|
Donu Versace'den
|
|
Kuşkusuz çiftliğin en çok konuşulan ismi Banu Alkan... Minicik bir bavulu, iki eşofmanı, makyaj malzemeleri, şalları ve taşlı Channel gözlükleri var. Yatağında nevresim takımı yok, torba, torba üstünde. Bir de Versace marka kırmızı çamaşırları... Oh my God!! İşte mini Afrodit sohbeti.. - Siz çok zeki bir kadınsınız, neden safı oynuyorsunuz? - Burada yaptığımız bir şov, bunu ifade etmek durumunda değilim. Ayrıca zekama çok güvenirim. Zeka konusunda kimse benle yarışamaz. Eşim evdeki Banu neyse orada da o' demiş. Ben oynamıyorum, doğalım, içtenim. Zaten benim dalga geçtiğim, her şeyi çocukluğa vurduğum ortada değil mi? Ben kalben hareket ediyorum. Kalbiyle hareket eden kırıcı olamaz. - Buraya neden geldiniz? - Albümüm çıkıyor; Beyaz Orkide. İki buçuk yıldır hiçbir yerde yoktum. Beni burası için aradıkları zaman bir ay reddettim fakat Armağan Bey ikna etti. - Sizi neyle ikna etti? - Afrodit Şov'la... - Ev hayatınız nasıldır? - Muhteşem bir ev kadınıyım. Amerikan başkanına bile yemek verebilirim. Ben hem Fransa'da, hem İsviçre'de lady okulunu bitirdim. Muaazzam bir ev kadınıyım. - 'Oh my God' lafınızı büyük espri oldu. - (Kahkahalarla) Allora, Oh My God... - Oya Aydoğan ben olsaydım Banu Alkan elimde kalırdı gibi laflar etmiş... - Dümbelek konuşmasın, otursun yerine. Sayemde para kazanıyor... - Elinizde olsa kimi elersiniz? - Yaa, nasıl söylesem (Gülüyor)... - Kulağıma söylersiniz belki? - Ay sen de pek cimcimesin (Kulağıma eğilip) Güllü.
|