Şiddetin dili
Bu bombaları koyanların, masum insanların canını alanların, daha iyi bir dünya kurmak gibi bir hedefi olamaz. Bu halk düşmanları insanların huzurunu kaçırmak, kaos yaratmaktan başka bir amaç gütmüyor.
NATO zirvesi yaklaşırken Türkiye'nin istikrarına, huzuruna yönelik saldırılar tırmanmaya başladı. Terörün hedefi, ülkenin dengesini bozmak, insanların güvenini sarsmak. Bombacılar, bu eylemleriyle NATO zirvesini engelleyemeyeceklerini, Irak'ta işgali sona erdiremeyeceklerini çok iyi biliyor. Onların gerçek hedefi Bush, Blair veya NATO değil zaten. Onlar bu toprakları yönetilemez hale getirmek istiyor. Bunu söylerken bir noktanın altını çizmek gerekir. NATO zirvesi öncesi veya zirve sırasında bu toplantıyı protesto etmek için demokratik kurallar çerçevesinde her türlü eylemi düzenlemek yasal bir haktır. Kimsenin demokratik bir hakkın kullanılmasıyla, halkın canına yönelik terör eylemlerini birbirine karıştırmaması gerekir. Bu, dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta. İkincisi, terör eylemlerinin Türkiye'nin ilerlediği yolda bir aksama yapmayacağının altını tekrar tekrar çizmek gerekir. Bu bombaları koyanların, masum insanların canını alanların, daha iyi bir dünya kurmak gibi bir hedefi olamaz. Bu halk düşmanları insanların huzurunu kaçırmak, kaos yaratmaktan başka bir amaç gütmüyor. Otobüslere, sokaklara koyup, masum insanları öldürdükleri bombaların doğrudan bir sonucu oluyor. NATO zirvesine, Irak'ın işgaline tepki gösterenlerin elini zayıflatıyor, her türlü demokratik protestonun terör eylemiyle karışması tehlikesine yol açıyor. Türkiye, yakın tarihinin en önemli zirvelerinden birine evsahipliğine hazırlanırken böylesi tarihi bir toplantıya gölge düşürmek isteyenlerin çıkması bugünün dünyasında kaçınılmaz. Sayıları az da olsa bölücü, dinci veya komünist terör örgütlerinin seslerini duyurmak, demokratik süreci kesintiye uğratmak için fırsat kolladıkları da bir gerçek. Bu tehlikeye karşı koymanın tek yolu var. Demokrasiye, barışa tepki göstermek, terörü her ortamda kınamak, lanetlemek. İspanya bu bilinci göstererek demokratik bir olgunluk düzeyine eriştiğini gösterdi. Türkiye'nin önünde de böyle bir yol var. Ya siyasi geçmişimiz, inançlarımız, öfkelerimiz nedeniyle kimi terör olaylarını görmezden geleceğiz veya kaynağı, nedeni ne olursa olsun şiddete başvuran herkese hep bir ağızdan karşı çıkacağız. NATO zirvesi bizim için bir bakıma bir sınav olacak. İstanbul bu zirve nedeniyle 3-4 sıkıntılı gün yaşayacak. Ancak onlarca devlet başkanını bir arada ağırlama fırsatı da bulacak. Bu nedenle, terör eylemleri nedeniyle hedefi şaşırmamalı ve konuklara değil, onları bomba ile ağırlamaya kalkanlara öfkelenmeliyiz. Terörü yenmenin, barışa sahip çıkmanın, huzurlu bir yaşamın tek kaynağı var. O da her fırsatta demokrasiye daha fazla sahip çıkmak, şiddetin karşısında olmak. Bir avuç teröristi nasıl olsa ezer geçeriz.
|