|
|
Kazan - kazan yaklaşımıyla her sorunu çözmeye çalışıyoruz
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Çevresindeki konulara ilgisiz kalmayarak, tersine kazan-kazan yaklaşımı temelinde her sorunu barışçı yollardan çözmeye çalışan Türkiye, bölgesinde sağlam bir uzlaşma kültürünü, işbirliği kültürünü yaratmaya çalışmaktadır'' dedi.
Toplantıda bir konuşma yapan Erdoğan, dünyada meydana gelen gelişmeleri yakından izleyen ve bunların etkilerini en doğru şekilde tahlil etme çabasını ortaya koyan The Economist Group'un, içinde bulunulan bu dönemde Türkiye ile ilgili böylesine geniş ve kapsamlı toplantıyı düzenlemesinin anlamlı ve yararlı olduğu kadar, zamanlı bir girişimi oluşturduğunu anlattı.
Erdoğan, ''Zira Türkiye son yıllarda gerek ekonomi, gerek iç ve dış siyaset alanında gerçekleştirdiği atılımlarla bölgesini aşan derecede önemli bir güce ve potansiyele kavuşmuş olup, bazılarınca sessiz devrim olarak adlandırılan bu olumlu dönüşümün mahiyetini ve sunduğu fırsatları tam olarak anlayabilmek, neticede Türkiye'nin büyük umutlar vaat eden bu yolculuğuna katılmak için daha iyi bir zaman düşünemiyorum'' dedi.
Küreselleşmenin pozitif unsurlar ve emsalsiz fırsatlar yaratmanın yanı sıra insanlığı derinden etkileyen çeşitli olumsuzluklara da yol açtığını kaydeden Erdoğan, bunların terörizm, kitle imha silahları, yönetim zafiyeti gösteren devletler, insan, silah ve uyuşturucu kaçakçılığı, örgütlü suç, fakirlik ve çevre kirliliği gibi tehlikeler olduğunu bildirdi. Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Çağımızdaki tüm devletlerin ve hatta kurum ve kişilerin en önemli görevi, küreselleşmenin olumlu yönlerini güçlendirmek ve yaygınlaştırmak, buna mukabil insanlığı bir bütün olarak tehdit eden kötülüklerin bu olgudan yararlanmasını engellemek olmalıdır. Bu noktada Türkiye'nin yeni dünyanın ortaya çıkardığı tehditler ve fırsatlar düzeneği ortasında yer aldığını söylemem, herhalde abartılı bir ifade olmayacaktır.
Doğu ile batının kuzey ile güneyin kesişme noktasında yer alan Türkiye, esasen tarih boyunca hep merkezi bir konumda bulunmuştur. Ancak fiziksel sınırların önemini kaybettiği, yerine zihinsel ayrım ve karşıtlıkların belirme riskinin ortaya çıktığı günümüzde, bu stratejik mevkiinin çok daha görünür ve hissedilir olduğu inkar edilemeyecek bir gerçek olarak karşımızda durmaktadır.''
Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin işbirliğine ve karşılıklı güvene dayalı bir dış politika izlemeyi kendisine üslup edindiğini belirterek, ''Çevresindeki konulara ilgisiz kalmayarak, tersine kazan-kazan yaklaşımı temelinde her sorunu barışçı yollardan çözmeye çalışan Türkiye, bölgesinde sağlam bir uzlaşma kültürünü, işbirliği kültürünü yaratmaya çalışmaktadır. Kıbrıs sorununun çözümü için harcadığımız çabalar, bölgesel işbirliği girişimlerinde oynadığımız öncü rol ve komşularımızla geliştirdiğimiz iyi ilişkiler, bu politikaların somut göstergeleridir'' dedi.
Erdoğan, göreve başladıkları andan itibaren ilk işlerinin komşu ülkelerle olan küskünlüğü ve dargınlığı gidermek olduğunu ifade ederek, ''Onlarla olan ekonomik, ticari, siyasi, askeri, kültürel bütün bu ilişkileri geliştirme istikametinde olmuştur ve bunu başardık. Çevremizdeki tüm komşularımızla ilişkilerimiz, gayet olumlu bir noktada devam etmektedir'' diye konuştu.
|