Roche firmasının dün gazetelere verdiği ilanda şu ifade vardı: "Bilgimiz dışında ve hukuka aykırı suretle şirket dışına çıkarılan belgelerin..." Kötü mü oldu? Belgelerden SSK'ya 230 milyon liraya satılan bir ilacın başka hastanelere 170 milyon liraya satıldığını öğrendik. Bilgi sızdırma konusunda bir okuyucumun yolladığı notu sizlerle paylaşmalıyım. Okuyucum Stanley Adams ismini hatırlatıyordu. Kim bu Adams? Stanley Adams 1970'li yıllarda Roche firmasında çalışan bir yöneticidir. Şirketin İsviçre'nin Basel şehrindeki Dünya Ürün Müdürü olarak göreve başlayınca, firmasının rakip firmalarla pazarı paylaşarak fiyatları sabitleme politikası ve dünya çapındaki vitamin pazarı üzerinde ezici bir konrol sağlamak gibi uygulamalarından haberdar olur. Adams, jaguar marka bir araba, çok iyi bir ev ve dolgun bir maaşa rağmen zor bir yolu seçer. Eşi ve üç çocuğu ile mutlu bir yaşam yerine, şirketin uygulamalarına karşı çıkar. Bildiklerini ilgili otorite ile paylaşır. Söz verilmesine rağmen ismi açıklanınca, hayatı kararır. İşten atılır. Tutuklanır. Eşi intihar eder. Parasız kalır. Sonra tüm bu yaşadıklarını "Roche versus Adams" adlı kitabında anlatır. Kaynaklar, Adams olayının Avrupa Birliği'nin bugünkü rekabet kanunlarının şekillenmesinde büyük rol oynadığını söylüyor. Okuyucum, Türkçeye çevrilmeyen bu kitabı anlatırken, şöyle yazmış: "Roche firmasının uzun yıllar bu insandan almaya çalıştığı intikam, neden olduğu ve karısını intihara götüren olay aile faciası ve insanlık dramı ibret vericidir. Stanley Adams yaşadığı "A song for Europe" isimli bir filme de konu olmuştur. "Stanley Adams" ve onun gibiler, yani kanunsuz yapılan işle ilgili belge sızdıranlar ıslıkçılar (whistle blowers) olarak adlandırılırlar ve rekabetin korunmasında olmazsa olmaz insanlar olarak nitelendirilirler. Stanley Adams davası hukuk fakültelerimizde bugün bile "ders" olarak okutulmaktadır." İlginç değil mi? Bakalım Türkiye'de işler nasıl yürüyecek?