|
|
|
|
|
|
Yabancı yatırımda artış bekliyoruz
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, gerçekleştirilen reformlar sonucunda, önümüzdeki dönemde Türkiye'ye olan yabancı yatırımcı ilgisinde hızlı bir artış beklendiğini bildirdi. The Economist Group'un Economist Konferansları kapsamındaki ''Türk Hükümeti ile 14. Yuvarlak Masa Toplantısı''na katılan Erdoğan, yaptığı konuşmada, Türkiye'nin ekonomik gelişiminin geleceğe dönük olarak bölgesel ve küresel anlamda önemli bir potansiyel sunduğunu, bu potansiyelin özellikle son yıllarda hükümet ve iş dünyasının çabalarıyla daha da güçlendiğini söyledi.
Erdoğan, hükümetin göreve başladığı günden bu yana, ekonomik anlamda kapsamlı ve çok yönlü bir programın uygulamaya konulduğunu, bu program sayesinde istikrarlı ve uzun vadeli bir ekonomik büyümenin temellerinin atıldığını, yıllardan beri kronik şekilde süre gelen enflasyon sorununun büyük ölçüde ortadan kaldırıldığını, mali disiplinin sağlandığını, kamu açıkları ve borç yükünün önemli ölçüde düşürüldüğünü anlattı.
5 yıl öncesi ile karşılaştırıldığında ekonomik alandaki bu atılımların sessiz devrimin bir parçası olarak görmenin mümkün olduğunu kaydeden Erdoğan, 2004 yılında GSMH büyümesinin yüzde 9.9 olarak gerçekleştiğini, bazı çevrelerin rakamların tek başına bir anlam ifade etmediğini söylediğini ve söz konusu büyüme oranlarını önemsiz göstermeye çalıştığını ifade etti.
Erdoğan, ''Evet rakamların tek başına her şeyi açıklamadığı doğrudur. Ancak Türkiye özelinde büyümenin kaynakları incelendiğinde özel tüketim ve yatırım harcamalarının ön planda olduğu görülmektedir.
Bu durumda da ekonomide güveninin tesis edildiği ve sürdürülebilir bir büyüme trendine girildiğinin önemli bir işareti olarak ortaya çıkmaktadır. Geleceğe güvenle bakmamızı sağlayan en önemli etken de bu tespitten kaynaklanmaktadır'' diye konuştu. Enflasyonda tek haneli rakama ulaşıldığını, enflasyonun hızla düşmesinde ekonomik istikrar ortamının sürmesi, sıkı maliye ve para politikalarının uygulanması, piyasalardaki güvenin artması ve enflasyon beklentilerinin düşmesi gibi faktörlerin etkili olduğunu vurgulayan Erdoğan, ''Burada özellikle belirtilmesi gereken husus, enflasyonla mücadelede gelinen bu noktanın diğer ülke örneklerinin aksine büyümeden vazgeçilmeden sağlanmış olmasıdır'' dedi.
Ekonomik istikrar ve güven ortamın devam etmesiyle bundan sonraki dönemlerde de yüksek büyüme ve düşük enflasyon dinamiğinin sürmesinin beklendiğini kaydeden Erdoğan, istikrarlı büyüme sürecinin beraberinde bütçe açığının milli gelire oranını da hızlı bir şekilde gerilettiğini, buna paralel kamu borç stokunun da belirgin bir şekilde düştüğünü anlattı.
'TÜRKİYE ARTIK BİR YAPISAL DEĞİŞİM YAŞAMAKTADIR'
Başbakan Erdoğan, ekonomik anlamda nihai hedeflerinin AB ekonomik kriterlerini gerçekleştirmek olduğunu, Kopenhag ekonomik kriterlerinin yakalanması yolunda Türkiye'nin sağlam adımlarla ve istikrarlı bir şekilde ilerlediğini ve şimdiden Maastricht Kriterleri'ni yerine getirmeye çalıştığını söyledi.
