Güzel müzik ve Radyo 3'ün tercihi
Ülkemizde bir süredir, Batı standartlarında çok iyi kayıtlar yapılıyor, özenli CD'ler hazırlanıyor. Asıl önemlisi, bizim sanatçılarımızın hayranlık verici yorumları bu çalışmalarla kalıcı hale geliyor. Piyanist Burçin Büke ve kemancı Tuncay Yılmaz'ın çıkardıkları yeni CD'ler hem uygun fiyatla hem de ileri kayıt teknolojisiyle piyasaya çıktı. Bunlardan ilki olan genç piyanist Burçin Büke'nin "Personal Touch" adlı albümü, rahatça dinlenebilen, klasik müziğin seçkin eserlerini bir araya getiren bir çalışma. Piyanoyu sevenler için çok tanıdık eserlerle dolu. 1977'de açılan "Harika Çocuk" sınavını kazanıp, hocaların hocası Mithat Fenmen'le piyano, İlhan Baran'la teori ve kompozisyon çalışmalarını sürdüren Burçin, 1979'da Sofya'da ilk yurtdışı konserini verdiğinde 13 yaşındaydı. Sonraki yıllarda pekçok uluslararası ödül kazandı. 2 yıl önce pekçok sanatçının hayalini kurduğu New York'taki ünlü Carnegie Hall'de verdiği konser, kentin önemli gazete ve dergilerinde geniş yer aldı. Ünlü piyano firması Steinway & Sons sanatçısı oldu. İlk CD çalışması, 2000 yılında çıkardığı "My Dream" di. Selanik Konservatuvarı'nın düzenlediği uluslararası piyano festivaline solist ve eğitmen olarak katıldı. Burçin bu CD'sinde pekçok ünlü bestecinin eserlerini, sanki tüm bir bestenin parçaları gibi tasarlayıp, ilgiyle dinlenen bir bütünlük yaratmış. Rachmaninov'un Elegie ve Prelüd'ü, Chopin'in Mazurka ve Noktürn'lerinden birer örnek, Albeniz'in Sevillas Asturias eserinin piyano düzenlemesi, Bill Evans ve Michel Legrand'dan Ferruccio Busoni'ye kadar hemen hatırlanan melodilerle akıcı bir piyano resitali sunuyor. Tavsiye edeceğim ikinci CD, kemancı Tuncay Yılmaz'ın imzasını taşıyor. Elgar'ın op.82 Sonatı ve Cesar Franck'ın A Major Sonatı'nı piyanist Robert Markham eşliğinde seslendiriyor sanatçı. Amaral Vieira'nın, Tuncay Yılmaz'a ithaf ettiği "Novellette" adlı küçük parça, albümün final parçası. Bu CD ile ilgili olarak Fransız Nice Matin Gazetesi'ndeki yorumda, "Olağanüstü bir kemancı, kemanın genç prensi" ifadesi kullanılmış. Almanya'da Louis Spohr yarışmasında en iyi Schumann yorumcusu, Dünya Mozart yılında da 5. Keman Konçertosu ile Mozart Özel Ödülü'nü kazandı. Türkiye'yi dünyanın çeşitli merkezlerinde temsil eden genç virtüözümüz, ilk CD'sini 3 yıl önce New York'ta yayınladı. Ünlü kemancımız Ayla Erduran, onun için bakın neler söylemiş: "O, harikulade bir yetenek. Tekniği yüksek ve çok müzikal."
*** TRT Radyo-3, yayınlarını uzun yıllardır takip ettiğim çok önemli bir kurumdur. Ankara Radyosu'nun havası, düzeni, ciddiyeti, çalışanlarının yaratıcılıklarına hep hayranlık duymuşumdur. Ağırlıklı olarak klasik müzik, caz ve pop müziğinin en iyilerini çalan radyomuzun değerli yapımcılarından bir-iki isteğim olacak. Sabah saatleri, benim gibi klasik müzik meraklılarının TRT3'den vazgeçemedikleri saatlerdir. Bu müziği yeni yeni tanımaya başlayanların da bir yerlerden hatırladıkları ezgilerle karşılaştıklarında dinlemeyi sürdürdükleri Türkiye'nin en önemli radyosuna, son zamanlarda bir şeyler oldu. Evlerinde ve otomobillerinde güne keyifle başlamak isteyenleri yoran ve dinlemekten alıkoyan tuhaf tercihler yapılmaya başlandı, özellikle sabah saatlerinde. Sevgili yapımcılar, romantik ve klasik dönemin tadına doyulmaz binlerce eserini bir yana bırakıp, dinlenmesi yorucu eserleri sabahları ısrarla yayınlamak, bindiğin dalı kesmektir. Yeni dinleyici böyle gelmez. Geçen çarşamba radyonun prime-time'ı sayılan 9.30'da başlayan Ravel'in o zor üçlüsünü acaba kaç kişi sonuna kadar dinledi? Popüler eserler yayınlamaktan bıkmamalısınız. Unutmayın ki bugün konserlere giden, klasik müziği seven insanların çoğu, TRT 3'ten, açıklamalı konser kayıtlarından yararlandıklarını, bu radyonun tam bir eğitim verdiğini özellikle vurgular. Geçmiş yıllarda özenle kurulan standartları lütfen bozmayın.
|