Virmanı kısıtlama, manipülasyonu azaltır
Sermaye piyasasının gelişebilmesi için yatırımcılara para kazandırılması gerekir. Bu da yeni bir düzenin yaratılmasına bağlı. Sermaye piyasasında yeni sayfa açmaya yönelik önerilerimizi sunmaya kaldığımız yerden devam ediyoruz. * Piyasanın gelişimini engelleyen, halkı borsadan soğutan yaygın manipülasyon hareketlerini önlemek için, alınan veya satılan hisse senedinin bir aracı kurumdan diğerine gönderilmesine yani virmanlanmasına kısıtlamalar getirilmeli. Borsada bir virman ancak müşteri aracı kurumunu değiştiriyorsa gerekli. Yoksa 5-10 aracı kurumdan işlem yapmak, birinden almak, diğerinden satmak, hepsinden alım yaptırarak yaygın talep görüntüsü vermek, ya da hepsinden satış yaparak yaygın satış olduğu izlenimi yaratmak normal işlemler değil. Manipülatif işlemler. Buna imkan veren uygulama da sınırsız, sorumsuz virmanlar. Böyle bir virmanın sadece bir kuruma yararı olabilir, Takasbank'a. Bunun için virmanlar ancak üç gün sonra yapılmalı. Nasıl ki, işlemlerin iki gün sonra takası gerçekleşiyorsa, virman bundan bir gün sonra yapılmalı ki, manipülatif amaçlı kullanılmasın. İlle de aynı gün virman yapmak isteyen olursa çok yüksek komisyon ödemek zorunda bırakılmalı. Bunun geliri de Takasbank yerine Yatırımcıları Koruma Fonu'na gitmeli. Böylece yatırımcıyı aldatma amaçlı virmanlardan sağlanan gelirler, gitmesi gereken doğal yerine gitmiş olur. Virmanlamaya dayalı manipülasyonla piyasanın soyulması bu yolla pekala önlenebilir. * Üç aya kadar hisse senedi satışlarından elde edilen kazançların beyana tabi olması ve borsa gelirlerinin vergilendirilmesi nedeniyle sermaye piyasasında yeterince vergi var. Bu vergilerin yerine basitliğin sağlanması, takibin kolaylaşması ve manipülatif işlemlerin azaltılabilmesi için düşük oranlı bir işlem vergisine gidilmeli. Bu verginin Türkiye'nin rakibi olacak piyasalara bakılarak belirlenmesi, İMKB'nin işlem vergisinden dolayı maliyetli duruma düşmemesi açısından önemli. * Rating yani kredi derecelendirilmesi halka açılan şirketlere ve tahvil çıkartacak olan şirketlere zorunlu tutulmalı. Yatırımcıyı aydınlatan, şirketlerin durumunu çok daha kolay anlatan bu sistem, bağımsız denetim yanında ikinci bir süzgeç, ve emniyet sübabı özelliğini taşır. * Hisse senedi piyasası yanında tahvil piyasası da kurulmalı. Özel sektör tahvillerinden yoksun bir hisse senedi piyasası etkin çalışamaz. Bunun için şirketlerin doğrudan halktan borçlanmasının yolunu açacak vergi düzenlemesi yapılmalı. Şu anda özel sektör tahvillerinin çıkarılmasını imkansız hale getiren olay, Hazine kağıtlarında stopaj sıfır olarak belirlenmişken özel sektör tahvillerinde yüzde 13.2'lik vergi yükünün bulunması. Aracılık komisyonları ile birlikte bu vergi yükü, tahvil çıkartmayı kredi faizinden daha maliyetli hale getiriyor. Bu nedenle özel sektör tahvil piyasası 1994'ten itibaren çalışamıyor. * Sadece hisse senetlerini kapsayan Yatırımcıyı Koruma Fonu tahvil, bono ve repoyu da içerecek şekilde genişletilmeli. Müşteri adına saklama sadece hisse senedinde değil, repo, bono ve tahvilde de gerçekleştirilmeli. Buna paralel olarak hisse senedinde, bonoda, tahvilde, repoda bütün işlemler müşteri adına yapılmalı, takası müşteri adına gerçekleşmeli, saklaması müşteri adına yapılmalı. * Böyle bir altyapının kurulmasıyla birlikte aracı kurumlar sadece hisse senedinde faaliyet gösterme yerine bonoda, repoda ve yatırım fonlarında da etkinlik sağlamalı. Böylece aracı kurumlar faaliyet gelirlerini artırabilir ve yeni yaşam alanları yakalayabilirler. Şu anda bir çok kişi aracı kurumunu sıfır tabela değerinden satmaya hazır. Ama alıcısı yok. Herkes AB heyecanıyla sonbaharı beklemekte. Sonbaharda piyasa düzelir, durumu kurtarırız umuduyla bekliyorlar. * Kurumsal yatırımcı tabanı genişletilmeli. Bunun için bireysel emeklilik sistemindeki teşvik iki katına çıkartılmalı. Özelleştirilecek kamu şirketlerinden karma bir yatırım fonu kurularak katılma belgeleri halka satılmalı. Bu yolla hem özelleştirme hızlandırılmış hem de borsada güçlü bir market maker oluşturulmuş olur. Sermaye piyasasında yeni sayfa açmak için önerilere devam edeceğim. * Sonuç- "Ateşe düşünce göz yummak olmaz" Türk Atasözü
|