kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
  » Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Vakıf üniversitesi maaş veriyor, biz ise ismimizi
Türban sorunu hiç yaşamadık
Bu liste çok konuşulur: En iyi beş üniversite
Ayşe Soysal Kimdir?
Keşke YÖK hiç olmasaydı

Türkiye'nin en iyi beş üniversitesi

Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Ayşe Soysal'ın Türkiye'deki en iyi üniversiteler liginde seçtiği ilk 5 tartışılacak.

141 yıllık Boğaziçi Üniversitesi'nin ilk kadın rektörü Soysal, iyi üniversiteler ligindeki devleri şöyle sıraladı: "Tabii ki Boğaziçi. Sonra ODTÜ. Vakıf üniversitelerinin içinde sadece BİLKENT. Ayrıca Ege Üniversitesi. Bir de bu lige mutlaka Çukurova Üniversitesi'ni koyarım."
Ayşe Soysal, üniversitelere belli bölümleriyle değil bütün olarak bakıldığında İstanbul'da Boğaziçi'nden daha iyisi olmadığını savundu ve şunları söyledi: "Fakültelere bölersek, bu lige sadece bir üniversite daha girer o da Marmara olur. Onun dışında İstanbul'dan başka bir üniversite giremez."


Vakıf üniversitesi maaş veriyor, biz ise ismimizi

141 yıllık Boğaziçi Üniversitesi'nin ilk kadın rektörü Ayşe Soysal, okulun vakıf üniversiteleri yüzünden kan kaybettiğine kesinlikle inanmıyor. Soysal "5 yıl önce karamsardım ancak artık yine en iyi okul biziz" diyor.

Kolay değil onu yakalayabilmek. 141 yıllık Boğaziçi Üniversitesi'nin ilk kadın rektörü o. Nasıl yoğun.. Bir dakikası bile boş değil. İki aydır Ayşe Soysal'la görüşmeye çalışıyorum. Üniversite'nin bahçesinde çektirdiği sandaletli fotoğrafına hayran oldum. Müthiş modern bir görüntü veriyordu, rektörden çok öğrenci gibiydi inanın. O fotoğrafı gördüğümden beri merak ediyorum Ayşe Soysal kimdir diye. Bugün karşımda duran Ayşe Soysal ise biraz farklı. "Sizi ceket pantolonla göreceğimi pek zannetmiyordum" diye takılıyorum: "Blucininizi atmadınız umarım." Gülerek cevap veriyor: "Sormayın nasıl büyük tepki aldım o sandaletli fotoğrafıma, özellikle de meslektaşlarımdan. Dediler ki sen rektörsün ona göre giyinmelisin, öyle öğrenci gibi gözükmek olmaz. Ben de yine kendim gibi giyiniyorum ama üstüne bir de ceket giyiyorum, herkes mutlu." Dikkatlice bakıyorum. Gerçekten de hafif dekoltesi, bakımlı saçları, file çoraplarıyla alışılagelmişin dışında bir rektör Ayşe Sosyal. Sadece görünüş değil, hayata bakış açısı da değişik. Öğrencilik hayatı hep birinciliklerle geçmiş. "Müthiş bir görüntü hafızam vardı benim, bir okuduğumu sayfasıyla beynime kazırdım. Şimdi gözüm bozuldu aynı sonuç çıkmıyor" diyor. Ya kopya diyorum hiç çekmediniz mi? Çekmemiş. "Yapacağım işi hep kendim yapmayı istedim. Bir başkasından avantaj sağlamayı hiçbir zaman düşünmedim." Sanayici bir babayla annenin kızı. İlkokul sonucu sınıftayken hatırladığı iki anısı var. "Bir 1960 ihtilali yaşandı, iki annem ve babam boşandı. Hep yüzmeye meraklıydım, o zamanlar sporda bir kariyerim olsun istiyordum ama o dönemde spora bugünkü kadar saygı duyulmuyordu. Ben de matematiğe yöneldim." Ayşe Soysal kendi deyimiyle erken yaşta evlenmiş ve boşanmış. En büyük pişmanlığı çocuk. "Çok isterdim çocuğumun olmasını. Evliliğim 9 yıl sürdü. Üniversiteyi bitirir bitirmez evlenmiştim ama genç yaştaki evlilikler sonradan yürümüyor bence. Dostça boşandık ama içimde çocuk duygusu hep kaldı. Olmadı işte, denkleştiremedim." Peki ya kedi köpek? Evde bir tane var mı? Varmış. Gri yeşil gözlü bir tekir varmış; ismi Hacer Hanım. Kansere yakalanmış. "Bir gün önce" diyor Ayşe Soysal, "Rektörlük seçimlerinden bir gün önce uyutmak zorunda kaldım. Hayatımın en zor anlarından biriydi." Gözleri doluyor, üzerinde daha fazla konuşmuyoruz. Lafı değiştiriyorum, formunuzu nasıl koruyorsunuz diye soruyorum. Müthiş disiplinliymiş. "Gençken ne yersem yiyeyim hiç kilo almazdım şimdi alıyorum tabii. O yüzden mümkün olduğu kadar yediğime içtiğime dikkat ediyorum. Diyet yapmıyorum ama katıyım kendime karşı. Bir tek Şam fıstığına dayanamam." Karşımda alımlı, alımlı olduğu kadar da başarılı bir kadın var. Her şeyi planlı programlı. Hayatında hiç çılgınlık yapmamış mı? Gülüyor "Çılgınlıklarım da planlı programlı benim."Üç aydır Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğünü yürüten Ayşe Soysal ile üniversite camiasını, YÖK'ü, türbanı hatta Bush'u bile konuştuk. Cevaplarını ilgiyle okuyacağınızı düşünüyorum.

