Berrak ışıklar... Serinleyen havalar... Palamutlar... Ve bugün açılan okullar... Mevsimler hiç değişmiyor peki ya yaşam.
***
Bugün ilkokula başlayanlar muhtemelen henüz liseyi bitirmeden AB üyesi bir ülke vatandaşı olacak. Türkiye'nin kaderini belirleyecek olan 17 Aralık AB zirvesi yaklaştıkça toplumsal bekleyişin heyecanı da artıyor... Ne olacak? Etkin diplomatik çevrelere göre, aralık ayındaki AB Zirvesi büyük bir ihtimalle Türkiye ile müzakerelerin 5 Mayıs'ta başlamasına karar verecek... Eğer öyle olursa, bugün ilkokula başlayanların okuldaki ilk senesi bitmeden müzakereler başlayacak...
***
Peki Türkiye ne zaman AB tam üyesi olacak? Dünkü gazetelerde AB'nin Genişlemeden Sorumlu Komiseri Günter Verheugen'ın Alman Suddeutsche Zeitung'a verdiği demeç yer almaktaydı... Verheugen, Türkiye'nin AB'ye 2015'ten önce üye olamayacağını söylüyordu. Neden 2015? Bu rasgele söylenmiş, on yıllık yuvarlama bir hesap mı, yoksa daha derin bir nedeni var mı? Türkiye'nin müzakere masasında on yıl boyunca kalacağını şu sıralar neredeyse tüm AB kaynakları belirtmekte. Bunun tek bir nedeni var, Türkiye'deki tarım... AB, ağır sorunlar içeren Türk tarımının yeryüzü standartlarında bir noktaya gelmesini sağlayacak reformların müzakere sürecinde tamamlanmasını istiyor... Açıkçası AB yetkilileri Türk tarımının sorunlarının AB dışında eritilmesini arzuluyor... Peki, en sorunlu konumuz olan tarımın ağır sorunlarının eritilmesi on yıldan önce olamaz mı? Neden 2015? Bu sorunun cevabı ise Türkiye'nin önemini kavramakta zorlandığı Dünya Ticaret Örgütü'nün tarım görüşmelerinde saklı... Piyasa ekonomisinin tavizsiz şekilde küreselleşmesini isteyen ve bunun uygulanması için uğraş veren DTÖ 1995'te kuruldu... Kurulduğu yıl, tarım ürünleri ticareti ve bu ticareti etkileyen destekleme tedbirleri için yeni uygulamalar getirdi... Üye ülkeleri bağlayan bu kurallar 1995-2004 yıllarını kapsamaktaydı... DTÖ'nün 20. maddesi bu sürenin bitiminde yeni kuralların devreye girmesini öngörüyordu. Ancak DTÖ, 2005'ten itibaren tarıma uygulanacak yeni kuralları belirlemekte ve bu sektörün tamamıyla piyasa kurallarına uygun çalışmasını sağlayacak etkin önlemleri almakta zorlandı... Örgütün yeni bir Çerçeve Antlaşması imzalaması zora girdi... Görüşmeler aksadı... Nihayetinde bu yeni Çerçeve Antlaşma, 30 Temmuz'da Cenevre'de yapılan toplantıda imzalandı.. Tarımı liberalleştirecek olan Çerçeve Antlaşma'nın içeriği ise gelecek eylülde yapılacak olan Hong Kong'daki zirvede kesinleşecek. O kurallar netleşince, 2015'ten itibaren DTÖ üyesi ülkelerde tarım sektörü de piyasa koşullarında işleyecek... AB, Türk tarımının çağdaş bir öze kavuşması sürecini DTÖ kararlarının uygulanmasına bırakmış gözüküyor... Bir taraftan AB'ye uyum çalışmaları tarımda da sürüyor ama tarımı piyasa ekonomisine uygun hale getirecek asıl itici güç DTÖ olacak... Zaten örgüt tüm dünya için 2015'i nihai hedef olarak kabul edecek...
***
Türkiye görmezden geldiği her sorun için fatura ödüyor.. Şimdi de yok saydığımız tarım için on yıl kaybedeceğiz. Yunanistan'ın 1981'de girdiği AB'ye Türkiye 2015'te girecek... Neden? Tarımı görmezden geldiği, yığınların köylerde oturması Ankara'ya kolaylık sağladığı için... 'Alibeyköy'e iskan müsaadesi vermeyin' diyen uzmanları dinlemeyip oralarda oturanları sürekli sulara sellere teslim etmesi gibi...
***
Yakınmanın yararı yok... Berrak ışıklar... Serinleyen havalar... Bollaşan palamut.. Ve bugün açılan okullar... İlkokula bu yıl başlayanlar liseyi bitirmeden AB üyesi olacaklar. Türkiye'de buna da şükür demeli... Mevsimler değişmese de yaşam ağır ağır değişiyor.