Muhalif iktidar
Dünyanın neresine gidersem gideyim, o ülkenin gerçek toplumsal dalgalarını anlamak için kafelerinde neler konuşulduğuna bakarım. Benim için ne müesses ve tumturaklı mekânlar bir şey ifade eder, ne de derme çatma yerler. Gerçeğin, kafelerin atmosferine gizlendiğine defalarca şahit oldum. Bütün ideolojik tartışmalara ya da siyasi kalıplara dayanan analizlere rağmen, hayat "sokak"la "salon"un etkileşimi içinde oluşuyor. Sokak dinamik yapısı ile "her şeyi değiştirmeyi" temsil ediyor. Salon ağır ve oturmuş karakteri ile varolan "herşeyin sonuna kadar korunmasına" odaklanıyor. Kafeler ise salonla sokağın buluşma noktaları... Ne tam sokağın karakterini yansıtıyor, ne de tam olarak salonun reflekslerini temsil ediyor. New York'un Paris'in ve Londra'nın kafelerinde bu dediklerimi gözlemlemek çok kolay, ama en ilgi çekici olanı Prag'ın, Pekin'in, Moskova'nın ve St. Petersburg'un kafelerindeki gündeme dalmak. Hayatı gözlemlemekle, düşünceyle ve siyasetle ilginiz varsa, kafelerin doğasına kendinizi bırakmanızın ders verici etkisi kaçınılmaz... Statüko ile değişimin, muhalif olanla iktidarı temsil eden tutumların kesişme ve kaynaşma noktaları böyle oluşuyor.
*** Dünyanın içinden geçtiği değişim dalgası, muhalefet ve iktidar kavramlarının doğasını da köklü biçimde değiştiriyor. Kuşkusuz hâlâ muhalefet diye bir şey var ve iktidar da varolmaya devam edecek. Lakin değişim dalgası iktidarın ve muhalefetin yepyeni boyutlar içermesini zorunlu kılıyor. Örneğin, ne olursa olsun kendi haklılığına odaklanmış, kendi reflekslerinin ötesine geçemeyen, ağır, şeffaflıktan uzak, gücünü göstermeyi öncelikli işi sayan iktidar biçimi gerilerde kalıyor artık. İktidarın kendi özeleştirisini herkesten önce yapma kabiliyetine sahip olması çok önemli. Yani her türlü iktidar değişimi kendini denetleyen ve irdeleyen bir doğal muhalefet haline getirip, bu muhalefetin ortaya serdiği eksiklikleri gidererek yepyeni bir boyuta geçmek zorunda. İktidarların meşruiyet üretmesi ve varlığını sürekli kılması buna bağlı. Yani "muktedir iktidar" yerine "muhalif iktidar" yeni dönemin yüksek değeri olarak öne çıkıyor. Klasik iktidarla klasik muhalefetin yepyeni bir boyutta birleşmesi yeni iktidar kavramının özünü oluşturuyor. Salonun ya da sokağın birinin reflekslerine sıkışmayan daha dinamik bir olguyla karşı karşıyayız...
*** Yeni siyaset ve iktidar kültürünün, mekan kültürü içinde en çok kafelere benzediğini söylemek mümkün. Herhangi bir zamanda ağır ve güçlü bir resmi görüşü temsil eden bir üniversitenin temsil ettiği dokunulmaz görüşlere ilk muhalefet etrafındaki sokaklara serpilmiş kafelerde ortaya çıkar. Belli bir zaman sonra o kafelerdeki "aykırı" görüşler üniversitenin "resmi" görüşü haline gelir. Yeni siyaset kültürü ise bu sürecin gerçekleşmesi için belli bir zamanın geçmesini değil, her şeyin aynı anda iç içe yaşamasını getiriyor. Değişimin gücü bunu gerektiriyor. Bu nedenle yeni siyaset kültürünün tanımladığı iktidarlar, kendi kendilerini yenileyebildikleri sürece, iktidardayken bile muhalif bir ruhla değişime açık oldukları oranda meşruiyet üretebiliyorlar. Ve, süreklilikleri de buna bağlı oluyor...
|