Festival günleri
İyi bir başlangıç oldu. Gürer Aykal yönetimindeki İstanbul Borusan Filarmoni Orkestrası, Beethoven'ın herkesin bildiği 9'uncu Senfonisi'ni seslendirdi. Aya İrini, mistik ve etkileyici bir mekan. Ama akustik sorunları olduğu da bir gerçek. Sahnedeki sesin çok dağılmaması ve salonun tamamında tınlaması için, sahnenin iki yanına perde gerilmesi faydalı oldu. Daha çok küçük topluluklar ve resitaller için düşünülmesi gereken Aya İrini, müzikseverlerin çok sevdikleri bir mekan NATO Zirvesi nedeniyle erkenden kapatılan Lütfi Kırdar gündem dışı kalınca, ağırlıklı olarak kullanılan yer oldu. Mikhail Pletnev'in piyano resitali, festivale renk kattı. Kurduğu Rus Ulusal Orkestrası'yla festivallere katılan, DG adına çok satan CD'ler hazırlayan sanatçı, aynı zamanda iyi bir piyanist. Peş peşe çıkardığı CD'ler ve verdiği konserlerle dünya çapında tanınan Şefika Kutluer de Berlin Filarmoni eşliğinde, Aya İrini'de, bu mekana çok iyi uyan eserler seslendirdi. Festivalde bu hafta da izlenecek iyi konserler var. Londra'dan gelen Nash Ensemble, çoktandır dinlemediğimiz iki anlatımlı eser sunacak. İlki, Sergey Prokofiev'in Peter ve Kurt, ikincisi de Igor Stravinsky'nin Askerin Öyküsü adlı eserleri. Yakınlarda, özel olarak hazırlanmış bir CD'de anlatımları Bill Clinton, Sophia Loren ve Mikhail Gorbaçov yapmış ve bu kayıt çok beğenilmişti. Bakalım anlatıcılar, Eleanor Bron, Malcolm Sinclair ve Richard Henders'in performansları nasıl olacak? Peter ve Kurt'u ilk kez Ankara CSO'da dinlemiştim. Şef ünlü Lessing, anlatıcı da tanınmış tiyatro sanatçımız Cüneyt Gökçer'di. Eser, ilkokul öğrencileri için hafta içinde bir öğleden sonra düzenlenmişti. Orkestranın sevimli tınılarıyla tanışmış, anlatılan öyküyü de büyük bir dikkatle dinlemiştik. Yıl, 1963... Müziğe verilen önem, Lessing ve Gökçer gibi iki dev sanatçının zaman ayırması, orkestranın, küçük seyircilerini memnun etmek için hata yapmadan eseri yorumlamasının önemine dikkat edin! O günün küçük öğrencilerinden çoğu klasik müziği orada tanıdı. CSO'ya yıllarını veren Prof. Lessing'in öğreticiliği, bu tür konserleri düzenlemedeki arzusu, unutulabilir mi? Kaç yıl sonra onu saygıyla anıyorum. Bir ara, Sevgili Gökçer dalmış olmalıydı. Lessing, bagetiyle Gökçer'i dürtmüş ve Gökçer, telaşla anlatmaya devam etmişti. 40 sene öncesinden unutamadığım küçük bir anı. Çocukları ihmal etmeyin. Çok sesli müziği o yaşta seven her çocuk, bir kazançtır. Bu müzik onların hayata bakışlarını da etkileyecektir. Aya İrini'deki konser, pazartesi akşamı saat 20: 00'de.
ANTALYA'DA OPERA 11'inci Aspendos Opera ve Bale Festivali de başlıyor. Dünyanın en saygın topluluklarından Mariinsky Tiyatrosu Kirov Balesi iki temsil verecek. Çaykovski'nin Kuğu Gölü ve balelerden seçmeler.. Milano La Scala Balesi de Mendelssohn'un "Bir Yaz Gecesi Rüyası"nı Antalyalılara sunmaya hazırlanıyor. Ankara, Antalya, İzmir ve İstanbul Operaları da festivale katılıyor. Yabancı izleyici sayısının yine çok fazla olması bekleniyor. Aspendos gibi çok iyi akustiği olan bir mekana sahip olmamız, Efes Antik Tiyatrosu gibi bir mekanı da değerlendirmemiz ülkemizin sanat değerini daha da artırıyor. Konservatuvarlarımız, yıllardır çok değerli sanatçılar yetiştiriyor. Avrupa ile daha şimdiden özellikle müzikte entegrasyonumuzun tamam olduğunu düşünüyorum. İstanbul Müzik Festivali, bu yılki çeşitli maddi zorluklara rağmen, izleyicisine zevkle izlenecek bir program sunuyor. Festivalin kurucusu rahmetli Dr. Nejat Eczacıbaşı'nın ölümüyle yalnızlığa terk edilen Ayazağa'daki Çağdaş Sanat Sitesi projesi ne zaman tamamlanacak? Hükümet, akustiği mükemmel konser salonu ve kompleksi tamamlayarak İstanbul'a bir an önce sunmalı. Bu yıllarca unutulmayacak bir hizmet olacak. Küçük bir anektod. Çin Cumhurbaşkanı, şerefine verilen bir opera temsili için Ankara Operası'na gelir. Yerine oturur ve yanındaki, dönemin Cumhurbaşkanı Kenan Evren'e sorar: "Ne kadar küçük bir yapı. Sizin asıl salonunuz, tamirde galiba?" Evren için ne kadar zor bir durum. Aradan yıllar geçer. Çok iyi akustiği olacak 2 bin kişilik bir konser salonu için, başta Gürer Aykal, birçok sanatsever harekete geçer ve Radyoevi'nin karşısındaki büyük araziye salonun temeli atılır. Temel, aradan geçen onca yıla rağmen hala o şekilde duruyor. Kenan Onuk kenan.onuk@ntv.com.tr
|