ÇOK GURURLANDIM
Siz daha önce de rektörlüğe aday olmuştunuz ama kazanamamıştınız değil mi?

-Evet. O zaman söyleyememiştim ama şimdi rahat konuşabiliyorum, ilk seçimde kazanamayacağımı biliyordum. Bu kez ise rektör seçileceğime emindim.

Hayatınız başarılarla dolu, seçilemeyince ne hissetiniz peki? Alışık olmadığınız bir durum.
-Kişisel başarısızlık olarak görmedim. Beni destekleyen kişiler üzüldüler diye üzüldüm. İnsan bir yarışa sadece kazanacağım diye girerse sonunda mutsuz olabilir diye düşünüyorum. Boğaziçi'nin önemli bir özelliği var. Kim seçilirse seçilsin yarıştan sonra onun etrafında toplanıyoruz. Öyle olması gerekiyor çünkü bir bir kampus üniversitesiyiz aksi korkunç olur.

Birincilikle mezun olduğunuz üniversiteye rektör oldunuz. Nasıl bir his?
-
Seçimde oylar sayılırken kendi odamda oturuyordum. Bina çok sessizdi. Öyle heyecanlıydım ki bilgisayarda fal açıyordum, inanır mısınız?

Fal tuttu mu peki?
-Öyle kolay fallar seçiyordum ki tutmaması mümkün değil. (Gülüyor) Sonra haber geldi. Müthiş gururlandım tabii. Ayrıca bir kadın olarak. Türkiye'de başarılı kadın çok ama üst düzey yönetimde kadın yok.

Devir teslim töreninde tarih profesörü Zafer Toprak bir kadın rektörün ne kadar önemli olduğunu anlatan bir konuşma yaptı. Hatta İran ve Suriye'den örnekler verdi. Bu karşılaştırmalar olumsuz tepki aldı, homurdanmalar oldu. Siz ne hissetiniz?
- Bazıları olumsuz etkilenmiş. Anlamak mümkün değil. Güzel bir konuşmaydı. Ben o sırada açıkçası kim rahatsız oluyor kim ilgiyle dinliyor diye etrafa bakınıyordum. Bu konuyu daha fazla açmayalım isterseniz.

Vakıf üniversiteleri açıldıktan sonra Boğaziçi Üniversitesi kan kaybetti deniliyor. Doğru mu?
-Bu soruyu beş yıl önce sorsaydınız daha karamsar cevap verirdim ama şimdi değil. Birçok arkadaşımız ayrılıp gitti ama biz de tabandan yardımcı doçent düzeyinde çok adam aldık. Öğretim üyeliğinde her ne kadar ben yapmamış olsam da mobilite lazım. Yani üniversitelerarası çalışmaların yapılması gerekiyor. Ayrıca ne yalan söyleyeyim Bush'un son dönem politikaları en çok Boğaziçi'ne yaradı. Bütün göç eden beyinler bir bir geri dönüyor.

Vakıf Üniversiteleri ile nasıl başa çıkıyorsunuz peki?
-Onlar maaş sağlıyorlar yani para veriyorlar ama biz kütüphane laboratuvar sağlıyoruz. Tabii bir de Boğaziçi'nin önemli bir ismi var.

Onların laboratuvarları ve kütüphaneleri yok mu?
-Bu iş altyapı işi. Maalesef İstanbul'daki hiçbir vakıf üniversitesi altyapı çalışmasına gitmedi. Kan kaybına gelince, bizden tabii ki birileri başka yerlere gidecek bunu kan kaybı olarak görmüyorum, aksine bizde yetişmiş birinin diğer yerlere faydalı olacağına inanıyorum.
DİĞER GÜNDEM HABERLERİ
 Cami kapısı bilime açıldı
 Sesiniz, rehberimiz
 7 yıllık özverinin sonucu: Başarı
 Kadın yazarların duayenine veda
 Yılmaz Güney beni sevmezdi
 Korsan üretimde dünya altıncısıyız
 Ağır işçi çocuklar!
ERDAL ŞAFAK
Can damarı tartışması
Nereden nereye... Bir zamanlar...
ÖMER ÇELİK
Bütünsellik, farklılık ve azınlık
"Azınlık"...
ÖMER LÜTFİ METE
Bit kelin perçeminde mi?
Siyaset hayatımızı yozlaştıran...
UMUR TALU
Adalet piyasası (2)
Dünden devamla, "küresel adalet...
ERGUN BABAHAN
İğneyi kendimize batırma zamanı
Gazetecilerin tuhaf bir...
2'nci Irak Savaşı başlıyor
Amerikan tankları, zırhlıları, savaş uçakları ve 10 bin askeri...
Rumlar'ın vetosunu önlemek için formül
Aralıkta Türkiye'nin AB'den tarih almasını Rumlar'ın veto etmesini...
Kartal'a el freni: 2-2
Kartal'a el freni: 2-2
Beşiktaş, 4'te öne geçti. Konya, 23'te 10 kişi kaldı... Herkes fark...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu