Kısa bir süre önce üç önemli finans merkezini ziyaret ettiğini söyleyen Babacan, "Şu ana kadar cari açıkla ilgili bir eleştiri almadım. Birileri bu konuyu özellikle kaşıyor" dedi.
IMF ile başlayacak kritik pazarlıklar öncesinde ekonomi üç konuya kilitlendi. Tehlike arz eden cari açık, Yeni Türk Lirası'na geçiş hazırlıkları (YTL) ve 2005 yılı vergi sistemi. Geçtiğimiz hafta sonu Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener'in başkanlığında toplanan Ekonomi Koordinasyon Kurulu'nda, geleceğe ışık tutacak önemli konuşmalar geçti. Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti, cari açığa ilişkin kaygılar üzerine, "Bir problem olmadığını" söyledi. Başkan, "Uzun uzun açıklamalar yapıyoruz. Sadece belli bölümler alınıyor. Asıl mesajımız gözden kaçıyor" diye yakındı. Dalgalı kuru bir güvenlik aracı olarak tanımladı ve bu rejime geçen ülkelerin hiçbirinde yüksek oranlı devalüasyon yaşanmadığını anlattı. Hazine'den Sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan ise kısa süre önce üç önemli finans merkezine gittiğini, cari açığın boyutuna yönelik bir eleştiriyle karşılaşmadığını belirtti. Hatta, "Birileri bu cari açık konusunu özellikle kaşıyor. Benzeri durum nisan-mayıs aylarında da görüldü. Kriz tahmini yapanlar bile oldu. Ama hepsi boş çıktı" dedi. Bakanlara; dış dengedeki tablonun, ağustos ve eylül'de cari fazlaya dönüşebileceği, ekim-aralık döneminde cari açığın daralacağı bilgisi de verildi. Bir ara Başbakan Yardımcısı Şener, otomobil kredilerindeki tırmanışa dikkati çekti. "Şu kredileri nasıl konut finansmanına dönüştürebileceğimizi düşünmeliyiz" demekten kendini alamadı.
YTL'DE İNCE HESAPLAR Ekonomik Kurul'da, YTL'yle ilgili bazı spekülasyonlar da ortadan kaldırıldı. "TL'nin aşırı değerli olduğu, cari dengenin düzeltilmesi amacıyla YTL'ye geçilirken en az yüzde 17 devalüasyon yapılacağı" biçimindeki piyasa söylentisi, Merkez Bankası Başkanı Serdengeçti tarafından kesin bir dille yalanlandı. Serdengeçti, piyasadaki bu dedikoduların, hazine bonosu ve devlet tahvillerinin değerlemesi için de gündeme getirilmek istendiğini kaydetti ve "Hepsi gerçek dışı" dedi. Merkez Bankası'nın verdiği bilgilere göre, YTL'ye sorunsuz geçilecek. 1-2 Ocak 2005 günleri, cumartesi ve pazara denk geldiğinden sistem test edilebilecek. TL ile aynı anda tedavülde bulunan YTL, 2005 yılının Mart ayı sonuna kadar piyasada işlem gören tek paraya dönüşecek. YTL banknotlarının ilk baskıları ortalama 75 bin liraya malolacak.
BANKAMATİĞE YTL DÜZENİ YTL'nin ilginç bir ayrıntısı da bankamatiklere gizlenecek. Bankamatiklere en büyük kupür olarak 20 YTL konulacak. 50 ve 100 YTL ise nakit ödemelerde sınırlı ölçüde kullanılacak. YTL'nin yaygın tanıtımı için minibüslere, bakkallara, kahvehanelere, fabrika yemekhanelerine afişler asılacak. Esnaf Odaları, yeni parayı halka kavratmak üzere fiyat etiketlerini hem TL hem de YTL üzerinden düzenleyecek. Başbakan Erdoğan'ın 16 Eylül konuşması ise YTL'ye kamuoyu dikkatinin çekilmesini sağlayacak. Merkez Bankası'nın YTL çalışmalarını özetlediği Ekonomik Kurul'da bir de nostaljik espri vardı. Hazinenin kontrolündeki Darphane Genel Müdürlüğü'nün 1 Yeni Lira'yı ve Yeni Kuruşları basmaya başladığı Kurul üyelerine anlatıldı. Tam bu sırada Başbakan Yardımcısı Şener, Merkez Bankası'nın artık tarih olan "kamuya kredi" uygulamasını hatırladı. Şener, şakayla karışık, "Hazır, madeni 1 YTL basılıyorken, kısa vadeli avansı by pass eder, piyasaya para süreriz" deyince ekonomi bürokratları tebessüm etti.