Alkışlanacak karar.
Yargıtay'ın aldığı, "yasal olmayan yollardan toplanan deliller kimsenin aleyhine kullanılamaz" hükmü alkışı hak ediyor.
Yargıtay "Neşter-2" davasında Türk hukuku açısından tarihi bir karar verdi ve yasal olmayan yollardan toplanan delillerin kimsenin aleyhine kullanılamayacağı hükmüne vardı. Bu Türkiye'de yıllardır süren bir tartışmaya konulan son noktadır. Bu aynı zamanda Avrupa Birliği'ne uyum yasaları, uluslararası sözleşmelerin insanımızın günlük hayatını nasıl iyiye doğru değiştireceğinin en çarpıcı örneklerinden biri oldu. Yıllar önce hukuk fakültesinde okurken hocalarımız bize çağdaş ülkelerde yasadışı yoldan elde edilen delillerin mahkemede sanık aleyhine kullanılamadığını öğretmişti. Bizim bu yolda almamız gereken çok şey olduğunu söylemişlerdi. 20 yıl sonra o noktaya geldik çok şükür. Yargıtay'ın kararı net. Polis telefonları izinsiz dinleyerek ulusal ve evrensel yasalarla güvence altına alınmış olan haberleşme özgürlüğünü çiğnemiştir. Telefon dinlemelerini yargı kararı olmadan dinlemiştir. Yasal olmayan yollardan elde edilen delil, kovuşturmaya esas alınamaz. Türkiye, Avrupa Birliği'ne uyum sürecinde gerçekten tarihi bir kabuk değiştiriyor. Bir yandan Ceza Yasası'ndan Borçlar Yasası'na kadar tüm kanunlar birer birer yenilenip çağın gereklerine uygun hale getiriliyor. AB için önemli adım Diğer yandan, Anayasa değişikliğiyle ulusal hukukun bir parçası yapılan uluslararası sözleşmeler Yargıtay kararlarıyla hayata geçiyor. Bu ülkede yıllarca on binlerce insan yasal olmayan yollar, fiziki şiddet uygulanarak alınan ifadelerle yargılanıp mahkum edildi. Yargıtay'ın bu kararı polisin bundan böyle çok daha dikkatli olmasını gerektirecek. Dileriz bu karar sadece Yargıtay üyeleriyle sınırlı kalmaz ve Türkiye'de herkes bu kararın olumlu sonuçlarından yararlanır. Yargıtay'ın bu cesur kararıyla insanlık tarihinin en önemli kazanımlarından biri Türk Hukuk sistemindeki yerini almıştır. Bu karar insanların telefonlarının keyfi bir şekilde dinlenmesinin, özel hayatlarına müdahale edilmesinin de önünü alacaktır umarız. Aslında Yargıtay'ın kararının burada kalmaması, yasal yolların dışına çıkarak insanların haberleşme özgürlüğünü çiğneyenler hakkında da soruşturma açılması gerekir. Avrupa Birliği yolunda atılan her adım insanımızın yaşam kalitesini daha da yükseltiyor. Korkuları boşa çıkarıyor. Bu ülkenin de çağdaş hukuk kuralları ve yorumlarıyla ayakta kalabileceğini yaşayarak öğretiyor. Türkiye gerçekten bir zihniyet değişimi yaşıyor. Bu sürece cesur ve çağdaş yorumlarıyla katkıda bulunan Yargıtay'ın değerli üyelerini alkışlamak gerektiğine inanıyorum.
|