Anlamayana Venezüella! (1)
Sırası mı, memlekette sorun mu kalmadı, oradan bize ne, demeyin; hele hikâyeyi bir dinleyin. Bölgenizde, dünyanızda, hayatınızda ne olup bittiğini yahut neyin olmayıp bitmediğini kavrayabilmek açısından, bugünün "ideal" ülkesi, Irak değil, Venezüella. Çünkü, Irak işgalinin gerekçesi sayılan, dünyaya anlatılan yığınla hikâyenin ana fikri diye satılan ne varsa, Venezüella bunların hepsinin ikiyüzlülüğünün örneği. Venezüella, "diktatörleri devirmek, demokrasi, özgürlük, terörle mücadele, adalet" gibi gasp edilmiş kavramlarla oynanan oyunların anti-tezi. Venezüella, turnusol kağıdı; kendini dünya güzeli sanan çirkin kraliçeye asıl yüzünü gösteren ayna.
*** 25 milyon nüfuslu bu Latin Amerika ülkesinin Irak'la ortak yanı, büyük petrol rezervleri. Dünyanın en büyük petrol üreticilerinden; petrolünün büyük kısmını ABD'ye sunan, ABD'nin ithal ettiği petrolün önemli kısmını sağlayan, petrol fiyatlarının belirlenmesinde etkili olan bir ülke. Büyük petrol varlığına rağmen yüzde 80'i yoksulluktan inleyen bir ülke. Saddam Irak'ı ile son yıllardaki bir başka ortak yanı ise, ABD'nin hiç hazzetmediği bir devlet başkanı olması. Büyük fark, o başkanın halkın oylarıyla demokratik biçimde seçilmesi. Buna rağmen, Bush yönetimi, o başkanı önce iki gün sürebilen bir darbeyle devirdi. Olmadı. Meşruiyeti tartışılarak ülke referanduma götürüldü. Başkan Hugo Chavez, bu haftaya onu da kazanarak girdi. ABD'ye göre ise, "hâlâ meşru değil"!
*** Diktatörleri anladık, hadi terörü anladık; ama demokratik bir ülkede, halkın oyuyla seçilmiş bir başkandan bu nefret neden? "Paranın satın alabildiği en iyi demokrasi" kitabının yazarı Greg Palast, Venezüella örneği için, "ABD'nin demokrasiye karşı mücadelesi" diyor. ABD yönetiminin derdi.. Ekilebilir toprakların yüzde 77'sine nüfusun sadece yüzde 3'ünün sahip olduğu... Petrol gelirlerinin yüzde 84'ünü, başta ABD'liler, büyük petrol şirketlerinin elde edip Venezüella devletine ve halkına sadece yüzde 16'sını bıraktığı bu ülkede... Nüfusun yüzde 80'ini oluşturan, siyahi yerlilerin içinden gelmiş ilk başkanın yaptıkları ve yapmak istedikleri.
*** Birincisi, eski bir gerilla olan, daha sonra iş hukukçuluğu yapan Enerji ve Madenler Bakanı Ali Rodriguez'in hazırladığı "petrol planı". Plan kısaca diyor ki, petrol bu ülkenin zenginliği; oysa o gelirin yüzde 84'ü yabancı şirketlerle onların temsilcilerinin elinde kalıyor. Venezüella halkına kalacak pay yüzde 30'a çıksın. İkincisi, toprak reformu. Onun hedefi de, tüm tarımsal arazileri parçalamak filan değil; sadece, büyük çiftliklerin kullanılmayan, ekilmeyen, biçilmeyen topraklarının, topraksız, yoksul köylülere dağıtılması. Bir de, bütün bu planların, reformların arkasındaki niyet: Yoksulları doyurmak, barındırmak, eğitmek. Mesela; okullarda bedava kahvaltı ve öğle yemeği verilmesi sayesinde bir taşla iki kuş: Hem yoksul çocukları açlıktan kurtarmak, hem de bu sayede çocukları okula göndermek için yoksul aileleri teşvik. ABD yönetimi bunları "sosyalistçe" buluyor, kuduruyor ve Irak'ta sözde demokrasi için işgalci olurken, orada mevcut demokrasiye karşı darbeci oluveriyor. Kıssadan hisselere yarın devam.
|