kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Euro 2004
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
  » Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
    Kampüs
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Japonların Alice'i harikalar diyarında
Japonların Alice'i harikalar diyarında
İnsanı iyice geren ve doyuran bir film

Johnny Depp gerilimle döndü

Secret Window - Gizli Pencere, sürükleyici bir gerilim. En son Karayip Korsanları'nda izlediğimiz Johnny Depp, bu filmiyle de göz dolduruyor.

***

Japonların Alice'i harikalar diyarında

Oscar ödüllü animasyon filmi "Sprited Away-Ruhların Kaçışı" gecikmeli de gösterime girdi. Film, önyargısız seyredilmeli
Amerikan animasyonuna aşırı koşullanmışlığımız nedeniyle bu film biraz yabancı geliyor. Her şey çok çabuk değişiyor, mizah kolay kavranamıyor. Ruhların Kaçışı'nı iki yıl önce Berlin Festivali'nde dalgın bir gözle izlemiş, yarısında çıkmıştım. Film sonradan hem (ortaklaşa olarak) Altın Ayı ödülünü aldı, hem de ertesi yılın Oscar ödüllerinde en iyi canlandırma filmi seçildi. Böylece büyük bir üne kavuştu. Ve hayli gecikmeli olarak bize de geldi. Filmi burada izlerken, çeşitli düşünceler içindeydim. Öncelikle adına canlandırma ya da animasyon dediğimiz alanın (eskiden çizgi-film de derdik) son yıllardaki dev adımlarını düşündüm. Yalnızca Walt Disney'in, demek ki Amerika'nın tekelinde olan ve uzun yıllar öyle kalan bu özel dalın son yıllarda hem ABD'deki çeşitlenmeleri, hem de Fransa'dan Kanada'ya, Japonya'dan Kore'ye, hatta Türkiye'ye mantar gibi biten örnekleri, kuşkusuz şaşılası bir şeydi. Elbette artık çok gelişen ve işi çok kolaylaştıran bilgisayar katkılı teknolojilerin de büyük desteğiyle... Sonra da, çok şeyde olduğu gibi bunda da Amerikan tarzından ne denli etkilenip onunla ne denli şartlandığımızı düşündüm. "Prenses Mononoke" den beri artık alanının en büyüklerinden sayılan Hayao Miyazaki'nin kendi ifadesiyle 'yüzde 80'ini eski usul elle çizerek" hazırladığı bu film, aslında kolayca evrensel olabilecek bir masal anlatıyor. Yeni evlerine giderken yollarını kaybeden bir ailenin küçük kızı, içine düştüğü 'ruhlar ülkesi'nden kurtulmaya ve de ana-babasının başlarına gelen korkunç şeyden onları kurtarmaya çalışıyor. Bu arada türlü-çeşitli yaratıklar, varlıklar ve kişilerle de tanışıyor. Film, İngiliz klasiği "Alice Harikalar Diyarında" nın Japon usulü bir yorumu sayılabilir. Miyazaki, temelde sade ve klasik bir grafiği yeğlemiş. Ama bu sadelik sizi yanıltmasın: Ardında büyük bir hayal gücü ve müthiş bir çizgi olgunluk yatıyor. Anlatılan masal dünyasına kolayca giriyor ve sanki büyüleniyorsunuz. Ama öte yandan, belki Amerikan animasyonuna aşırı koşullanmışlığımız nedeniyle, çok şey yabancı ve yadırgatıcı geliyor. Ne iyiler tam iyi, ne kötüler tam kötü. Her şey çok çabuk değişiyor, diyaloglardaki mizah kolay kavranamıyor, bu garip yolculuk süresince sizi yönlendirecek hiçbir dala tutunamıyor, hiçbir adımınızı sağlam atamıyorsunuz. "Alice"in harikalar dünyası bile Miyazaki'nin aykırı dünyasının yanında çok normal kalır! Demek ki bu filme de önyargısız gitmek ve bu yeni dünyaya alışma çabası göstermek gerekiyor. Tıpkı geçen ayların ünlü Fransız canlandırması "Belleville'de Randevu" gibi. Bu önemli ve değişik filmi ancak bu koşulla okurlarıma ve de küçüklere tavsiye ediyor ve filmin Amerikan tarzı animasyondan temelde farklı olduğunun altını bir kez daha çizmek istiyorum.
DİĞER SİNEMA HABERLERİ
 Sanayi toplumunun 'gay' aşıkları
 Kadın bedeninin vazgeçilmez cazibesi
 Sinemayı biraz da okumaya ne dersiniz?
 Harikasınız Yıldız Hanım
 Filmlerimizin Avrupa çıkarması
 Konserine gidemeyenler üzülmesin
 Kariyerinin doruğunda
 Bu da bir İngiliz klasiğini Amerikanlaştırma çabası
 İnsanların kaybolup gittiği bir ülkenin öyküsü
 Aşkın gizleri ve farklı yüzleri biter mi hiç?
 Gidenlere son bir selam
 Ustaları buluşturan film
 Hiç yaşanmamış bir aşkın öyküsü
 Bir De Konuşsa
 Yarın geç olabilir
 Hitchcock üzerine
 Cannes her zamanki gibi tartışma yarattı
 Haziran sendromuna dikkat
 Bir avuç insanın hazin hikayesi
    Cumartesi Yazarlar
    Güncel
    Yaşama Dair
  » Sinema
    Gurme
Istakoz bahane ama balık şahane
Istakoz bahane ama balık şahane
Üç yıldır Çeşme'nin Çiftlikköy'ünde faaliyet gösteren ıstakoz...
Evimizin can damarı Mutfaklarımız
Evimizin can damarı Mutfaklarımız
Mutfaklar, evimizin en sıcak bölümüdür. Ancak bu mekanı dekore...
Önce defile, sonra doğum
Avrupa basınından çok sayıda gazetecinin izleyeceği 13 Temmuz'daki...
'Gaultier' marka ekmek
Dünyanın en büyük modacılarından biri, dünyanın en büyük çağdaş sanat...
İstanbullular denize koşuyor
Güneyden İstanbul sahillerine transfer olan "beach club"lar, hafta sonlarının...
Özel formüllerle evde güzelleşin
Bitki bilimi ve güzellik uzmanı Suna Dumankaya, genç kalmanın sırlarını...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.