Anlamayana Venezüella! (2)
Dünden devamla... Venezüella'nın; bugünün dünyasını, demokrasi-özgürlük-terörle mücadele gibi iddiaların öteki yüzünü, ABD yönetiminin ikiyüzlülüğünü anlamak için "ideal ülke" olduğunda ısrarla.. En büyük petrol üreticilerinden olduğu halde halkının yüzde 80'i yoksul kalan, çünkü petrol gelirlerinin sadece yüzde 16'sı devlete ve halka, gerisi dev petrol şirketleri ile içerideki adamlarına giden.. "Gerici Arap ve Müslüman devlet" diye aşağılanamayacağı halde... Terörle bir ilişkisi bulunmadığı halde... Diktatörlük filan değil, demokrasi olduğu, halkın seçtiği bir başkanı bulunduğu halde, Bush yönetiminin nefretini üzerine çeken Venezüella. Önce darbe deneyen, sonra Başkan'ı referanduma zorlayan, ikisinde de yenilen ABD'nin suçüstü belgesi Venezüella. Çünkü, başkanı Chavez.. Petrol gelirlerinden devletin ve halkın payını yüzde 16'dan 30'a çıkarmak istemiş... Tarımsal arazilerin yüzde 77'sine sahip yüzde 3'lük zengin nüfusa, sadece ve sadece ekip biçmediğiniz toprakları topraksız köylülere dağıtacağım, demiş... Petrol gelirinden daha çok pay alıp yoksullara aş, okul, barınma olarak dağıtmaya çalışmış.
*** Dipsiz Kuyu'yu, yakın yahut yanlış bularak, ama biraz paylaşmış olanlar bilir ki, bu sütunda, "demokrasi, özgürlük, hukuk, adalet" gibi kavramlara hayati bir değer verilir. Diktatörlerin, despotların zaten öyle iddiaları yoktur da... "Medeni" birileri, bu kavramları öne çıkarıp adeta onları gasp ederek yamultuyorsa, öfke kuyudan taşar. İnsanlığın yüzlerce yıllık insani ideallerinin çalınmasına, iğdiş edilmesine, iki yüzlü, çıkarcı, vicdansız bir "medeniyet" tasavvurunun, tasarımının ve dayatmasının aksesuarı yapılmasınadır öfke. Bu yüzden, diktatörlere karşı demokrasiden, fanatizme karşı çağdaşlıktan, baskılara karşı özgürlükten yana olduğunu söyleyip dünya düzeninin, ABD hegemonyasının hiç rahatsız etmediği zihniyetin fenersiz yakalandığı yerdir Venezüella. Irak'ta, Ortadoğu'da "terörle mücadele" adına yerleşen ABD'nin; yönetiminden, ekonomik programlarından hoşlanmadığı ülkelerde "demokrasiye karşı mücadelesi"nin son sahnesidir. Anlayana sivrisinek saz, anlamayana Venezüella bile azdır ama! Venezüella yine de davuldur, zurnadır; muhasebe fırsatıdır. Greg Palast'ın deyişiyle, "ABD yönetimi, Irak'ta kendi atadığı yönetime meşru derken, Venezüella'da halkın seçtiği yönetimi meşru bulmuyor. Hem de, ABD Başkanı bile seçmen çoğunluğu olmadan seçilmişken, çoğunluğun seçtiği bir başkanı bulunduğu halde" gerçeğini kavrama şansıdır. Dünya düzeninin bu haliyle, başınıza gelebilecekleri kestirme imkânıdır.
*** İkiyüzlülüğün suçüstü hanesine bir notla bitireyim: Dünyanın her yerinde "terörle mücadele ettiğini" söyleyen ABD'de, hem de Bush ailesinin çiftliği sayılan Florida'da, darbeci bir eski subayın yönetiminde, "Venezüella Vatansever Cuntası" adıyla birileri, yeni darbe girişimleri için silahlı eğitim ("terörist eğitim") görüyor. CIA gölgesinde. Wall Street Journal gazetesi bile bunu yazdığı halde, çıt yok. O zaman, Chavez'inki haklı bir soru: "ABD yönetimine, kentleri bombalama, ülkeleri işgal, hükümetleri devirme yetkisini kim verdi? Kim?"
|