Türkler ötanazide kararsız
Sekiz doktorun yaptığı anketin sonuçlarına göre ötanazinin yasallaşmasını isteyenler var ama Türkiye 'henüz' hazır değil.
Türkiye ötanaziye hazır değil
Sekiz doktor, hasta yakınları ve meslektaşlarına 'ötanazi' anketi yaptı. Ankete katılan 375 kişinin yarısı 'yasallaşsın' diyor ama hasta yakınlarının çoğu bu 'zor karar'a karşı direnme eğiliminde.
Latince 'güzel ölüm' anlamına gelen ve yaşamsal destek yöntemleriyle hayatına devam eden hastaların isteği ve mahkemenin kararına bağlı olarak uygulanan ötanazi hakkında Türkiye ne düşünüyor? Anket sonuçlarını meslektaşları ile Toraks Derneği 8. yıllık kongresinde de yayınlayan doktor grubu, "Düzelme imkanı olmayan bir hastada ötanaziye nasıl bakarsınız?" sorusunun cevabını aradı. Süreyyapaşa Göğüs Kalp Damar Hastalıkları Eğitim ve Aydın 82.Yıl Hastaneleri'nden, Klinik Şef Yard. Dr. Tülay Yarkın, Uzman Dr. Zuhal Karakurt, Uzm. Dr. İlknur Kılıç, Hemşire Döndüye Özgül, Asst. Emin Maden, Hemşire Zehra Çoban, Asst. Gülcihan Akel ve Klinik Şef Reha Baran, ötanaziye karşı toplumsal bakışı ortaya çıkardı. Doktorlar bulgularını SABAH'a anlattı. Aralarında doktor, hemşire, hasta ve hasta yakınlarının olduğu 375 kişinin cevap verdiği ankette, katılımcılardan yarısı Türkiye'de ötanazinin yasallaşmasını istediğini belirtiyor. Süreyyapaşa Hastanesi'nden Klinik Şef Yard. Dr. Tülay Yarkın "Ankete hasta yakınları, hastalar ve doktorlar katıldı. Kendileri hakkında daha rahat karar verdiklerini gördük" diyor.
ACABA YAŞAR MI? Uzman Dr. Zuhal Karakurt'a göre hasta yakınları bu zor karara direnme eğiliminde: "Ankete katılan 111 hasta yakınının yüzde 43'ü bilinçleri kapalıyken ötanazi yapılmasını isterken, yakınları için yüzde 17 oranında 'evet' dediler. Bu sonuç insanların yakınları için her zaman bir umut beslediklerini ortaya koyuyor." Doktorlardan ve hemşirelerden ötenaziye evet cevabı, bilinçleri kapalıyken yüzde 48; yakınları için yüzde 26 oranında. Dr. Yarkın ötanaziye 114 kişinin 'hayır' dediğini söylüyor: "İnsani bulmadıkları için 'hayır' diyorlar. Kimi de dini sebepleri öne sürüyor." Dr. Yarkın'a göre yoğun bakım tecrübesi olan hemşire ve doktorlar ötanaziye daha olumlu bakıyor: "Dünyada hastanın kendi doktoru ötanazi yapmaz, ötanazi yapan ayrı bir ekip vardır. Çünkü doktorların hastalarıyla arasında mutlaka bir bağ oluşur." Dr. Karakurt ise "Amerika'daki Terri Schiavo adlı hastaya ben de Amerikan Meclisi gibi yaklaşırdım. 15 yıl yatağa bağımlı yaşayan, bilinci kapalı, yemek yemesi bile midesinden olan bir hastaya ötanazi uygulanması normal" diyor. Karakurt, şimdiye kadar hiçbir hastasının ötanazi talebiyle karşılaşmadığını da ekliyor. Ötanazi Hollanda, Danimarka ve Amerika'nın bazı eyaletlerinde yasal, İtalya, Almanya gibi ülkelerde suç sayılıyor. Dr. Yarkın, yasal olan ülkelerdeki uygulama çeşitlerini şöyle anlatıyor: "Ötanazi aktif ve pasif olarak ikiye ayrılır. Aktif ötanazide sıvı olarak alınan ya da damar yoluyla enjekte edilen kimyasallarla hayat sona erdirilir. Hastanın kendisi de yapabilir. Pasif ötanazi ise hastaya yaşaması için yardımcı olan desteği kesmektir yani hastayı doğal yaşam sürecine bırakmaktır ki bu beslenme tüpünün çıkarılması olabilir." Dr. Yarkın, ankete katılan 134 hekimin yüzde 20'sinden "Aktif olarak ötanaziye katılırım" cevabı aldıklarını belirtiyor: "Yoğun bakım tecrübesi olanlar olumlu bakıyor. Erkek doktorların kadın doktorlara oranla, daha fazla ötanaziyi kabul ettikleri, bir başka gerçek. Ama genel anlamda Türkiye ötenaziye henüz hazır değil..."
Nazlı GÜVEN - HABER MERKEZİ
|