Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun (TMSF) "kredi paketi" satışı bir hayli merak uyandırdı. TMSF'nin, sorunlu kredilerden bir an önce çıkıp, asli fonksiyonuna, yani mevduat sigortasına dönmesi gerektiğini savunanlar kadar, "Kendi avukatları varken neden tahsilat işini özel sektöre havale ediyor?" diye soranlar da oldu. TMSF, 228 milyon dolarlık sorunlu kredi demetini, 22.8 milyon dolara satınca, sızlanmaların dozu arttı. Aslında, daha önceki deneme başarısız olmuş, satıştan vazgeçilmesi IMF baskısını beraberinde getirmişti. TMSF'de içsel sorgulamaya yolaçan kredi satış projesinin sanıldığı kadar "verimsiz" olmadığı anlaşılıyor. Her şeyden önce TMSF, esası 324 milyon dolar civarında olan kredi paketinden klasik takip yoluyla 10-12 milyon dolar tahsilatı zaten yapmıştı. Paket krediler, ihaleyle satışa sunulmadan önce TMSF, borçlulara özel ödeme kolaylığı da sağlamıştı. Bu yolla 80 milyon doları aşan tahsilat imkanı doğmuştu. Kalan 228 milyon dolarlık portföyde, neredeyse teminatlı kredi bile kalmadı. Buradan da 22.8 milyon dolar gelir girişi garantiye alındı. Sonuçta, reel gelir 110 milyon doları aştı.