|
|
|
|
|
Sinemayı biraz da okumaya ne dersiniz?
|
|
Yazla birlikte sinema kitapları öylesine çoğaldı ki gün geçmiyor ki ilginç, hatta son derece önemli bir sinema kitabı gelmesin. Gerçi kitap köşelerinde duyuruluyor, ama ben size topluca bunlardan söz etmek istedim. Bunlardan üçü dev kitaplar. Yazarlarının ya da ele aldıkları kişiliğin- büyüklüğüyle orantılı olarak Türk sinemasının duayeni, çağdaş sinema dilinin büyük öncüsü, hatta kurucusu Lütfi Akad'ın anılarını anlattığı "Işıkla Karanlık Arasında", bu büyük sanatçının tevazuunu, mesleğine bağlılığını, hala süregelen sinema tutkusunu çok iyi anlatan ve sayısız anıyla dolu bir temel kitap, bir kaynak-kitap. Sinemayla ilgilenen herkesin okuması gereken... Büyük emeği geçen İbrahim Türk'e de teşekkür etmeliyiz (İş Bankası Kültür Yayınları).
40 Yıllık Emeğin Özeti Sinemamızın ünlü yapımcısı ve azımsanmayacak sayıda filmin de yönetmeni Türker İnanoğlu'nu anlatan "Bay Sinema"yı, emektar ve değerli sinema yazarımız Giovanni Scognamillo yazmış. İnanoğlu'nun 40 küsur yıldır yalnızca yapımcı-yönetmen olarak değil, ama yıldız keşfedicisi, TV dizileri yapımcısı, son dönemde de eski Yeşilçam'ın sorunlu isimlerine kol-kanat geren bir manevi baba olarak yaptıkları, sanki paralel bir Yeşilçam tarihi. Sayısız resim ve belgeyle de destekli bu dev kitabın da okunması gerekir (TÜRVAK Kitapları).
Yine İbrahim Türk'ün Türk, hatta herhalde dünya sinemasının en verimli senaryo yazarı Bülent Oran'la yaptığı konuşmalara dayalı olan "Senaryo: Bülent Oran" da yine sinema tarihimiz açısından paha biçilmez bir kitap. Bu çağdaş düşünür, bu sinema kadar yaşam ustası olan çelebi kişilikten öğreneceğimiz o kadar çok şey var kiız Yeşilçam tarihini değil, yaşama sanatını da bilip öğrenmek için şart (Dergah Yayınları).
Ve daha mütevazı ama yine çok ilginç iki kitap. Birinde çok erken yaşta yitirdiğimiz çok değerli oyun yazarımız Mehmet Baydur'un Uğur Mumcu Vakfı'nda verdiği sinema dersleri metinlerinin toplamı var. Baydur'un nasıl bir sinema tutkunu olduğunu Cumhuriyet'teki yazılarından da biliyordum. Bu toplamda da sinemaya çok farklı ve aydınca bir çerçeveden bakma imkanınız olacak (İletişim Yayınları).
Ve yine bir erken, hatta çok erken ölümün kitabı. Beyoğlu'nun göbeğinde bir kazaya (ya da, daha çok ihmale) kurban giden, özellikle film müziği konusunda eşsiz bir uzman olan Sadi Konuralp'a adanmış bir kitap: "Görüntünün Müziği, Müziğin Görüntüsü". Onun önemli iki belge-yazısı ve onun üzerine yazılmış çeşitli yazılar. Yerini kolay dolduramayacağımız bir uzmanı tanımak ve özellikle sinema-müzik ilişkileri üzerine bilgilenmek için (Pan Yayınları).
|
|
|
|
|
|
|
|
|