|
|
|
|
|
|
İstanbulköy'e hoşgeldiniz!
Jandarma Genel Komutanlığı’nın raporuna göre İstanbul hızla "köykent" olmaya doğru gidiyor. Raporda kaçak yapılaşmanın Beykoz, Ümraniye, Büyükçekmece ve Gaziosmanpaşa’da arttığı belirtiliyor.
İstanbul'un sular altında kalan semtlerinde yaralar sarılmaya çalışılırken kaçak yapılaşmayla ilgili önlemler yeniden tartışılmaya başlandı. Başbakan Tayyip Erdoğan, belediye başkanlarına "kaçak yapılara göz açtırmayın, yıkın" talimatı verirken jandarma, kaçak yapılaşma ve arazi yağması suçlarına karşı, açıkça belirlenmesine rağmen etkin önlem alınamadığından yakındı. Jandarma'nın İstanbul'da tespit ettiği kaçak yapıların ancak yüzde 17'si yıkılabildi. Jandarma Genel Komutanlığı, kaçak yapı ve arazi yağmasının yoğun olarak yaşandığı İstanbul'un fotoğrafını çekti. Kaçak yapılaşmanın Beykoz, Ümraniye, Büyükçekmece ve Gaziosmanpaşa'da ciddi tırmanışta olduğunu ortaya çıkaran jandarma ekipleri, 5 bin 781 kaçak yapı tespit etti. Bu bölgelerde tamamen kaçak yapılardan oluşan ilçeler ve beldeler kuruldu. Rapora göre:
YIKIM YAPILAMIYOR * Kaçak yapılaşma ve arazi yağması suçlarının yoğun olarak meydana geldiği İstanbul'da tespit edilen 5 bin 781 kaçak yapının %17'si yani 990'ı yıkılabildi.
* Hızla devam eden kaçak yapılaşma aradaki farkı kapatmaya yetti. Jandarma, sadece kendi sorumluluk bölgesinde yılın ilk beş ayında 694 kaçak yapı tespit etti. * İstanbul'da 2003'te belirlenen 1820 kaçak yapının ise % 9'una karşılık gelen 168'i için yıkım kararı alınabildi. Sadece %2'si yani 47'sinin yıkımı gerçekleştirilebildi.
* 2003 yılında kaçak yapılar için 37 trilyon lira para cezası kesildi. Paranın sadece 16.5 trilyonu tahsil edilebildi.
* 2004 yılının 01 Ocak-15 Şubat tarihleri arasında, yerel seçimler öncesi, en fazla kaçak yapı Eyüp'te tespit edildi. Eyüp'te jandarmanın sorumluluk bölgesine giren alanda 35 kaçak yapı kayda geçirildi. İkinci sırayı 31 yapıyla Ümraniye, 28 yapıyla Beykoz aldı.
HAVZALAR YAĞMALANDI Jandarma'nın bir süre önce hazırladığı ve Başbakanlığa da gönderdiği raporda dikkat çekilen en önemli başlıklardan biri de İstanbul'a su sağlayan su havzalarına ve dere yataklarına yapılan kaçak yapılar oldu. Jandarmanın tespitleri şu başlıklardan oluştu.
* İstanbul'a su sağlayan Alibey, Büyükçekmece, Elmalı, Ömerli ve Terkos havzaları bulunuyor. Bu su havzaları yaklaşık 2477 km karelik bir alanı kapsıyor. Bu alan ise İstanbul'un % 60'ını oluşturuyor.
* İçmesuyu Havzaları Koruma Yönergesi'nde yapılaşma açısından su havzalarına uzaklık mesafeleri belirlenmesine rağmen bu alanlarda yapılaşmanın önüne geçilmedi.
* Su toplama havzalarındaki toplu yerleşim birimlerinin ilçe ya da belde belediyesi yapılmaları da bu bölgelerdeki yapılaşmayı artırıcı etki yaptı. Sultanbeyli, Çavuşbaşı, Samandere, Sarıgazi, Sultan Çiftliği, Alemdağ, Ömerli, Boğazköy, Arnavuktöy, Tepecik bu şekilde belediye yapılıp önü alınamaz yapılaşmanın söz konusu olduğu yerlerdir.
* 1988 yılında trafiğe açılan 2'nci Boğaziçi Köprüsü ve çevre bağlantı yolları ile de ağırlıklı olarak geri görünüm ve etkilenme bölgelerindeki yeşil doku tahrip edilerek kaçak yapılaşmanın artmasına neden olundu. İlişkiler yerleştirilen Galatasaray Üniversitesi'nin birincileri
* Boğaziçi alanında Anadolu Yakasında 24, Rumeli Yakasında 104 hektar olmak üzere toplam 128 hektar özel orman alanı bulunmaktadır. Bu özel orman alanlarında yüzde 6'lık yapılaşma sınırı neredeyse yüzde 90'lara varan düzeylerde aşılmaktadır. için kullanacak. Üniversitesi'nin söyledi.
İSTANBUL KARNESİ Jandarma, 1950'lerden itibaren ele aldığı gecekondu olayını, çıkarılan aflar ve bu afların sağladığı yararlar, yeni rant kapısı, mafya, emlakçı eliyle göçleri nasıl tetiklediğini ayrıntılarla raporuna yansıttı. Raporda Başbakan Erdoğan'ın belediye başkanı olduğu 1994-1999 yılları arasında da kaçak yapılaşma ve arazi yağmasının sürdüğü belirtiliyor.
* Kentin su ihtiyacının % 41'ini karşılayan Ömerli su havzasında 1992-97 yıllarında 39 bin hektar ormanlık alan 35 bin hektara inerken, 1965'te 9 bin 226 olan nüfus 1997 yılı sonunda 257 bin 204'e çıktı.
* Bu yerleşmeler daha çok baraj havzasının 5000 metre olan uzak mesafe koruma alanında yoğunlaşmış, göle uzaklığı 300 metre olan mutlak koruma alanında da yapılaşmalar siyasi ve bürokratik desteklerle ve korumayla gerçekleşti.
* Ömerli'nin yanında İstanbul'a su sağlayan diğer su toplama havzalarında da kaçak yapılaşmalar ve nüfus büyük oranda artmış ve 1997 yılında baraj havzaları içindeki alanda 660 bin kişilik bir yoğunluk oluştu.
Işın ABIŞGİL / ANKARA
|
|
|
|
|
|
|
|
|