Yelken ve Turmepa
Ülkemizde önemli işler yapılıyor. Geçtiğimiz hafta Çeşme'de Dünya Windsurf Şampiyonası'nın finallerini izledim. Dünyanın dört bir köşesinden gelen sporcular, son gün rüzgarsızlıktan yarışamamalarına rağmen ülkemizi hayatlarından son derece memnun bir şekilde terk ettiler. Yalnız sporcular değil, uluslararası federasyon yetkileri de öyleydi... "Bizi tekrar misafir eder misiniz?" sorularını duymaktan mutlu olmamak mümkün değil. Son yıllarda yelken sporu ile ilgili gerçekleştirdiğimiz organizasyonların sayısını gerçekten hatırlayamıyorum. Önümüzdeki ay Bodrum'da bir dünya şampiyonasına daha ev sahipliği yapacağız. Bu işlerde öylesine başarılıyız ki... Nefis bir tabiat, pırıl pırıl bir deniz, yeterli tesisler... Hepsi dil, hatta birkaç dil bilen dinamik gençler, gerçek profesyonel ekipler, onların yanı sıra konuklara yardımcı olmak için koşturan gönüllüler... Tüm sporcuların güvenini ve saygısını kazanmayı başaran hakemlerimiz. 'Futbol camiasının kulakları çınlasın'. Hatta titizliğiyle ünlü hakemlerimizden Selma Uca, windsurfcülere yeterince disiplinli olmadıkları için çıkışıyordu bile...
ÖRNEK BAŞKAN Yelken Federasyonu Nazlı İmre ile işler bittikten sonra konuştuk. Hayatından çok memnundu. "Resmisi sivili herkes çok yardımcı oldu" derken gözlerinin içi gülüyordu. İmre, önümüzdeki dönem başkanlığı bırakmaya kararlı. "Oturduğu sandalyeye yapışanlardan Türkiye çok şey kaybetti, ben öyle olmayacağım" diyor. Bu sözler bile yelkencilerin farkını ortaya koymuyor mu? Nazlı Hanım'ın yerine kim gelir bilemiyorum. Ama yeni başkan gerçekten çok koşturmak zorunda kalacak. Çünkü çıta çok yükseğe konuldu.. Deniztemiz Turmepa, ülkemizin en önemli sivil toplum örgütlerinden biri... Hafta içinde kuruluşunu büyük etkinliklerle kutladı. Ciddi bir gelir elde ettiği balosuna Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ve Yunanistan Ege ve Adalar Bakanı Aristotelis Paulidis de katıldılar. Ege'nin bir dostluk denizi olduğunu vurguladılar. Evet, Ege bir dostluk denizi. Ama öncelikle elbirliği yaparak kirlenmesini engellememiz gerekiyor. Bunun için ilk adımları atan Helmepa ve Turmepa'nın kurucuları Livanos ve Rahmi Koç'un açtığı yoldan bu işi çok ciddiye alarak yürümemiz gerekiyor. Türkiye'deki turistik tesislerin büyük bir kısmının denizleri kirlettiğini bizzat Sahil Güvenlik Komutanlığı'nın araştırmaları ortaya koydu. Yalnız tesisler değil belediyeler de bu günahı işliyor. Çok yakın bir gelecekte ülkelerin birbirlerine çevre kirliliği ile ilgili yaptırımlar uyguladığına daha sık şahit olacağız. Daha yaşanır bir hayat, daha temiz bir çevre ile mümkün. Bunun için de 'ilerde zorda kalmamak, sıkıntıya düşmemek' adına 'Helmepa'ların, 'Turmepa'ların daha içten, daha bilinçli desteklenmesi gerekiyor. Turmepa'nın hedefine ulaşması ise Yelken Federasyonu Başkanı Nazlı İmre gibi ülkemize prestij kazandıran kişilerin işlerini daha da kolaylaştıracak... Her şey birbirine ne kadar da bağlı, değil mi?
|