Hazırlıkları süren Finansal Hizmetler Kanun Taslağı ile Fon üyeleri ve personelinin, görevden ayrıldıktan sonra da haklarında açılacak davalara karşı Fon'un tutacağı avukatlarla savunulması öngörülüyor.
Bankacılık sektöründe Aralık 1999'da başlayan, o günlerde tek perdelik olacağı söylenen film, Brezilya dizilerini aratmayacak içerikte 5. yılını tamamladı. El konulan bankalar, polisiye operasyonlar, yeniden yapılandırma pazarlıkları furyasında artık en önemli aktör, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF). Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'ndan (BDDK) ayrıldıktan sonra TMSF'ye biçilen rol, geçmişle hesaplaşmasıydı. Genç Parti lideri Cem Uzan ve beraberindeki adamların, TMSF kontrolünde tutulan Pamukova'daki çiftliğe düzenlediği baskın, Fon Kurulu'na, "iç muhasebe" yapma imkanı verdi. Çiftliğin güvenlik sorumlusunun işine son veren TMSF yönetimi, "Neyi eksik bıraktık?" sorgulaması başlattı. "Pamukova Olayı'nda devletin diğer birimlerindeki aksaklıkların da ortaya çıktığını" düşünen TMSF yetkilileri şu görüşte: "Savcılık makamı, çiftlikte aylar öncesinde delil aranması isteyebilirdi. Belki de TMSF'ye güvendikleri için bu yola gitmediler. Ancak bugün TMSF, istemese de yargı ile karşı karşıya geldi. Yargıçlar, bundan sonra Fon'un gerçekleştireceği satışları, muhtelif eksiklikler ileri sürerek iptal ederse ne olacak? Cem Uzan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kapısını aralarsa süreç nasıl sonuçlanacak?"
TMSF'YE SÜPER ZIRH Doğrusu, TMSF'nin fazlasıyla yetki, sorumluluk ve yük aldığını söylemek zorundayız. Yılların ihmalinin eseri batık banka dosyasını bir an önce kapatması istenen Fon, altyapısını günün şartlarına göre yeniden inşa fırsatı bulamadan, çok sayıda şirketi devraldı. "Nasıl olsa satacağım" düşüncesiyle birkaç üst yönetici dışında kadroları değiştirmedi. Şimdi, şirketlere gerçekten hakim olup olmadığı kuşkusu duymaya başladı. Bu nedenle, varlık satışlarını hızlandırmaktan başka çaresi olmadığını bir kez daha gördü. Bu arada, hazırlıklarında son aşamaya gelen "Finansal Hizmetler Kanun Tasarısı" taslağına değinmeden geçmeyelim. İlgili maddeleri bizzat TMSF uzmanları tarafından kaleme alınan yasa taslağı, oldukça ilginç hükümler içeriyor. Olağanüstü sorumluluk yüklenen Fon Kurulu Başkanı ve üyeleri için "Görevden ayrılınca nasıl idare edecekler?" sorusuna, şu yanıt veriliyor: "TMSF Başkanı ve üyelerine, görevlerinden ayrıldıkları tarihten itibaren başka bir kamu kurum veya kuruluşu ile özel sektörde veya üniversitelerde görev alıncaya kadar Kurum tarafından, üç ayı geçmemek üzere son almış oldukları aylık üzerinden ödeme yapılmaya devam olunur." Fon Kurulu üyeleri ile daimi ve geçici Fon personeli hakkında, gerek görevleri sırasında gerekse görevden ayrılmalarından sonra açılacak ceza davaları için özel avukat görevlendirilecek. Bu davalara ilişkin giderler Fon bütçesinden karşılanacak."