Bir efsane daha gitti
Genç kuşağın en iyi tenor saksofoncularından Joshua Redman, bir ara her yaz İstanbul'a gelir, caz festivalinde ses getiren bir konser verir, giderdi. Dewey Redman'ın oğluydu. Ünlü babasından daha farklı çalardı. Standartları improvize eder, kendi besteleriyle, sahnede büyülü bir atmosfer yaratırdı. İstanbul'da çok hayranı vardır. Bu mavi gözlü yakışıklı zenci, 20'li yaşlarında Açıkhava'da verdiği konserlerle kariyerini zenginleştirmiş, bu konserlerle dikkatleri çekmişti. Redman, son konserlerinden birinde final parçasını çaldıktan sonra seyircileri selamlarken, birden o parçayı çaldı. Uzun süredir dinlemediğimiz bir klasik, "Hit The Road Jack". Cazseverler anında bu hiç unutmadıkları güzel parçayı mırıldanmaya başladılar. Tempo yükseldi, ayağa kalkanlar yüksek sesle şarkıya eşlik ettiler. Joshua: "Ya" dedi "İşte bu Ray Charles"... Bir de güzel bir film hatırlıyorum. Aklımda kaldığına göre, adam, aralarının gergin olduğu anlaşılan sevgilisini, özel bir gösteriye götüreceğini söylüyor ve büyük bir konser salonuna giriyorlar. Sahnede Ray Charles vardır. Kendi düzenlemesiyle o çok bilinen caz klasiğini söylemektedir. "Georgia On My Mind"... Ray Charles'ın biraz buruk tarzda söylediği bu şarkıyı erkekler smokinle kadınlar da tuvaletlerle izlemektedir. Demek ki 1960'lar olmalı. Ray Charles'ın müzik dünyasında fırtına gibi estiği yıllar. Atlantic Records'u kurarak, soul müziğin gelişmesini sağlayan, yeni caz yıldızları yaratan ve rock dünyasına unutulmaz sanatçılar kazandıran Ahmet Ertegün, Ray Charles'ın ardından "O geçtiğimiz yüzyılın en önemli sanatçılarından biriydi" dedi ve ekledi: "O bir müzik dahisiydi. Ray'den etkilenenler arasında Beatles, Rolling Stones, Who, Joe Cocker, Van Morrison, Eric Clapton, Elvis Presley gibi pek çok büyük isim var. Hepsi de Ray Charles hayranıydı."
UNUTULMAZ ŞARKILAR Sahafların birinden bulduğum bir Ray Charles plağı, uzun yıllardır hep arşivimde durur. 5-6 yıl önce büyük bir hevesle aldığım "The Collection" CD'si ise albümü 60'lı yılların en güzel Ray Charles parçalarını bir araya toplamıştı. "Unchain My Heart"la başlayarak bu ünlü parçaları günlerdir defalarca dinliyorum. Ahmet Ertegün, Ray Charles'ı anlatmayı sürdürüyordu. Baby Let Me Hold Your Hand'le kendi tarzını bulmaya başlamıştı. Şarkıyı duyar duymaz kendimden geçtim. Ray Charles'ı 3 bin dolara transfer ettim. 1952'nin parasıyla. Düşünün ki Atlantic Plak Şirketi, 10 bin dolarlık yatırım sermayesiyle kurulmuştu. Atlantic Records, Charles'ın plaklarından çok iyi para kazandı. Kariyeri boyunca 13 Grammy Ödülü kazandı. 1987'de ama şarkıcıya "Ömür Boyu Başarı Ödülü" verildi. Öldüğünde 73 yaşındaydı. Son CD'si "Thanks For Bringing Love" iki yıl önce çıkmıştı. Georgia Eyaleti'nin Albany kentinde doğmuştu. Caz ve blues'un yeşerdiği yerde. Göz tansiyonu nedeniyle altı yaşında görme yeteneğini kaybetmiş, annesinin sıkı eğitimiyle hayata bağlanmıştı. Annesini kaybettikten sonra da müziğe dört elle sarılmış 1948'de henüz 18 yaşında ilk plağını çıkarmıştı. R&B'a çok seçkin parçalar kazandırmış, soul müziğin yaratıcılarından biri olmuştu. İlk caz plağını 1957'de yaptı. Plağın adı "The Great Ray Charles"dı. Hoagy Carmichael'ın "Georgia On My Mind"ını yeniden düzenleyerek seslendirdiğinde büyük sükse yapmıştı. 1969 yapımı "In The Heat of the Night" filminin asıl müziğiydi, bu şarkı. "I Can't Stop Loving You" da uzun süre pop listelerinden inmedi. Kadınlar onu hep sevdi. 11 çocuk sahibi oldu. 20 torunu, 5 de torun çocuğu vardı. Hayatı konser turnelerinde, kayıt stüdyolarında, müziğin içinde geçti. Joshua Redman gibi gençler, konserlerinin sonunda aniden "Hit The Road Jack"i çaldıklarında hep Ray Charles yukarılarda bir yerlerde, konserlerinde hep yaptığı gibi, sallanarak ve el çırparak müziğe eşlik edecek ve daha uzun yıllar hatırlanmaya devam edecek.
|