| |
|
|
Kim kiminle neleri görüşmüyor ki?
Birbiri ardınca açığa çıkan karanlık ilişkiler, adına Anayasal Demokrasi dediğimiz sistemin içinde, sade vatandaşların değil, bazen seçilmiş siyasetçilerin de figüran olmaktan öteye gidemediğini kanıtlıyor. 1994-99 arasında, ülkeyi bir örtülü iç savaş ortamına sürükleyen PKK bölücü terörünün perde arkasında neler oldu mesela? Örneğin BBC'ye konuşan eski HADEP Genel Başkan Yardımcısı Sedat Yurttaş, 1997'de MİT'le temas içinde olduklarını söyledi. Haber aynen şöyle: - Yurttaş, Beşiktaş-Yıldız'daki tarihi ve iyi korunan bir yapıda ilk görüşmeyi yaptıklarını, ikinci görüşmenin de Bakırköy'de özel bir ofiste gerçekleştirildiğini kaydetti. Sırrı Sakık, Kemal Parlak, Güven Özata ve kendisinin HADEP'in üst düzey yöneticileri olarak görüşmeye katıldıklarını, iki görüşmelerinde de bölgedeki olayların durdurulmasına ilişkin tartıştıklarını belirten Sedat Yurttaş: "Devletin yumuşak karnı MİT mensupları olduğunu tahmin ettiğim bu insanlar çözüm için yetersiz olacaklardı. Çünkü belirleyici güç konumundaki Genelkurmay'dan kimse yoktu" dedi. "Bu devletin, o hep kabul etmeyeceğini söylediği muhatap arayışıydı. Toplantının içeriği genel olarak bölgedeki olayların durdurulması ve ateşkesti. İlk görüşmede üzerinden geçilen konular ikinci görüşmede daha somut ifadelerle ele alındı" diyen Sedat Yurttaş, "Genel af, faili meçhul cinayetler, köy boşaltmalar, OHAL'in kaldırılması, radyo ve televizyondan Kürtçe yayın yapılması gündem maddelerini oluşturuyordu. Son derece nazik ve diplomatiktiler." Siz de merak etmiyor musunuz? Bu tür görüşmelerden, derin devlet dışında, hangi seçilmiş siyasetçilerin haberi vardı acaba?
|