm işlerde olduğu gibi, bu önemli iş de bir çılgının, bu müziğe gönül vermiş olan Hakan Eren'in eseriydi. Hazine gibi dev arşivleri olan efsanevi firmalar bize ya hiçbir şey vermez ya da gıdım gıdım verirken, Eren tek başına, tüm teknik, yasal ve müzikal güçlükleri yenerek tam altı önemli sanatçımızı yeniden günışığına çıkarmıştı. Gönül dolusu tebrikler...
ONLAR HALA GENÇ Hepsi de oradaydılar o gece. Hepsi de formdaydı, hepsi de hala genç ve heyecanlıydı. 1970'ler denen yıllardan, Türk popunun o emsalsiz doğum ve gelişim yıllarından gelen, belki 70'ler ruhu denebilecek şeyi filmlerden de daha iyi temsil eden sanatçılar (çünkü sinemada 1974-1980 arası, adına 'seks filmleri' denen çok özel bir dönem açılmış ve sinemamıza ölümcül bir darbe vurmuştu). Kimler yoktu ki... Örneğin pop müziğimizin gelmiş-geçmiş en iyi seslerinden biri olan Neco'nun albümünde "Onlar"dan "Kızmayın Bana" ya yabancılardan uyarlamalar, "Pam Pam"dan "Hani"ye, "O Şarkıyı Henüz Yazmadım"dan "Bir Artist" e yerli besteler vardı. Nükhet Duru'yla kıyıda-köşede kalmış iki nefis düet. Ve de Selçuk Başar'dan Selmi Andak'a, Garo Mafyan'dan Cenk Taşkan'a unutulmaz bizden besteler. Neco ise bana o akşam müzikten çok sinema merakından ve zengin DVD arşivinden söz etti. Attila Atasoy'un bu kadar espritüel ve şakacı olduğunu bilmezdim. 10 dakika kadar konuştuk, beni gülmekten öldürdü. O da bana hep sinema merakından söz etmez mi? Albümünde ise "Dilenci"den "Haberler" e, "Sitem"den "Zaman Meyhanesi" ne, "İmkansız"dan "Anılar"a birçok güzel şarkısı vardı. Büyük çoğunluğu Atasoy'un kendi bestesiydi. Coşkun Demir albümüne de çok sevindim. Pop müzik üzerine kitabımda kendisine tek bir cümle ayırdığım için vaktiyle bana haklı bir sitem yollayan bu çok değerli müzikçimiz, bize kendisini iyice hatırlatmış oldu. Üstelik Melih Kibar bestesi olan tam 11 parçanın yer alması (çoğunun sözleri de Çiğdem Talu'nundu elbette), Melih'i yeni kaybettiğimiz şugünlerde albüme özel bir anlam yüklüyordu.
KADINLAR CEPHESİ Artık iyi bir dizi oyuncusu olarak tanıdığımız sevgili Işıl Yücesoy'un ne denli görkemli bir sesi varmış! Hatırlıyordum gerçi ama parçaların çoğunu unutmuştum. Böylece o da geldi ve "Ya Seninle Ya Sensiz"den "Bir Evet Yeter"e, "Ne Var Ne Yok"tan "Bir Var Bir Yok"a, "Çıkmaz Sokak" tan "Açılmamış Mektup"a birçok güzel şarkıyla arşivlerimize yerleşti. Aralarında hayli Selami Şahin bestesi de bulunan... Seyyal Taner hala çekici, hala fıkır fıkırdı. İncecik genç kızdan balık eti kadına terfi etmiş olsa da... O bilmez, bizler, yani dostlarımın bildiği gibi hafta sonlarında Enka'da briç oynayanlar, onu çok sık anarız: "Naciye" adlı şarkısında söylediği "Şans bu, şans bu" deyişiyle. Toplamında bu parça yoktu ama Seyyal'i Seyyal yapan şarkılar vardı: "Söz Verdim Kalbimin İşine"den "Sarmaş Dolaş" a. Ve de yine tam dört Melih Kibar- Çiğdem Talu parçasıyla.. Kendi adıma sadece "Gençlik Başımda Duman" la hatırladığım Güzin ile Baha ikilisinin gerek o akşamki enerjisine, gerekse Türk folkloru etkili hareketli parçalarına yepyeni bir hayranlık duydum.
SIRADAKİLER İşte böyle... Bir batında altız doğuran (!) sevgili Hakan Eren'e, ona yardım eden Bora Ebeoğlu, Naim Dilmener, Hakan Tok gibi adlara, projeye destek veren Ossi Müzik ve de SONY BMG firmalarına müzikseverler adına teşekkür ederim. Ama unutmasınlar, daha ele alınması gereken çok sanatçı var. En azından Şenay, Melike Demirağ, Semiha Yankı, Nesrin Sipahi, Işıl German, erkeklerden Erol Evgin, Yaşar Güvenir, Bora Ayanoğlu albümlerini de çıkarmazsanız, mahşerde iki elim yakanızda olsun!
|