Ahmet Ertürk
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Başkanı Ahmet Ertürk'ün işi çok zor. Yönettiği kurum Türkiye'nin en büyük bata- ğını taşıyor. Kurum, bir yandan 1997 yılından bu yana el konulan 20 bankanın birleştirilmesi, tasfiyesi veya satılması ile uğraşıyor. Bir yanda da el konulan bankaların "zararını" patronlardan tahsil etmeye çalışıyor. Ve bu kurum ile ilişkide olan yöneticiler, batık banka sahipleri, kamu zararının tahsil edilmesini bekleyen gazeteci ve milyonlarca kişi Ertürk'ün icraatlarını takip ediyor. Onu sorguluyor. Bürokratların 3 liralık bir harcamayı bile imzalamaktan korktuğu bir ortamda Ertürk ve yöneticileri, kördü- ğüm haline gelmiş milyarlarca dolarlık alacak sorunu ile boğuşuyor. Ertürk'ün görevi sorunları daha fazla büyümeden ve kamuoyu vicdanını sızlatmadan çözmek ve altına imza atmak. Ertürk bu yönde adım atabiliyor mu? Yoksa günü kurtarmaya mı çalışıyor? Göreve geldiği günden bu yana yaptığı açıklamalar ve icraatları gösteriyor ki, Ertürk, "doğru bildiği yolda" iş yaparak ilerliyor. Başbakan Tayyip Erdoğan ile yaptığımız görüşmede kendisine BDDK ve TMSF gibi kurumların durumunu sormuştuk. Erdoğan üstüne basa basa "Bu kurumlar icraatlarında tamamen bağımsız. Onların bağımsızlığını destekliyoruz" demişti. Ertürk arkasında güçlü bir siyasi destek ile çalışıyor ve bu avantajı da iyi kullandığı düşüncesindeyim. Borçlularla anlaşma zeminini sonuna kadar zorluyor. Tahsil kabiliyeti olan rakamı telaffuz ediyor. "Hortum"u abartmıyor. Profesyonel bir halkla ilişkiler firması ile çalışarak, basını geçikmeksizin bilgilendiriyor. Bir yandan protokola bağlanamayan alacaklar için "el koyma" maddesini işletirken, bir yandan da Telsim gibi şirketleri elden çıkarmaya çalışıyor. İş zor. Çünkü işini ne kadar iyi yaparsa yapsın, TMSF'yi batık bir kurum olmaktan çıkaramayacak! Değil Ertürk, dünyanın sayılı yöneticilerine sınırsız yetki verilse bile makas kapanmayacak. TMSF'nin öyle bir bilançosu var ki bu kurumu yönetirken insanın geceleri rahat uyuması neredeyse imkansız. TMSF'nin devlete 40 katrilyon lira kredi borcu, sadece 2003 yılı için 13.7 katrilyon lira finansman gideri var. Ve bu miktar her yıl katlanarak artıyor. Özkaynakları eksi 21 katrilyon lira. Karşılığında ise 8 katrilyon lira dönen varlığı (nakit, özel tertip DİBS) 6 katrilyon lira takipteki alacağı ve 17 katrilyon liralık görev zarar kalemi var. (Bunu da banka patronlarından almaya çalışıyor) Tablo, TMSF'nin yıllık finansman giderlerini karşılayabilecek kadar bir tahsilat yapamayacağını gösteriyor. Yani Ertürk'ün başarılı olup olmadığını belirleyecek final sahnesinde TMSF'nin mali yapısı değerlendirme dışı kalacak. Çünkü sonuç belli. Başarıyı belirleyecek kriter ise, Ertürk'ün TMSF'ye geçmiş şirketleri bir an evvel elinden çıkarması ve borç yapılandırmalarını sonuçlandırması olacak.
|