kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Euro 2004
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
  » Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
    Kampüs
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Bu da bir İngiliz klasiğini Amerikanlaştırma çabası
Bu da bir İngiliz klasiğini Amerikanlaştırma çabası


Coen kardeşler bu kez kara komedinin peşine düşmüşler. Film onlara özgü anlatım ustalıklarıyla dolu. Ama çok da güldürmüyor
Artık biliniyor; Coen kardeşlerin iki temel yüzü var. Biri, kara-film türünün kalıplarını alıp son derece çağdaş öğeler ve kendine özgü bir mizah ekleyerek yaptıkları filmler. "Kansız"dan "Fargo"ya ve "Miller's Crossing"den "Orada Olmayan Adam"a.. Ya da daha açık ve sade biçimde komedi çeşitlemeleri: "Barton Fink"ten "Büyük Lebowski" ye, "Dayanılmaz Zulüm"den bu filme dek. Belki şu söylenebilir; kardeşlere ilk tür daha çok yakışıyor. Ama komedi de iyi olunca iyi. "Barton Fink"i en beğendiğim Coen filmi saydığım gibi, kendi adıma "Dayanılmaz Zulüm" de de çok güldüm. Yine de genelde Coen usulü kara filmin tadı başka oluyor. Kardeşler bu kez (ve ilk kez) esinlerini eski bir filmden, ünlü İngiliz Ealing güldürülerinden "The Ladykillers- Kadın Katilleri"nden almış.

Soygun peşindeki dört azılı haydut, bunun için yalnız yaşayan yaşlı bir kadının evini seçer. Ama yaşlı kadın her şeyi anlayınca onu öldürmeye kalkışırlar. Ancak kadının derisi tahmin edilenden çok daha kalındır... İlk filmin yönetmeni usta Alexander McKendrick şöyle demişti: "Uçarı şeyler üzerine komedi yapmak kolay. Asıl komedi, ciddi şeyler üzerine yapılandır." Coen kardeşler de bu ilkeyi benimsemişler. Ve tam bir "kara komedi"nin peşine düşmüşler. Hikaye Londra'dan New Orleans yöresine nakledilmiş. Sahte müzisyenlerin ilk filme egemen olan barok müziği yerine, bol bol gospel duyuluyor.

Ve mükemmel bir açılışta, cinayetlere dekor oluşturacak olan Mississipi nehri, üzerindeki köprü ve görkemli karga başı motifiyle birlikte hikayeye girişini yapıyor. Film kardeşlere özgü anlatım ustalıklarıyla dolu. Mükemmel bir kadro, bu kara komedinin başlıca kişilerine hayat veriyor. En başta, ilk kez Coen kardeşlerle çalışan ve eski filmdeki Alec Guinness'in rolünü devralan Tom Hanks, ağzı kalabalık, hayli kitap yalamış sahte profesör rolünde çok başarılı. Dört haydudun her biri farklı ve çok "tip" birer oyuncuya verilmiş. Yaşlı kadında ise Cannes'da hak edilmiş bir özel ödül alan yaşlı siyahi oyuncu Irma T. Hall var.

EDGAR ALLAN POE MOTİFLERİ
Ama nedense "Kadın Avcıları" beklendiği kadar güldürmüyor. Finale doğru şaşırtıcı düzeyde komik kimi sahneler geliyor ama yine de filmin Coen kardeşlerin bilinen standartlarının gerisinde kaldığı söylenebilir. Tipik Coen damgası ise yine var. Özellikle hikayeye eklenen tipik Edgar Allan Poe motiflerinde. Poe'nun "Karga"dan "Diri Diri Gömülenler"e kimi öykülerinden de motifler filme ustalıkla serpiştirilmiş. Böylece bu tipik İngiliz öyküsü, "karanlık ozan" Poe'nun gölgesinde bir ölçüde Amerikanlaşıyor ve uygun, soylu bir kılıfa kavuşuyor.

KADIN AVCILARI
(The Ladykillers)
Yönetmen: Joel Coen
Senaryo: Ethan ve Joel Coen
Görüntü: Roger Deakins
Müzik: Carter Burwell
Oyuncular: Tom Hanks, Irma P. Hall, Marlon Wayans, J. K. Simmons, Tzi Ma, Ryan Hurst
Buena Vista yapımı.
DİĞER SİNEMA HABERLERİ
 Sanayi toplumunun 'gay' aşıkları
 Kadın bedeninin vazgeçilmez cazibesi
 Sinemayı biraz da okumaya ne dersiniz?
 Harikasınız Yıldız Hanım
 Japonların Alice'i harikalar diyarında
 Filmlerimizin Avrupa çıkarması
 Konserine gidemeyenler üzülmesin
 Kariyerinin doruğunda
 İnsanların kaybolup gittiği bir ülkenin öyküsü
 Aşkın gizleri ve farklı yüzleri biter mi hiç?
 Gidenlere son bir selam
 Ustaları buluşturan film
 Hiç yaşanmamış bir aşkın öyküsü
 Bir De Konuşsa
 Yarın geç olabilir
 Hitchcock üzerine
 Cannes her zamanki gibi tartışma yarattı
 Haziran sendromuna dikkat
 Bir avuç insanın hazin hikayesi
    Cumartesi Yazarlar
    Güncel
    Yaşama Dair
  » Sinema
    Gurme
Istakoz bahane ama balık şahane
Istakoz bahane ama balık şahane
Üç yıldır Çeşme'nin Çiftlikköy'ünde faaliyet gösteren ıstakoz...
Evimizin can damarı Mutfaklarımız
Evimizin can damarı Mutfaklarımız
Mutfaklar, evimizin en sıcak bölümüdür. Ancak bu mekanı dekore...
Önce defile, sonra doğum
Avrupa basınından çok sayıda gazetecinin izleyeceği 13 Temmuz'daki...
'Gaultier' marka ekmek
Dünyanın en büyük modacılarından biri, dünyanın en büyük çağdaş sanat...
İstanbullular denize koşuyor
Güneyden İstanbul sahillerine transfer olan "beach club"lar, hafta sonlarının...
Özel formüllerle evde güzelleşin
Bitki bilimi ve güzellik uzmanı Suna Dumankaya, genç kalmanın sırlarını...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.