Bankacılık, tarım, enerji, telekomünikasyon ve sosyal güvenlik gibi bir çok alanda her biri yapısal nitelikte reform çalışmaları yapıldığını dile getiren Erdoğan, ''Türkiye artık bir yapısal değişim sürecini yaşamaktadır. Bu yapısal değişim sürecinin bazı bedelleri var. Bu bedeli ne yazık ki insanımızın bir kısmı da ödemek durumunda kalıyor. Bunu önlemeye çalışıyoruz'' diye konuştu. Bu çerçevede mali sektörün rehabilitasyonu ve özelleştirme gibi adımlarla özel sektör ağırlıklı bir piyasa ekonomisinin gereklerinin yerine getirilmesine de gayret edildiğini ifade eden Erdoğan, bankacılık alanında kabul edilen son düzenlemelerle bu sektördeki yasal alt yapının tamamlandığını ve AB standartlarına geçildiğini bildirdi.
Özel sektörün ekonominin gerçek lokomotifi olması yönünde büyük ilerleme sağlandığını kaydeden Erdoğan, ekonomik programın en önemli ayaklarından birinin Türkiye'deki yatırım ortamının iyileştirilmesiyle ilgili olduğunu, bugüne kadar Türkiye'ye gelen doğrudan yabancı yatırım oranının potansiyelin çok altında bulunduğunu belirtti.
Erdoğan, yeni Yabancı Sermaye Kanunu'nun yürürlüğe girmesiyle birlikte Türkiye'de gerçek anlamda yatırımcı dostu bir ortam yaratıldığını ve daha önce karşılaşılan bürokratik engellerin ortadan kaldırıldığını ifade ederek, şöyle devam etti:
''Kırtasiye olarak adlandırabileceğim prosedürler o derece asgariye indirilmiştir ki eskiden bir şirketin kurulması için yapılan 19 işlem 3'e düşürülmüştür. Buna rağmen aksamalar yok mu, sıkıntılar yok mu? Var, ama artık yasal olarak bunun zemini oluşturulmuştur ve bu konuda başta şahsım olmak üzere bütün ilgili birimler gerekli desteği siyasi planda verip bu işi kovalamakta kararlıdır.''
'YERLİ, YABANCI ARASINDA HİÇBİR AYRIM YOKTUR'
Recep Tayyip Erdoğan, yatırım yapılması açısından Türkiye'de yerli yabancı müteşebbislere sağlanan imkanlarda hiçbir ayrım olmadığını, hiçbir farkın kalmadığına işaret ederek, Türkiye'nin bürokrasiye azaltma konusundaki çalışmalarının önemli olduğunu söyledi. Erdoğan, şunları kaydetti:
''Gerçekleştirilen tüm bu reformlar sonucunda önümüzdeki dönemde ülkemize olan yabancı yatırımcı ilgisinde hızlı bir artış beklenmektedir. Yabancı yatırımların ülkedeki yatırım ve istihdam ortamında çok daha fazla rol alacağı düşünülmektedir. Bu durumda Türkiye'nin sürdürülebilir büyüme sürecine katkıda bulanacağı ve AB sürecini bu açıdan son derece olumlu ve hızlandırıcı bir etki yapacağı aşikardır.''
Erdoğan, 2004 sonu itibariyle Türkiye'deki iç ve dış toplam yatırım miktarının 50 milyar doları aştığını, bunun girişimci ruhun nereden nereye geldiğini gösterdiğini ifade ederek, ''İstiyoruz ki doğrudan yabancı sermaye daha fazla bu miktar içinde yerine alsın'' dedi.
Erdoğan, konuşmasının sonunda toplantıya katılan uluslararası şirketlerin temsilcilerine hitaben, ''Burada bulunan değerli müteşebbisleri bir kez daha ülkemize yatırım yapmaya veya mevcut yatırımlarını genişletmeye davet ediyorum. Böylece Türkiye'nin önündeki parlak geleceğe ortak olmaya davet ediyorum'' diye konuştu.
|
|
|
|
|
|
|
|
|