|
|
Zorla güzellik olmaz
"Bunlar gavur, nasıl olsa isterler" zihniyetiyle, turist kızlara göz açtırmayan erkekler dikkat! AB'ye girme mücadelesi içinde kötü örnek oluyorsunuz
Oh, nihayet hepimizin on altı gözle beklediği yaz geldi. İstanbul'un karı-kışı yağmuru ne kadar kötüyse, baharı yazıda bir o kadar güzel. Havaların ısınması vücuda ne yapıyorsa canınız bir türlü çalışmak istemiyor. O duvarlar üstünüze üstünüze geliyor adeta. Üstüne üstlük birde kış bu kadar uzun ve sert geçince ısınan havayla kendinizi hemen dışarı atmak istiyorsunuz. Ben oldum olası eski İstanbul'u çok sevmişimdir. Sadece eski İstanbul'u değil, onun Cihangir'den tünelden görünen manzarası da beni deli ediyor. Geçen gün hem uzun zamandır ertelediğim bir işimi halledeyim hem de işimi bitirdikten sonra biraz dolanayım diye Sultanahmet'e gittim. Önce Kapalı Çarşı'daki işimi hallettikten sonra biraz dolaşmak üzere Sultanahmet'e indim. Oradaki bir-iki antikacıya, kilimciye baktıktan sonra elimdeki bir broşürü okumak üzere bir banka iliştim. Ben gayet ilgiyle broşürümü karıştırırken yanıma iki tane turist kız oturdu. Aralarında konuşup sohbet ediyorlar bir taraftan da günün geri kalanının planını yapıyorlardı. Bana da bir-iki yerle ilgili fikrimi sordular, ben de onlara o yerler hakkında bilgi verdim. Derken iki tane esmer gayet tipik yağız iki delikanlı bize doğru geldi. Kızlara dönüp "Bir şey içmek ister misiniz" diye sordular. Kızlar gayet nazik teşekkür edip, istemediklerini söylediler. Ama bizim gençler bir türlü tatmin olmadı, durmadan ısrar ediyorlar, kızlar "hayır" dedikçe daha mı kamçılanıyorlar ne, ısrarlarını sürdüyorlar. Baktık olacak gibi değil kızlara iyice daral geldi, "Çocuklar yeter ama istemiyorlar işte, niye ısrar ediyorsunuz" dedim. Bana dönüp "Abla sen işine baksana, onlar aslında istiyorlar da numara yapıyorlar" dediler. Duyduklarıma inanamadım, "Kardeşim siz de ben de buradayız. Siz istediklerini anladınız da ben niye anlamıyorum? Basbayağı istemiyorlar işte, niye insanları bunaltıyorsunuz ilerleyin" dedim. Çocuklardan biri bana "Bunlar gavur, nasıl olsa isterler" demez mi.
İMAJIMIZ ZEDELENİYOR Buyurun biz hep beraber AB' ye mi girsek, ülkemizi şöyle mi böyle mi tanıtsak derken, hala büyük bir grup yabancı kadınları potansiyel hayat kadını olarak görüyor. "Bunlar yabancı, rahatlar o zaman saldıralım" diye düşünüyorlar. Ne enteresandır hala bir türlü ders almıyoruz. Ülkemizde çeşitli turistik bölgelerde bugüne kadar turist kadınlara, kızlara birçok taciz, saldırı yapıldı. Hatta bunların birçoğu ölümle falan neticelendi. Bu da bizim dünyadaki imajımızı inanılmaz sarstı. Bize dışarıda birçok ülke hala barbar, saldırgan diye bakıyor. Sadece içimizdeki birkaç tane şehir magandası yüzünden. Yazık değil mi, insanlar bu kadar turizme yatı rımlar yapıyor. Devlet turizmi desteklemek için birçok atılım yapıyor. Biz dışarıda elimizden geldiğince ülkemiz için reklam yapmaya çalışıyoruz. Gel gör ki birkaç tane kendini bilmez, turist kadınlara "madem ki turistsin istemeden vermelisin" muamelesi yapıyor ve bu kadar çabayı birden sıfırlıyor. Hepimiz benim yaşadığım gibi birçok hadiseye şahit olmuşuzdur. Nedense bizim erkeklerimizin yıllardır bu turist kadınlara tacizi, onları potansiyel hayat kadını gibi görmesini bir türlü önleyemedik. İşte yine yaz geldi ve turist mevsimi başladı. Gelin elbirliğiyle bu önyargılı yaklaşımları önlemeye çalışalım. Ben "turist kadınlarla beraber olmayın, aman onlarla ilişki kurmayın" demiyorum. Bu sadece iki tarafın da rızasıyla olmalı diyorum. Kadın da sizi beğendiyse, istiyorsa ne ala canınızın istediğini yapın. Ama zorla güzellik olmaz, lütfen ilgilenmeyen insanları da daraltıp üstüne üstüne gitmeyin. Bırakın insanları, istedikleri gibi yeni geldikleri ülkenin tadını çıkarsınlar. Onlar evlerine memnun gitsin ki, bizim düzgün reklamımızı yapsınlar, yapsınlar ki yenileri gelsin. Biz de ülkede hep beraber para kazanalım, rahat edelim di mi arkadaşlar.
AYŞE
|